Jump to content
Masatenisi.org Forum

Saadettin

Üyeler
  • İçerik sayısı

    1.539
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    54

Saadettin kullanıcısının tüm içeriği

  1. 90 gram civarındaki tahtaların artık ağır sayıldığı için yazdım. 50 gram civarında tahtalar çıktı, mertlik bozuldu. :gulumse:
  2. "...forumdan ayrılacağımı üzülerek belirtiyorum..." demeni üzülerek okudum Tsu. Bu sadece bizim gibi eski üyelere değil, bu siteyi kurmak için emek veren Ertan Abiye de ayıp etmektir. Hiç okumadım farzediyorum... Bizim yapmamız gereken eski yazışmalarıda bildiğimiz için foruma ön ayak olmamız, eski üyelerimizin tekrar foruma dönmesini sağlayarak eski kalitemizi ve bilgi dağarcığımızı dilimiz ve bilgimiz döndüğünce paylaşmaktır. Bence Sinan Abiden daha alacağımız çok bilgi var ve onunda dönmesini beklediğimizi bir hatırlat lütfen. Çünkü belirli bir grubun forumdan çekilmesi bu işi yeni yeni keşfeden gençlerin ufkunu kapatıyor. Onları cezalandırıyoruz bir anlamda. Bizim kaçmamız değil, aksine sahip çıkmamız gerekiyor... İnşallah Ankara buluşmasında da birçok üye birbiriyle konuşur, tartışır ve güzel muhabbetler döner. Yazmakla konuşmak arasındaki farkı tekrar hatırlarız...
  3. Perşembe akşamı oradaydım ve arkadaşlarla bayağı oynadık. Eğer fırsat ayırırsam geleceğim ama haftasonları birkaç aktiviteye daha katıldığım için şu anda bile sadece inşallah diyorum.
  4. Aman yanlış anlaşmayalım art niyetlilerden bahsetmiyorum ben. Sizin bir daireniz var, yan komşunuzunda bir dairesi var ve birebir aynı. Biriniz evinizi satmak için 100.000 lira isterken diğeriniz 120.000 lira isteyebilir. Çünkü herkesin ikinci el fiyatı değişiktir. Ama bu daireyi hileli bir şekilde satmaya kalkarsanız (mesela binanın istimlak alanı olduğunu varsayalım) o fırsatçılığa girer.. Benim tabirimde fırsatçılık=hilebazlıktır.Her yıl tüm markalar farklı fiyatlara yeni ürünler çıkarıyorlar ama hangisinden daha iyi verim alınacağını, hangisini size uyacağını bilmek, bilgidir ama bu ürünleri satan ve durmadan yenileyen satıcılara bizde yeni meraklar uyandırdıkları ve para harcamaya teşvik ettikleri için hilekar diyebilir miyiz? Cevap burada ortaya çıkıyor zaten.. Bizde sitemizde hileli, kırık, sıfır fiyatının üstünde malzeme satmaya çalışanlara engel olalım. Ama alacak kişide birazcık parmaklarını yorup araştırsın diyoruz. Biz yeni gelen bir çift lastiği arkadaşlarla başka bir arkadaştan alıp denemek için zamanında ne kadar yol giderdik. Şimdi herşey elimizin altında duruyor araştıran yok gibi birşey...
  5. Sayın Selim Girit Bey, Yazdıklarınızda kendinizide sorgulayıp yargılamanız hoşuma gitti. Sanıyorum diğer arkadaşlarda yanlış cümleler kullandılarsa bunu farkına varacaklardır ancak kendilerine fırsat tanıyalım. Belki sizin gibi onlarda yazdıklarını bir süre sonra okuyacaklar ve "hay allah, biraz abartmışım" diyecekler. Ayrıca (şahsi fikrimce) sadece fikrinizi yazsanız daha iyi olur? Siz dışarıdan getirtmeyi benimseyebilirsiniz bende emek verip ülkemde satandan almaya benimseyebilirim. Bunu için fikir ayrılığı yok. Bu benim kararım ve diğeride sizin kararınız. Tartışılacak hiçbir şey yok aslında. Cümlelerden alıntı yaptığınız ve yorumlamaya çalıştığınız için herkes konunun kişiselleşmesi sebebiyle yazdıklarınıza bir yorum getirme gereği duyduğundan tansiyonda tırmandı tabii.. hele birde gece yazışmaları yokmu.. yarı uykulu.. herkesin birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu zamanlar.. (bu yazı için demiyorum.. ama olmuşturda..) Bu sebeple bırakın herkesin yorumu kendine kalsın.. benim ki benim sizin ki sizin fikriniz hepsi bu. isteyen istediğini kendine yakın hisseder ve kendi fikrini ona göre belirtir. Benim yıllardır öğrendiğim tek gerçek masa tenisiyle uğraşan bir arkadaşın (ister satıcı, ister oyuncu, ister vs. olsun) bu işten hiçbir şey kazanmadığı bilgisidir. Bu sebeple kimse sitede 2. elden 10 lira fazla kazanacağım diye bu kadar küçük bir camianın içinde ismini lekelemek istemez. Art niyetliler olabilir mi? olabilir tabii.. ama bu sporda sanmam... tek elimin parmaklarını geçeceğine bile inanmıyorum mesela. Çünkü uğraştığımız bu spor, maddi olarak hep bizden yiyen bir spor. Herşeyi pahalı. Bu kadar masraf edip ondan sonra da kimse 10 lira fazlaya satmanın hesabını yapamaz. İşte sizinde demek istediğiniz ve konunun düğümlendiği yer burası. Siz ülkemizdeki satıcılarınneden daha ucuza satmaları gerektiğini yorumluyorsunuz ve yöntem öneriyorsunuz bende neden satamayacaklarını söylüyorum ve gerçekleri yansıtıyorum. Gönül ister ki, alt tarafı lastik ve ağaç parçası olan bu malzemeleri kibrit ve balon parasına alalım ve her yeni çıkanıda deneyelim, beğenmezsek birbirimize hediye edelim. Ama bu fiyatlarla olmuyor ne yazık ki.. Benim evime misafirliğe gelenler evimin bir köşesinde audi alacak kadar malzeme durduğunu görüyorlar(ama altımda kullandığım tek bir araba bile yok.) Ara ara "amann.. artık bunuda kullanmam" dediğim malzemeleri listelediğim yada bir şekilde elimden çıkardığım oluyor ama yinede altımda araba olmasındansa onların o köşede durmasından memnunum. Keşke bu malzemelerin değeri telli araba parasına olsada herkeste alabilse... yani satanları değilde Butterfly, Stiga, vs. gibi satıcıların neden bu fiyatlara bizlere sunduklarını bilebilsek.. isterseniz yeni konumuz bu olsun.. NEDİR BU FİYATLARDAN ÇEKTİĞİMİZ? köşesi açalım...
  6. Levent Bey, Güray Bey'in yazdığı yazı bence genel bir yazı. Bugün ne alırsak alalım, eğer araştırmadan alırsak haliyle bir şekilde zarara uğramış oluruz. Bilgi günümüzüm en değerli altın bileziği. İş hayatında bile artık bilgi para ediyor ve bu her konu için geçerli.
  7. Ertan Abi öncelikle bu fikrine katılıyorum diye tekrar hatırlatayım. Sana tekrar zahmet olacak ama gereksiz gördüğün yazışmaları tekrar silip konu başlığı ne ise ona yoğunlaşalım... Fiyat baremi baz alınacaksa yurdumuzdaki satıcılardan kaça alıyor isek en yüksek rakam o rakam olmalı (o da ancak sıfırsa) diye düşünüyorum. Daha yüksek fiyata satanları kişisel mesajla ikaz edersek yeterli olur kanaatindeyim. Yada ikinci el sitelerindeki gibi (örneğin gittigidiyor) üyelere yorum şansıda tanıyalım. Eğer satan kişinin sattığı ürün ülkemizde satılmayan bir ürünse o zaman satan kişi "şu ülkeden aldım" veya "şu siteden aldım" desin yeterli, bizde o zaman uygun fiyatını hatırlatırız... Sonuçta ben 2, el ekipman bölümünden birçok şey aldım ve hem hiç kazıklanmadım hemde yeni arkadaşlar edindim. Yani sadece istediğim ürünü uygun fiyata alabilmenin yanında iyi arkadaşlıklarda edindim. Bu sebeple 2. el satan arkadaşlardan malzeme almayı sıfırına tercih ediyorum. Keza yurdum satıcılarıda aynı.. aradığınız zaman her yönüyle bizlere yardımcı oluyorlar ve garantili olarak kargoyla yolluyorlar. (asıl önemli konuda bu. çünkü yabancı sitelerdeki değerleri baz almaya kalkarsak bu seferde almak isteyen almak için uğraşırda malzeme postayla yollandığı için eline geçmezse karşısında muhatap olarak kimi bulacak? Bize dönüp siz yönlendirdiniz der mi acaba? Kargoyla almaya kalkarlarsa da fiyatı daha fazla olmaz mı?) Bu sebeple benim fikrim fiyat için yukarıda da dediğim gibi ülkemizdeki satıcıları baz alalım çünkü güvenli satıcı olarak onları muhatap almamız gerekir. (Zaten zar zor bu işi yürüttüklerine inandığım için kar opsiyonlarınıda ona göre belirlediklerine inanıyorum) Ancak satan kişi devamlı satan bir arkadaşsa (mesela benim gibi malzeme deneme ve ara ara elinden bazılarını çıkarma merakı varsa...) alan kişiyede satan kişiyle ilgili yorum şansı tanıyalım. İsteyen istediği fiyata satabildiğine göre bir fiyat 70 lira diğeri 50 liraysa alan kişi kıyaslama yaparak alabilir. Aynı fiyatsa da yorumlardan yararlanabilir. Zaten 2. el ekipman bölümü satışında bile bizim bu kadar yazdığımız kadar aksiyon yaşanmadığı için belirlenen komisyona da iş düşerse rahat rahat yorumlar. Allahtan 3-5 birşey satılıyor. Ya 300-500 olsaydı mazallah... : Birde 2. eldeki "kazıklanıyormuyuz acaba?" konusuyla ilgili konuya tam uyarmı bilmem ama Almanya'dan zarzor araştıra araştıra ve ancak fahiş fiyattan bulabildiğim Stiga Clipper 9 ply tahtayı (eski üyeler kaç sene araştırdığımı bilir..) aldığım alman masa tenisi oyuncusu bana satmadan önce demişti ki; "MASA TENİSİNDEN CEBİNE GİREN HER KURUŞ TEKRAR MASA TENİSİNE DÖNER" benim benimsediğim ilke de bu...
  8. Kendini masa tenisine admış ve elingen geleni masa tenisi için yapmaya çalışan bir arkadaş.

  9. Karşılık beklemeden kendini masa tenisine adamış bir insan. Umarım eğittiği gençlerle de karşılığını alır...

  10. Çok iyi tahta Cemilcim.. Ama ağır ve yavaş bir tahta olduğunuda unutma. Oyununu yavaşlatmak istiyorsan iyi ama ağırlığı sorun olabilir. Ama tabii Crisan Titanium kullandığın için elini ağırlık olarak rahatsız etmeyebilir. Derneğe gittiğin birgün söyle sana bir çift Air Rosnet getireyim onlarla dene.. Beğenirsen senin lastikleri aktarır devam edersin. Çünkü ona taktığında uysun diye kesersen bu seferde diğer tahtana uymaz..
  11. Selamlar Uraz...Kaç para ayırdığının önemi yok. Önemli olan eski yazılanlara bir göz atarak kafanda bir fikir oluşturman. Ondan sonrada karar vermen. Hemen hemen tüm malzeme satan mağazaların iletişim bilgileri sitede mevcut. Bunun yanında 2. el kategorilerinden de sana uygun bir kombi bulabilirsin. Ama önemli olan ayırdığın para değil, oyun stilini belirlemen. Eğer istanbulda isen bende dahil birçok arkadaş stiline bakarak birkaç malzeme önerebilir. Devamında da gidip istediğini alabilirsin.. sevgiler...
  12. İstediğin zaman hallederiz Ahmetcim.. Yeterki bir araya gelelim. Buradan bizim adımıza şu sonucu çıkarabilirsiniz; Saadettin ve Ahmet Sözmen Japon Lastiği kullanıyor... Saadettin'in imzasındaki lastiklerden teki H3 (yani herhangi bir ülke üretimine karşı önyargısı yok) ama yinede hangi lastik deseler Japon lastiği diyorda başka birşey demiyor. Bunuda yazarken belki 150 çeşitten fazla, onlarca farklı firmanın lastiğini denemiş biri olarak söylüyor. Oyun stilinize göre Çin lastiklerindende uygun olanını bulup oynayabilirsiniz tabii ama ben bu yorumu yaparken lastiklerin dayanıklılığı ve devamlılığı üzerinden yaptım. Birçok Çin lastiği içinden benim stilimede uyan lastiklerin içinden verim olarak sadece H3 lastikten memnun kaldım (şu ana kadar denediklerime dayanarak söylüyorum) diyebilirim ve bu sebeple de hala oynamaya devam ediyorum. (ama onlar bile yok milli takım üretimi, yok şu üretimi yok bu üretimi diye kafamı karıştırıyorlar) Çin lastikleri kötü mü? Hayır değil.. mesela oynayıp alışanlar pek değiştirmiyorlar ve gayette memnunlar. Bu sebeple yorumumu devamlılık ve kullanırken ne kadar dayandığı üzerinden yaptım... Devamlılık=Firmanın aynı ürünü ne kadar süre piyasada tuttuğu (bazen birbirinin benzeri ambalajları görüyorum ama eski lastiklerin aynısından bulamıyorum.. hele friendship'se hiç bulamıyorum...) Dayanıklılık=Antrenman saati / fiyat X lastik (Sevgili Matematik sanırım denkleme yardım edecektir.)
  13. Saadettin

    Iruirudan Ayakkabı Siparişi

    En son ayakkabıyı ben getirdim ve kargosunu 1.500 gr üzerinden kredi kartımdan çektiler ki, buda 3.600 yen ediyor. (totalde 180 liranın biraz altında bir fiyata maloldu.) Ayrıca benim ayağım 43,5 ama alırken 45 numara alacağım. Çünkü bana ilk gelen ayakkabı kalıp farkı sebebiyle yarım numara küçük geldi... Birde eğer Asics arıyorsanız Eski Milli Takım Antrenörü Nazım Arpacı, Göztepe'deki Ali Fuat Cebesoy İlkokulunun oradaki dernekte satıyordu. Hala elinde varmı bilmem ama en azından Asics ayakkabının masa tenisi için üretilen modelini satıyor ve deneyip alacağın için beden sorunu da olmaz...
  14. Hem top kontrolü daha iyi olur ve kolun tembelleşmez hemde ilk pro raketin olacağı için daha kolay adapte olursun.
  15. Biz bu seneyi 2. bitirdik. Alsim Alarko'yu bir türlü geçmek kısmet olmuyor. Malumun geçen senenin Kurumlar Ligi Türkiye Şampiyonu oldular. Zaten daha altına yenilsek ayıp olurdu. : İddialı geliyoruz ama bu seneki iddiamız İskender yeme konusunda... Hayret yanlız. Seninle istanbul'da buluşamıyoruz ama Bursa'da buluşacağız... iyi olur.. Bakalım ne yapacağız bu sene Bursa'da...
  16. Çok fark var ama bu Special Soft lastik lehine bir fark var. Aslında senin rahat edebileceğin bir lastik Ahmetcim. Ama o kadar uğraşıp tekrar Sriver FX lastiğe döndüğün için kafanı karıştırmamak için önermemiştim ama mademki Drive lastiği beğendin (1 aydır denediğine göre) o zaman Tackifire Special Soft lastiği daha çok beğeneceğini ve sana uyacağını düşünüyorum. İstersen bendekilerden birini yollarım denersin, beğenirsende sıfırını alırsın.
  17. Evet Turushan Kurumlar Ligi de var ve her sene şirket çalışanlarının (belirli bir kural yönetmeliği var) kendi illerindeki yaptıkları maçlara göre dereceye girip bölgelerin güç dengesine göre ayrılan kontenjandan Türkiye Şampiyonasınada iştirak edebiliyorlar. Bu kimi illerde 10 takımdan fazla (İstanbul gibi) olabildiği gibi kimi illerde de 1 takımla sınırlı kalıyor. Yani oyuncu kalitesi bunda etken rol oynuyor. Bursa'da olan arkadaşlar isterlerse Haziran ayında yapılacak maçlarda benimle tanışabilirler. Ve sanırım sitemizden de başka gelecekler olacaktır. Oraya gelenlerle tanışmaktan ve sohbet etmekten büyük keyif alacağımı şimdiden hatırlatayım. Ayrıca bu tanışma faslını ıskalayanlarla umarım Ankara'daki forum buluşmasında görüşürüz. Mehmet Abi sen geliyor musun?
  18. Başta da dediğim gibi niyet önemli. Eğer işin içine hile girecekse buna engel olmamız zor görünüyor. Birde sitemizin ticarethane haline getirilmemesi gerekir, bunuda kısıtlamakta fayda var... Az biraz beni tanıyanlar bilir ki, elimde sayısını bile bilmediğim kadar malzeme var ama yine de bunları siteden satmak için uğraşmıyorum. Zaten kullanmadığım şeyleri satmaktan ziyade takastan yana olduğum için benim gibi meraklı birkaç arkadaşla haberleşerek karşılıklı takas yapıyor ve merakımı+zevkimi tatmin ediyorum. Bu sayede birçok aradığım malzemeyi sitemizdeki arkadaşlardan 2. el olarak bir şekilde temin edip daha fazla para ödemeden deneme şansımın olması beni mutlu ediyor. Bir nevi hem yeni çıkanlarla ilgili merakım gidiyor hemde param cebimde kalıyor. Daha ne isteyeyim... Aklımdayken siteden benim başıma da olmadık şeyler gelmişti mesela ama hiç dile getirmemiştim. Benim takas sevdam sonucu sağolsun siteden ismi şu anda lazım olmayan bir arkadaş çöpe bile atmayacağım üstü birkaç yerinden yırtık lastikleri bana takaslık yollamıştı ve kendisine göre bunlar hala kullanılabilecek şeylerdi. Tabii kendisini uyardım ve satışlarını takibe aldım. Ayrıca bunları kimseye satmaması içinde sert bir dille ikaz ettim. (bunları amatör birine verdi mi vermedi mi bilemiyorum tabi..) En azından sitede bir daha onları satamadı... Sonuçta o kadar konuşmamıza rağmen net bir çözümde olamayacak gibi. Çünkü alacak kişinin biraz araştırmacı olması gerekiyor. Hiçbir yazılanı okumadan "haydi bana kombi düşünün" diyen ve eski yazılan yazıları hiç kontrol etmeyen, araştırmayan üyelere bir çözüm getirmek mümkün olamayacak. Zaten olmadık hazır raketlere bile dünya kadar para vermeye hazır olduklarından buradaki her kombi onlara uygun geliyor ve ne bulsalar alıyorlar (yada ben öyle düşünüyorum). Kaç kişiyi "daha amatörsün o kadar hızlı raketle ne yapacaksın?" demekten kendimi alamadığımı biliyorum. Benim gibi birçok kişininde bilinçlendirmeye çalıştığına inanıyorum ama o kadar yazmamıza rağmen yine de alıyorlarsa neyin önüne geçeceğiz?! (sadece parasal kaygımı değil, kullanım özelliğinide dile getirmek istedim bu cümlemle..) Kısacası alan arkadaş araştırıp kararını vermeli, satan arkadaşta 2. el diye olmadık hurdaya çıkmış kombileri satmamalı. Şöyle gittigidiyor gibi alışveriş sitelerindeki puan sistemi iyi olabilir diye düşünüyorum. Yada site yöneticileri arttırılıp bu tarz satışlar önce onların olurunu alıp listelenmesi sağlanabilir mi? Devamlı satış yapmak için siteye giren ve sitede bunun dışında hiçbir yorum yazmamış arkadaşlar ayıklanabilir mi? Bu çözüm olabilir mi? Yani yukarıda yazdığım gibi sitemizin kar amacıyla burada üye olarak bulunan üyelerden kurtulması sağlanabilir mi??
  19. Arkadaşlar yazılanları şimdi okudum ve okurken bile işin içinden çıkamadım. Bu iş birazda güvene dayanıyor sanırım. Çünkü özellikle lastiklerde benim 2.el dediğim lastikle başka bir arkadaşın 2.el dediği lastik arasında çok fark olabiliyor. Kullanmadığı malzemeyi satmak için satışa koyan arkadaşın satın aldığı fiyatı baz alarak, ancak satmak istediği andaki fiyatlarının ne olduğunuda araştırarak listelemesi temennimiz ama dediğim gibi iyi niyet çok önemli. "Aaa bak burada daha pahalıymış ona göre satayım" dediği anda olay değişiyor. Komisyon kuralım ve yardımcı olalım diyeceğim ama satan arkadaşın elindeki malzemenin kullanılabilirliliğini nasıl ve neye göre tespit edeceğiz. Asıl sorun yukarıdaki ilk cümlemde belirttiğim gibi fiyatından önce satılan malzemenin durumunu nasıl belirleyeceğimiz... Komisyon tarzı birşey belki sıfır ürünlerde belirleyici olabilir ama 2.elde belirlemek zor olacaktır. Nasıl yaparız yada neye göre belirleriz bilmiyorum ama sonuçta parayı veren arkadaşında biraz araştırma yapması gerekecek. Ben nasıl ki, yeni ne çıkmış ve kaça satılacak diye takip ediyorsam ve olmadık malzemeleri denemek için alıyorsam, satınalmak isteyen arkadaşında klavyede biraz parmaklarını yorarak ceplerini şişkin tutmasını becersinler diyeceğim. Yada satan arkadaşın profiline ve yazdıklarına göz atsınlar. Çünkü komisyonla bu iş çok zor olur. Tabii sattıkları malzemenin fiyatını çok uçuranlara müdahele edilebilir...
  20. eski yazılanlara göz at istersen...
  21. Biraz dinlenmek iyidir, onun için ara vermen ve biraz ayrı durman iyi olacaktır. Bir süre sonra zaten kendiliğinden istek duyarsın. Lig bitimi bende de olur...
  22. Sevgili Murti.. Zaten konuya katkıda bulunacağını düşündüğüm ilk kişiydin ve beni yanıltmadın. :gulumse: Çinlilere karşı bir ön yargım yok ama ben daha detaycı olan bir ülkeyle yani Japonlarla kıyasladığımda Çinlilerin üretimini tercih etmem diyorum. Bu kararı alırkende sadece Butterfly ürünlerinde konuşuyorum. Çünkü Li-Ning tişört ve DHS Hurricane lastik kullanan biriyim. Ama yukarıda da belirttiğim gibi hangi ülkenin Butterfly tahtası deseler çeşitli denemeler yapmış birisi olarak Japon malı derim. Çünkü bu yazıyı yazarken hayalle değil, gerçekle yazıyorum. En basit örneği Çin malı olanların tahta üstüne yapılan büyük puntolu BUTTERFLY yazısının bile suluboya gibi aktığını hemde birkaç tahtada bu duruma rastladığımı biliyorum. Dışı böyleyse içi nasıl kimbilir demekten kendimi alamıyorum. Aklımdayken Almanların arabalarını Çinde üretmesi onların işlerini çok iyi yaptıklarından değil ucuz olması sebebiyle. (aşırı büyümelerininde sebebi bu. Yani ucuzluk...yaratma gücüyle değil işçilik gücüyle tercih ediliyorlar...) Ayrıca yasaların uluslararası hükümleri var ve sadece kanuna uysun diye birkaç modülünü değişik kapmak kopya olmadığını göstermez. Nitekim BMW mahkeme kararıyla haklı bulundu ve o araçların Çin dışına satışı yasaklandı. Firma kanuni bilgilerden yararlanarak birkaç yerinde değişikliğe gidip kendi ülkesinde olur raporu aldı ama uluslararası mahkemelerde bu durum kabul görmedi. (Konuyla ilgili aklımda kalanlar bunlar.. Sadece örnekleme olsun diye vermiştim ama madem fabrika kapısından dahi çıkamaz dediniz buradadaki gazetelerde oykupda aklımda kalanları hatırlatayım dedim.. doğru yanlış böyle hatırlıyorum...) Neyse... Eğer birgün Butterfly'ın tüm tahtaları Çin'de üretilirse o zaman hangi ülkede üretileni alayım diye düşünmeden alırım ve hem böyle bir konu buraya tekrar taşınmaz hemde ben rahat ederim. Gerçi imzamda Butterfly marka tahta yazmıyor ama...:
  23. Öcü değiller ama dünya kadar para verip malzeme alıyorsam işçiliklerine de güvenmem lazım. Bu sebeple üretimde çalışan insanın mantalitesini de düşünerek alım yapıyorum. Alman arabaları neden bu kadar çok tutuluyor? Çünkü sadece demir sanayileri iyi olduğundan değil düşünce mantalitelerininde uygun olmasından kaynaklanıyor. Bu Honda yada Toyota'yı daha kötü mü yapıyor? hayır ama param varsa Alman arabası alırım. Yani kötü olduklarından değilde diğerine daha çok güvenmem sebebiyle... Düşüncem bunun gibi birşey işte... Sanırım anlaşıldı...
  24. Butterfly eskiden tüm tahtalarında yazan "Made in Japan" ibaresini uzun süreden beri birçok tahtasında kullanmıyor zaten. Bununda nedeni Çin'de üretim yaptırmaları. (Onlarda artık maliyetlerini düşünür oldular yani..) Avrupa'da üretilmiş olan bir tahtasını bilmiyorum ama Japonya'da üretilmeyen tahtalarının tamamını Çin'de üretiyorlar uzun zamandır. Ben Çin malı mı yoksa Japon malı mı sorusuna hiç düşünmeden "Japon malı" diye cevap veririm. Bunu sebebi birazda üretim yerindeki çalışanların kafa mantalitesi sebebiyle verdiğim bir karar. Açıklamak gerekirse Japonya'daki üretim atölyesinde çalışan bir işçinin düşünce mantalitesiyle Çin'de çalışan işçinin düşünce mantalitesi çok farklı olacaktır. Birinin devlet bakanları halkıma verdiğim sözü yerine getiremedim diye intihar ederken, diğerininki BMW X5'in birebir kopyasını yapıp bunu hangi ülkelere satabiliriz diye devletinden bile onay alıyor. (Hatta Japonlar bile böyle düşündükleri için artık tahtalarına seri numarası veriyorlar olabilir. : ) Olaya bu açıdan baktığımda hangi tahtanın doğru katmanlar ve doğru işlemlerden geçirilerek devşirme şekilde yapılmadığını düşündüğümde otomatikman Japon üretimine yöneliyorum. Tabii ki Çin'de üretilenler Butterfly yetkililerince belirli bir AR-GE'den geçiriliyorlardır ancak Japonlar'ın ufak hatalarda ürettikleri o tahtayı satmadıklarını, Çinlilerin ise aman boşver ara katmanda kalıyor zaten diye üretimlerine devam ettiklerini düşünüyorum. Kendi ülke üretimleri olan ve gerçekten onların fiyat anlayışına göre çok büyük fiyatlara satılan DHS Hurricane serisi lastiklerde bile hala standart ürün prosedürünü yakalayamamaları buna basit bir örnek...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..