Jump to content
Masatenisi.org Forum

Saadettin

Üyeler
  • İçerik sayısı

    1.539
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    54

Saadettin kullanıcısının tüm içeriği

  1. Bir süredir yeni malzemeler hakkında amatör arkadaşlarımızın çok tereddüt geçirdiğini gördüm ve işin özünü hazır yazmaya fırsatta bulmuşken kendimce özetlemeye karar verdim... (Bu yazıyı yazarken “ALL bir oyuncu neden OFF malzeme alır” yerine; “neden daha pahalı malzemeye yönelir” ilkesinden yola çıktığımdan her oyuncunun OFF olduğunu ve malzemelerinde OFF olduğunu varsayarak yazıyorum.) Piyasada çok farklı fiyatlara çok farklı özellikte tahtalar satılmakta. Masa tenisi oynamak ve oyununu ilerletmek isteyen veya ilk tahtasını beğenmeyip değiştirmek isteyen birisi içinde yeni bir tahta alması haliyle kaçınılmaz bir durum oluşturuyor. Peki bu tahtayı neye göre ve hangi kritere göre seçmeliyiz? Genel olarak özellikle az gelişmiş (aslında gelişmemiş deniyor ama moralimiz bozulmasın diye sosyolojik yönden tabir değiştiriliyor) ülkelerde bireysel spor malzemeleri alan oyuncular maddi imkanları yetiyorsa en pahalı malzemeyi almaya yönelerek güdüsel olarak "bunu alabilecek gücüm var" gibisinden bir yargıyla hareket ediyorlar. Ama oyunları için uygun mu değil mi tam olarak tespit edebilme şansları olmuyor. Ülkemizde az gelişmiş ülke (ne yazık ki!) sınıfına girdiğinden otomatik olarak bizlerde tahta alırken "biraz daha fazla vereyimde iyisi olsun" diyoruz. Ama oyunumuza ne kadar katkısı olacak bilemiyoruz. Zaten aldığımız tahtayı almadan önce deneyerek test edebilme gibi bir şansımızda olmadığı için dış görüntüsü bizi cezbediyor ve bizi en cezbeden tahtaya doğru yöneliyoruz ki, genelde onlarda en albenili şekliyle satıldığından en pahalıları oluyor. Peki oyunumuza katkısı ne kadar?? Aslında oyunumuza katkısı tamamiyle psikolojik. Yani bir tahtaya tam olarak alışabilmek ve karakteristiğini çözmek için uzun zaman gerekiyor. En ucuz ve kalitesiz malzemeden yapılmış bir tahta bile satın alsanız oynamaya devam edip alıştıkça zamanla en beğendiğiniz tahta halini alıyor ve uyumunuzda varsa başka bir tahtayı artık istemiyorsunuz. Belki tahtanızı seçerken sizin için daha uygun karakterli bir tahta tespit edebilme şansı söz konusu olabilir ancak bu 'pahalı olan tahta' değilde 'oyununuza uygun olan tahta' demektir ve bunu hep atlıyoruz. Tahtalar yapılırken çok değişik işlemli teknolojiler (carbon, arylate, nano teknoloji, vs. gibi) ve parasal değerleri çok farklı (getirtildiği ülkeden üretileceği ülkeye kadar nakliyesi, az bulunur ağaç olması, vs. gibi) ağaçlar kullanılmakta ve bu durum direkt maliyete yansımaktadır. Ama bu tahtalar eğer oyuncu oyun ve oyun okuma sistematiğinden uzak yetiştiyse ve belirli bir antrenman programı yoksa ne tarz tahta verirseniz verin belirli bir noktaya kadar oynayabilecek ve aradaki farkı hissi olarak tam olarak ayırt edemeyecek durumdadır. Yani cebindeki paranın alabileceği en yüksek ücretli tahtayla en ucuz tahta arasındaki farkı kavraması çok zordur. Tahtaların ağaç kalitesi ve yapım teknolojileri değişkenlik göstersede aslolan oyuncunu kendi disiplini ve yeteneğidir. Masa tenisi oynamak için çok pahalı ekipmana değilde, uygun ekipmana ihtiyaç vardır. Bir tahtanın pahalı olması o tahtayı tabii ki kötü yapmaz ama ucuz tahtayıda kötü yapmaz. Burada önemli olan pahalı olanın daha iyi sonuç vereceği yanılgısından kurtulmaktır. Pahalı olanın tek marifeti sadece işçiliğinin yada sponsor olduğu ve tahtaya adını kazığı sporcuya ödediği maliyetle alakalıdır. Bu sebeple tahta seçerken kendi stilimizi tam bilerek veya masa tenisi sporuyla uğraşan profesyonel kişilerden destek alarak çok fazla uçuk fiyatlara çıkmayan tahtaları başlangıç aşamasında tercih etmek en iyisidir. Zamanla daha pahalı bir ekipman almayı düşünürseniz bunu sadece işçilik kalitesi olduğunu hatırlayarak tercih edin. Eğer düzenli ve disiplinli bir program ışığında bilinçli şekilde antrenman yapmıyorsanız hiçbir ekipmanın size yeteneğinizin üstünde avantaj sağlaması beklenemez. Masa Tenisindeki en önemli ekipmanın kendiniz olduğunu unutmayın... Yazımı tahta konusundan örneklerle (çünkü hepimiz tahta seçimlerinde tıkanıyoruz) yazmama rağmen; konuyu lastik, giyim gibi konulara da uyarlayarak düşününüz. Daha genç ve yeni malzeme almak isteyenlere umarım fikir açısından yardımcı olur. Tahta kategorisi seçimleri daha önce yazıldığı için tekrar aynı konuya girmedim...
  2. Sanırım ben laptop getirececeğim. Rahatlıkla aktarma işini hallederiz...
  3. Tuncayarac isimli üyemiz forum buluşmasına son dakikada işlerinde çıkan aksilik yüzünden katılamıyor ama ben geleceğim(eğer son dakika olmadık bir sorun yaşamazsam)... Bununla beraber yanımda; İyi kötü herşeyi çeken Fotoğraf Makinemi, Birkaç Tahtamı Birkaç Lastiğimi Birkaç Sporcu Kıyafetimi getireceğim. Eğer dijital video kamerası olan bir arkadaşımız hatta birkaç arkadaşımız var ise çok iyi olur. Çünkü çektiklerimizi daha sonradan dağıtabilmek iyi olur... Organizasyonun sanki bu ayağı eksik gibi geldi. Sağolsun Tufan Bey herşeye koşturuyor ama bizlerdende küçük paylaşım organizasyonları gelmeli diye düşünüyorum...
  4. Valla tekstil konusunda çok marka denedim. Hatta yurtdışına çıktığımda tahta ve lastik yanında en çok rağbet ettiğim bölümdü çünkü Tsu'nunda yazdığı gibi bu tarz şeyleri web sayfasına bakarak değilde birebir dokunarak almakta fayda var. Li-Ning, Stiga, Butterfly, Donic, Andro, Tibhar, TSP, Yasaka, Gewo, vs.. vs.. kısacası hemen hemen hepsini giydim. Eğer beğendiklerimle ilgili bir sıralama yapacak olursam; Eşofman: Stiga, Donic, Tibhar Pamuklu Tişört: Donic, Gewo, Tibhar, TSP, Yasaka Polyester Tişört: Li-Ning, Joola, Andro, Donic, Stiga Şort:Butterfly, Donic Çorap:Donic, Butterfly Ayakkabı:Mizuno, Puma, Joola, Stiga, Butterfly şeklinde olur. Bu denediklerim arasında benim beğendiklerim... ancak aynı markanın yanyana duran birkaç farklı modelini daha deneyebilme şansım olmadı. Belki diğerleri beni daha memnun edebilirdi ama sonuçta bende bütçem kadar alıp deneyebiliyorum. Yani yaptığım istatistik öncelikle göz beğenisi sonra da kullanım beğenisi üzerine oldu. Beğenerek alıp kullanırken memnun kalmadıklarımı listeye eklemedim...
  5. Haklısın ama "Çinlileride çok severim" lafımı atlamayalım. En azından Çin'den birini görücü usülü bile alsam Masa Tenisi Oyuncusu çıkma özelliği çok yüksek. Japon alırız Teknoloji Mühendisi çıkar işimiz yaşa girer sonra...
  6. Hayrettin Bey normal Petr Korbel tahta alın. Çünkü bu tahta hem işçilik kalitesiyle hemde oynama kalitesiyle iyi bir tahta. Ama bu tahtanın hem Japon hemde Çin üretimi var. Bu sebeple Japon üretimini almanda fayda var derim. Diğerinin kalitesi biraz daha düşük. Kullanıp beğenenlerde var ama benim eski yazılarımıda aratıp okursan pek Japon malından şaşmamaya çalışıyorum. Çünkü ürettikleri malzemeler için Çinlilere göre daha çok güveniyorum. (Çinlileride çok severim aslına ama taş yerinde ağırdır misali Butterfly ise Japon olacak...)
  7. Magichand Çin üretimiydi sanırım ve genelde Butterfly bir süre sonra Çin üretimi tahtaları yeni sürümlerini sürerek eski sürümlerini üretmiyor. Bu sebeple artık piyasada kalmamış olabilir yada birkaç satıcının elindeki fazla stokları kalmıştır. (Bir satış taktiği olsa gerek... Yeni ürün+meraklı alıcılar misali...)
  8. Arkadaşlar yapıştırıcıların ITTF tarafından yasaklandığına dair birçok yazı yazdınız ama bence solüsyondan çok iyi para kazanan büyük firmaların buna engel olamamasını tek bir anlamı var. O da yasaklanma olayının Dünya Sağlık Örgütü (yada uluslararası anlamdaki adı tam olarak ne ise) tarafından emrivaki olarak yaptırılmasıdır. En azından ben böyle olduğuna inanıyorum. Günümüzde bir asprin bile doping sayıldığına göre solüsyonlarda belki bizim ismini tam olarak bilmediğimiz bir veya birkaç etkileşim sonucu oluşan çözelti yüzünden vücudumuzun zarar gördüğünü tespit edip ITTF Yetkililerini zorlayarak yasaklattırmış olabilirler. ITTF ise karizmayı bozmamak adına bu ürünlerde sağlığa zararlı çözeltiler olduğu için tarafımızdan yasaklatılmıştır diyerek olayı kapattı. Eski yapıştırıcılardan kullanan herkes memnun ama sanırım ya lastiklerimizi solüsyonsuz kullanmaya başlayacağız yada biraz daha bekleyip firmaların en azından eski solüsyonlu lastiklerin kalitesini yakalamasını bekleyeceğiz. Bakınız birkaç sene öncesine kadar herkez filmli fotoğraf makinesi kullanıyordu ve dijital makineler ilk çıktığında herkez söyleniyordu. Yok kağıda basmıyormuş, yok çözünürlük kalitesi iyi değilmiş, vs.. gibi. Ama artık hem kağıda basmaya başladılar hem iyi çözünürlük kalitesine ulaştılar hem de fiyatları her geçen gün iniyor. Uzun lafın kısası; bir süre sonra bunlara da alışacağız.. hem firmaların daha iyi ve bizi memnun edecek ürünler üretmelerini hemde fiyatlarının makul seviyelerde olmasını beklememiz gerekecek derim... aceleci olmayalım... Yada yukarıda yazdığım gibi solüsyonsuz oynamayı deneyeceğiz.. en azından geçiş dönemine kadar...
  9. O kadar önemseme... Biz bile bildiğimiz oyuncunun ismini bile doğru yazamayız o kadar tanıdığımız halde. TV başında da karıştırmak normal haliyle. Sadece kim kimi yendi karışmasın diye belirttim..
  10. Sapların lastiğe yakın kısımları ince olan tahtalar var. Gergely, Boll Spirit, Sardius, Mazunov ve Cofferlait gibi.. Defans tahtalarının tamamı geniş yüzeylidir. Genelde Atak tahtaları daha uzun yüzeyli ve biraz dar olur. Allround için olanlar ise çok az daha kısa ama yanlamasına az geniş olurlar. Bunlar Butterfly tahtalarda böyle ancak her firmanında kendi düzenlediği bir sistem var bunun için. Önemli olan aslında tam sapın ana gövdeyle birleştiği yerdeki genişlik ve darlık. Çünkü ikinci el lastik aldığınızda eğer lastik burada tam oturmazsa parmağınızıda rahatsız edecektir. Bu sebeple gövdesi birbirine benzer tahta alın ve rahat edin derim ben...
  11. Aziz Yıldırım Bey, Caferağa'yı yıkıp yeniden yaptıracak diye duydum. Onun müjdesinide vereyim...
  12. Cem Pomfi ile oynadı ve onu 3-1yendi. 5-4'lük maçın İBB adına 3 maçı Zhu Jiang aldı (Yani hiçbir maçını kaybetmedi). Sanırım böyle bir adamı Türkiye'de oynatmak büyük bir başarı. Çünkü seyrettiğim en soğukkanlı ve hızlı oyuncu. Hiç belli etmeden tilki gibi sadece topa ara ara hız vererek istediği sonuca gidiyor. Çıplak gözle böyle bir oyuncuyu bizlere seyrettirdikleri için ülkemize getirtmeyi başaran herkesi kutluyorum. Umarım bir şekilde milli takıma da alırılar ve üst seviyede oynayabilecek Cem'den daha yetenekli bir oyuncumuz daha olur.. Bu arada diğer maçı ise Pomfi, Slobodan'ı 3-0 yenip güzel bir sürpriz yaparak gerçekleştirdi.
  13. Yazdığın lastik hem kontrollü hemde yapışkan üst yüzeyli. Eğer böyle bir lastik arıyorsan Butterfly lastiklerinin en yapışkan lastiği...
  14. Tüm tebrik ve kutlamaları sadece kendi takımım olan İzocam adına değil; 2007-2008 sezonunda mücadele edip aldıkları puan ve devamındaki dereceye bağlı statü gereği bu turnuvaya iştirak edememiş ancak kendi bölgelerinde de her zaman mücadelesini yitirmemiş olan tüm oyuncular ve emeği geçenler ve ayrıca Kuruluş takımlarının bugünlere gelmesini sağlayan ancak artık bu turnuvaya artık iştirak edemeyen tüm büyüklerimizin adına kabul ediyorum. Sita aracılığıyla da desteklerini bizlerden esirgemeyen herkese sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.
  15. İstanbul Kuruluşlararası Masa Tenisi Derneğinin sayfasındaki yazıyı aynen aktarıyorum... "MASA TENİSİ GÜNEŞ SİGORTA SÜPERLİG KUPASI 16 HAZİRAN 2008 DE İSTANBULDA SAHİBİNİ BULUYOR…. Federasyonumuzun 2007-2008 sezonu Güneş Sigorta Süperlig Play-off final maçları 16 Haziran 2008 tarihinde saat:18:00 Erkeklerde Fenerbahçe Sp. Klb. İle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sp.Klb. arasında, Bayanlarda Fenerbahçe Sp.Klb. ile Bursa Büyükşehir Beld. Sp.Klb. arasında İstanbul Caferağa spor salonunda oynanacaktır. Yapılacak olan Güneş Sigota Süperlig Play-off final maçları Fenerbahçe TV. Tarfından canlı yayın ile verilecek olup masa tenisi severleri 16 Haziranda saat:18:00’de Caferağa ya davet ediyoruz… Saygılarımızla.... İKMTSD Yönetim Kurulu"
  16. WRB'yi iyi biliriz... 3 sefer daha sorda üstüne fatiha okuyup konuyu başlamadan kapatalım... Stiga, WRB sistemiyle ağırlığın büyük bölümünü sap kısmından alıp lastik yapıştırılan gövdeye taşıyarak çeşitli varyasyonlarda daha akıcı olmayı sağlamaya çalışmış. Sap ne kadar hafif olursa gövde o kadar ağır olacağından kol açımlarında bilek hareketlerini daha da hareketli tutmak istemiş. Bence WRB sistemi bu sebeple spin oynayanlar için çok ideal bir tahta. Çünkü ister istemez bilek hareketlerinizde de bu sistem itici bir güç teşkil ediyor. Bu sistemi seven ve sevmeyen oyuncular olabilir. Ancak Stiga bu tahtaları uzun yıllardır rahatlıkla satabildiğine ve hala oyuncular tarafından talep edildiğine göre demek ki belirli bir kesim tarafından beğeniliyor. NOT:Benim kullandığım Clipper tahtanın sapının içi dolu...
  17. Doğru hatırlıyorsun.. 4-1 kazandık. Soda Sanayi'de iyi takımdı ama bizim gruba düşmeleri kötü oldu. Çünkü aynı grupta bizden başka Turkcell takımıda vardı.. Belki başka grupta olsalardı çıkabilirlerdi ama bizim grupta 3. olabildiler ne yazık ki ve elendiler. Ama iyi takımları var...Fotoğraf konusunda da şöyle bir baktımda hep şahsi fotolar olduğu için siteyi şişirmek istemediğimden eklemeyeceğim. Fotoğraf konusunu forum buluşmamıza saklayalım bence...
  18. Benden edinebilirsiniz... Kısa mesajla telefonumu yolluyorum. Bana ulaşırsanız ne gibi şartlarla girebileceğinizi sıralayabilirim...
  19. Menim için masa tenisini seviyorum diyen her oyuncu önemlidir. İyi oynamış, kötü oynamış farketmez. Yeter ki, bu spora ve birlikte oynadığı insana saygı duysun yeter... Benim yaş 38 sayılacak neredeyse... Faal olarak oyuncu olarak devam etmememe (çoook uzaklarda kaldı.. neredeyse formalı resimlerim siyah beyaz..) rağmen beynim ve çenem faal olarak çalışmaya devam ediyor. Forum buluşmasında güzel muhabbetler ve bilgi aktarımarı oluşacaktır kanaatindeyim. Umarım fotoğrqf karesinde seçilemeyecek kadar çok kişi oluruz...
  20. Arkadaşlar Bursa'da yapılan müsabakalar sonucunda; Şampiyon Alarko Alsim (Kocaeli) takımı olmuştur. Final maçında Telas Lastik (İstanbul) takımını 4-2 yenerek ikinci kez şampiyonluğa uzanmışlardır. Telas Lastik ikinci olurken, üçüncülük mücadelesinde Oltaş (İstanbul) takımı, Türk Telekom (Ankara) takımını yenerek üçüncülük kupasını kazanmışlardır. Türk Telekom ise beklenenin aksine geçen senenin finalistiyken bu sene dördüncü olarak turnuvayı kapatmışlardır... Kendi takımım olan İzocam ise Emniyet Müdürlüğü (Van), Soda Sanayi (Mersin) ve Turkcell (İstanbul) takımlarını yenerek grubunu birinci bitirip final grubuna kalmış ancak takımımızın en önemli oyuncusu Vedat Zengin'in Pazar günü oynanacak final maçlarına katılamaması sonucu ilk dörde girebilme şansını yakalayamamıştır. (Umarım seneye...) Çok iyi hazırlanmış bir organizasyonda çok iyi maçlar izlememizi sağlayan tüm oyunculara ve emeği geçenlere teşekkür eder, saygı ve sevgilerimi sunarım..
  21. Arkadaşlar Aydın Cafe tek masadan oluşan bir alana sahip. Bu alanda masa tenisi oynanmaktan çok uzak...Serzen teklifin için teşekkürler ancak bu işle ciddi olarak ilgilenmek istiyorsan ciddi bir masa tenisi salonuna gidip oradaki havayı soluman gerekir...
  22. Donic = iyi ekipman Sanırım bu cümlem yeterli olur. Çünkü bu firma sanıldığından daha eski bir firma ve hala popülaritesini koruyor. Belki çekik gözlü arkadaşlarımızın ülkelerinde çok fazla rağbet görmemesinin sebepleri fiyat politikası olabilir. Bizim ülkemizde yukarıda arkadaşlarında yazdığı gibi fiyatları uygun ama birçok ülkede bizim fiyatların çok çok üstünde fiyatlara satılıyor. Kalitesi için ise diyebileceğim; çok güçlü bir AR-GE birimlerinini olduğu ve birçok ilginç ürünün onlardan çıkmasını örnekleyebilirim. Bana uyan var uymayan var ama sadece tahta seçerken bile birçok ilginç özelliği ve farklı sistemleri beğeninize sunuyor. İlgi olmamasının sebebi artık yeni oyuncuların yetişmemesini gösterebilirim ama bunu sadece kendi ülkemle sınırlıyorum. Çünkü yukarıda şaka yapmak için söylediğim çekik gözlülerin en bilindik ülkesi olan Japonya'da Formula Desto F3 lastikler bayağı beğeniliyor...
  23. Bilgi için teşekkürler Semih Abi...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..