Saadettin

Sende bir oyuncu olduğuna göre tahtaya resmini koyabilirsin... Önce o resmi kazı. Sonrada ya böyle sert zemin üzerine bilgisayarla baskı yapan bir dükkan bul ya da portre cizebilen ressamlara söyle üstüne resmini çizsinler böylelikle seninde kendine has raketin olur. :

Çok güzel bir site olmuş Orhan. Zaten maddi durumu iyi olmayan arkadaşlar için böyle ucuz ama kaliteli malzemelere ihtiyaç vardı ve sende iyi bir çözüm getirdin... Hepimiz adına hepimize hayırlı olsun.

Donic firmasının bu iş için satışa sunduğu eğimli bir makas var. Eğer Hazer Spor'un sitesine girersen online istetebilirsin...

Çok farklı firmanın çok farklı lastikleri mevcut ama ülkemizde en çok tutulanları sanırım Butterfly Tackiness Chop ve ;Drive olanları. Eğer ucuz yollu bir lastikte düşünürsen Friendship'in 729 serisi var. Birçok firmanın daha iyi ve daha farklı lastikleri var ama ben ülkemizde defansif oynayan oyuncularda en çok bu lastiklere rastlıyorum... Bunun yanında eğer ilgini çekerse http://www.masatenisi.org/forums/index.php?showtopic=2725 başlığı altında açılan konuyada kısaca bir göz at. Çünkü farklı farklı lastikler önerilecektir sanırım...

Bu arada Emre Bey'e sormak istiyorum acaba hangi dergilerin raketin altında kalması lazım? Özellikle heba edilecek bir dergi ismi var mı??

Cevabınız için teşekkürler Tanju Bey.. Bu arada Çin'lilerin fakirlikten çatal bıçak alamamaları yüzünden başladığı bu çubukla yemek yeme yöntemi benim yöntemimi değiştirmez. Neden? Çünkü yurtdışına çıktığımda çubuklada yemeyi denedim ve gördüm ki bayağı bir seyirci komik oluyorum ve aç kalıyorum. (Ama denemekte fayda var tabii.. yoksa bilemezdim ve kolay birşeymiş gibi gelirdi her gördüğümde...) Hatta bizim toplumda çatala da gerek yok. Çünkü biz pilavı kaşıkla yeriz ve "pilavdan dönenin kaşığı kırılsın" atasözünü de olmadık zamanlarda olmadık şeylere ekleriz. Kaşık yöntemi doğrumudur diyebilirsiniz tabii ama alışkanlık her zaman önemlidir ve yaptırımlarda önemli rol oynar. Bize doğru gelen kaşık, aslında diğer ülkelerde pek kullanılmayan bir yöntemdir ama biz böyle pilav yediğimiz için en doğrusunu o şekilde kabul ederiz. Yani Çin'lilerin çubuğundan önce bizim kaşık sorunumuz var çözmemiz gereken... : : : Sevgiler ve Saygılar,

Selamlar Tanju Bey, Yazdıklarımı üstünüze alınmanıza ve böyle bir anlam çıkarmanıza gerçekten üzüldüm. Çünkü bazı arkadaşların falçata kullanmanın iyi bir yöntem olmamasını belirtmesi üzerine böyle bir yoruma gitmem gerekiyordu... Yazdıklarım dilimin ucuna geleni söylemek yada saygısızlık yapmak değil; yıllarca kendimin kazandığı deneyimler sonucu yazdığım bir yorumdu. Yılların tecrübe ve birikimini aktarmayı dilinin ucuna geleni söylemek sanıyorsanız bu yorumu yaparken benim ilk başlarda makasla başladığımı bilmeniz gerekir. Hatta masa tenisi için üretilen özel eğimli makastanda elimde hala mevcut ama eğer amaç lastiği düzgün kesmek ve fabrikasyon çıkışlı gibi tahtaya monte etmek ise bunun en iyi çözümünün ne olduğunu bilmek gerekir diye bu yorumu yazdım. Bunun en iyi birinci çözümü jilet. (Çünkü en hassas ve keskin olarak o kesiyor) Yazdıklarıma dikkat ederseniz jiletle ilgili bilgi verirken "elinizi kesmeden kullanabilecekseniz sıfır bir jilet" diye cümleme başladım. Merak ediyorsanız söyleyeyim bende jilet kullanmıyorum ama bu jiletin daha iyi kestiği sonucunu değiştirmiyor. (Pansuman için yinede teşekkürler...) Elini kesmeden uygulayan varmı diye soruyorsanız bizim sitede kayıtlı üyelerdende var sanırım ve çeşitli turnuvalarda birçok arkadaşın lastiğini çok güzel kesmesinden dolayı ona kestirdiğini görüyordum. İkinci çözüm ise falçata. Nedeni jiletten sonra daha keskin olması sebebiyle.. Bu iki seçeneğide lastiği yapıştırdıktan sonra tahtanın üstünden rahatlıkla uygulayabileceğiniz için en doğru verimi alacağınız için yazdım. (Benim yaklaşık 15 senedir 1.000'in üstünde lastik montajında kullandığım yöntem bu ve şimdiye kadar pansumanlık yaptıracak hiçbir çizikte başıma gelmedi... umarım bundan sonrada yaşamam...) Makas bu ikisinden sonra geliyor ne yazık ki... Çünkü tahtanın üstüne yapıştırılmış bir lastiği makasla düzgün kesmek çok zor. (Yukarıda ilk başlarda makas kullandığımı yazmıştım...) Lastiği yapıştırmadan keserseniz bu seferde solüsyonu sürdüğünüzde lastiğin ebatları genişleyincede yine makasla uğraşmak zorunda kalıyorsunuz ve sonuç olarak kenarlarında tam bir düzgünlük sağlanamıyor... Size karşı yanlış anlaşılmak istemediğim için konuyu biraz açmaya çalıştım. Çünkü yazarken amacım kimseye saygısızlık yapmak yada öyle hissettirmek değildi. Ama sonuçta bu yazılanları sitedeki tecrübeli tecrübesiz herkes okuduğu için ve konu gitgide doğru yöntem hangisi şekline döndüğü için (belki bende yazılanları yanlış yorumladım diyelim) en kullanılır ve beğenilen yöntemin en azından bu işi devamlı uygulayan ülkemizdeki pro oyuncuların uyguladığı yöntemin hangisi olduğunu bilgilendirmek için yazdım. Yani bu sadece benim kendime özel birikimlerim değil, İstanbul'daki tüm derneklerde nasıl uygulandığını görebileceğiniz bir yöntem. Kısacası yazdıklarımdan kendinizi ibir kırılganlık payı çıkardıysanız özür dilerim. Çünkü şahsınıza özel bu yaptığınız çok yanlış, yanlış bilgi veriyorsunuz demedim. Sadece en doğru yöntemi ve benim tarafımdan nasıl yapıldığını anlatmaya çalıştım. Yani makas mı falçata mı sorusuna açıklık getirdim. Sizinde yazdığınız gibi elindeki tahtaya lastik yapıştıran her arkadaş "ben bu işi çözdüm" diyerek sizin tabirinizle dilinin ucuna geleni söylemeye kalkarsa o zaman herkes için şekil karmaşası yaşanacaktır. Bu sadece makas mı daha iyidir yoksa falçata mı seçiminden çıkıp "makasla şöyle kessek iyi, falçatayla böyle daha iyi" yorumlarına dönecektir. Bu sebeple ben bu işle ilgili tüm yaşadığım tecrübesizliklerimide ekleyerek genel bir bilgi verdim. Eğer eski yazılarımı takip ederseniz kimsenin bilgisini es geçmediğimi ve kimseye saygısızlık yapmayı düşünen biri olmadığımı okuyup göreceksiniz. Yani bende her fikirden yararlanırım. Ama yıllarca denenmiş ve artık kabul görür yöntemleride bildirmek ve aktarmak görevimiz olmalı. Zaten bilmediğim konuyada yorum yapmam... Sevgiler ve Saygılar

Sevgili Arkadaşlar, Eğer gerekli donanımızın varsa VCD yada DVD formatına yükleyebilirmisiniz. Böylelikle bu siteler kapansa bile elimizde işe yarar birşey olur. Birçoğunuz bu siteden kendinize özel seyredebiliyorsunuz ama ülkemizdeki birçok antrenör ve çeşitli okullarada özellikle eğitimle ilgili olanları ulaştırmak lazım... Sizden ricam özellikle iyi çekilmiş olan eğitim bölümlerini temiz bir şekilde kaydederek herkesin izleyebileceği bir hale getirmeniz. Hatta bu işle birisi uğraşırsa ben tüm setten birer tane alacağım için (mümkünse DVD formatında tabii) uğraşanda emeğinin karşılığını almış olacaktır. Eskiden öğrenci arkadaşlar bu tarz şeylerle uğraşıp çay paralarınıda çıkarırlardı şimdi kalmadı herhalde... Şaka bir yana biliyorum ki, bununla uğraşan arkadaşımız bunu birşeylere kazanacağım diye yapmayacaktır ama eğer birileriniz bunları kopyalarsa sadece ben bile birkaç farklı yere bu eğitim görüntülerini göndermekten mutlu oalcağım ve farklı yerlerdeki oyuncuların yararlanacağını bildiğimden sevineceğim. Herkesin internet ve bu tarz imkanları olmadığını bildiğimden farklı yerlerede elimizden geldiğince yardımcı olalım lütfen... Ben bu işi becerebilirim diyen yokmu acaba aramızda?

Arkadaşlar makasla filan uğraşmayın.. Eğer en doğru kesim nasıl yapılır diyorsanız her zaman sıfır bir küçük falçata yada elinizi kesmeden kullanabilecekseniz sıfır bir jilet işinizi görecektir. Makasla çok düzgün kesmeniz imkansız... Kesimi nasıl yapacağım derseniz düzgün bir zemin üzerine koyacağınız raketi keskin falçata yada jileti elinize alıp tahtaya yapıştırdığınız lastiğin süngerine keseceğiniz aletle fazla bastırmadan süngeri yavaş ve mümkünse tek seferde ama birkaç sefer üstünden geçerek kesersiniz. Sonrada alt lastiğe ulaştığınızı anladığınızda biraz daha sert ama dikkatli ve kısa mesafelerle kesmeye devam ederseniz sonuca gidersiniz. Bu arada önemli olan şeylerden biri lastiği keserken keseceğiniz raketin altına falçata yada jilet ucunu ve keseceğiniz zemini korumak için kalın bir karton yada benzeri bir malzeme koyarsanız daha iyi sonuç alırsınız. Çünkü kestiğiniz yer evin bir köşesiyse raketi düzgün keseyim diye uğraşırken en alttaki düzgün zemine de zarar vereceğinizi unutmamanız gerek. Kısaca yazmaya çalıştım ama tereddüt geçirdiğiniz kısımlar varsa sorarsanız yardımcı olmaya çalışırım yada çalşırız...

2. El bölümündeki merak ettiğin konuyu buraya taşıdım Truss çünkü orası yeri değildi... ---------------------------------------------------------------------------------------------------- Eğer sana gönderdiğim linkteki yöntemi izleyipte bir anlam veremediysen şöyle diyeyim... Daha doğrusu benim yöntemimi yazayım çünkü yapıştırma işlemi kişiden kişiye değişir yada birkaç yöntem vardır diyelim... Eğer lastiği ilk kez kesip yapıştıracaksan o zaman lastiği eline alıp bir kez dikine bir kez enine sonra tekrar dikine solüsyon sürerek ve üstünde kabarıklık bırakmayarak fırçayla iyice yayarak birkaç dakika kurumaya bırak. Sonra elindeki tahtanın üstüne yine aynı şekilde ama daha az miktarda solüsyon sürmen gerek. (Eğer tahtan yeniyse de eskiyse de şimdiye kadar hiç yapmadıysan sıfır numara bir zımparayla zımparalamanda fayda var. Çünkü böylelikle tahtan sök tak sırasında küçük kıymıklar kaybetmez ve ileride büyük tahta kabarmalarına engel olur.) Tahtayıda birazcık kurumaya bıraktıktan sonra lastiğin markasıyla tahtanın sap birleşim yerini baz alarak lastiğin hava almaması için rulo şeklinde tahtanın üstüne yatırmalısın. Böylelikle tahta ile lastik arasında hava kabarcıkları oluşmaz. (Burada dikkat etmen gereken lastiği fazla gerdirmeden yapıştırmandır. Çünkü çekiştirerek yapıştırırsan ikinci seferde lastiğin tahtaya nazaran daha küçük olduğunu görürsün ki, bu senin tekrar yapıştırma işlemini zorlayacaktır. Tekrar olur ama bayağı uğraşırsın.) Daha sonra lastik altta kalacak şekilde tahtayı ters çevirir ve elinle bastırarak iyice kurumasını sağlarsın. Birkaç dakika sonra da keskin bir falçata yada filetle lastiği tahtanın şekline göre keser diğer lastiği geçersin. (BU işlyemi yaparken diğer lastiği solüsyonlayıp kurumaya bırakabilirsin.. (İşte bu bir yöntem.. Böyle birkaç yöntem daha var...Kişiye göre değişiyor anlayacağın...) Bu arada ikinci ikinci kes yapıştırdığında yukarıdaki aynı işlemi yaparken kurumasını beklemeden tahtanın üstüne ve lastiğe sürdüğün yapıştırıcıyı tahtanını üzerindeyken sağa sola yada döndürerek ileri geri hareket ettirirsen tahta ve lastikteki fazla solüsyonların dağılmasını sağlayarak düz bir satıh oluşmasını ve temiz yapışmasını sağlayabilirsin. Zaten lastiği gecen sefer kestiğin için sadece solüsyonu dediğim şekli kullanarak düzgün yayman ve çok az bekleyip tahtahıh şekline göre yapıştırman yeterli olacaktır. Unutaman gereken solüsyonu ne kadar çok sürersen lastikte kendini o kadar yayar. Belki bu çin lastiklerinde ve güçlü süngerli lastiklerde az olur ama yumuşak süngerli lastiklerde gözle görülür bir fark olacaktır. O zaman yapıştırıcıyı tam kıvamında kullanmanın ve tahtaya göre uzayan fazla kısmın kesilmesinde yarar vardır... Eğer yapıştırmada tereddüt geçirirsen tahtanı bana yollarsan senin için yapıştırır gönderirim. Herhangi bir ödeme yapmayacaksın ama kargoyu ödemen gerekcek tabii...

DHS H3 iyi bir lastik. Eğer masadan fazla açılmadan oynuyorsanız, kısa hareketlerdeki tepkisi ve oyuna katılım aşamasındaki yüzdesi iyi bir lastik. Ama eğer masadan açılarak uzaktan spin üretiyorum diyorsanız o zaman pek uygun değil çünkü topun açısını çok çabuk düşürüyor. Bunun sebebi üst lastiğinin topu tutan özellikte olmasıda denebilir. Çünkü topu tutan tüm lastiklerin ortak özelliği gibi birşey bu... Eğer ağırlığı hafif bir tahta ile denerseniz iyi bir sonuç alabilirsiniz. Çünkü lastik gerçekten ağır bir lastik. Ama balsa tarzı tahtalarda iyi sonuç veriyor. Şöyle 70 gramı geçmeyecek bir tahta ile ideal bir uyum sağlayacaktır.

Ali seni tebrik ediyorum çünkü gerçekten çok iyi kalitede ve görüntüde kayıt yapmışsın. Ancak bu kadar net ve temiz olur... Bence bu işi devamlı yap ve bizde senin sayende maçları kaçırma derdimizi sona erdirelim... Emeğin için teşekkürler... NOT: Alıp almamakta tereddüt geçiren arkadaşlar varsa bence kaçırmasın. Çünkü seyrettiğim en net kayıt ve ben bilgisayar yerine DVD Playerda ve büyük ekran televizyonda seyredebildiğim için benim için bulunmaz bir nimet oldu...

Arkadaşlar bu görüntüleri DVD ortamına taşıyacak biri aramızda yokmu acaba? Birçok ilde nasıl bir çalışma yapacağını bilemeyen arkadaşlara yardımcı olmak lazım. Birileri bu görüntüleri DVD olarak indirirse bana birkaç tane ayırabilir mesela...

Eğer Globe markasına ait 999 ve 999T arasındaki farkı soruyorsanız; buradaki "T" Tacky kelimesinden geliyor ve buda yüzeyinin daha yapışkan olduğu anlamına gelir. Ama sadece 999 ve 999T yazıyorsa o zaman Tsu'nun dediği gibi farklı markaların lastiği olabilir ve ayırım yapılabilsin diye araya sadece "T" harfi koymuşlardır. (Malumunuz Çinliler birer taklit ustası...Onlar için T'nin lafı mı olur...) Ama iki lastikte Globe firmasına aitse o zaman T yazan daha yapışkan yüzeylidir...

Merhumların ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Yattıkları ve gidecekleri yer cennet olsun ve hiçbirimize Allah, zamansız ve acılı ölümler nasip etmesin. Umarım yaralanan arkadaşlarımızda sorunsuz olarak iyileşir ve eski sağlıklarına kavuşurlar. Onlara ve onların ailelerinede büyük geçmiş olsun diyorum...

Arkadaşlar Wang Liqin aslında Stiga'nın Flared saplı Offensive CR tahtası ile oynuyor. Bu tahtanın şu andaki üstündeki sap ise DHS'nin kendi adına üretilen tahtanın sapı. Yani ana tahta ile sapı birbirinden farklı. Bunun sebebinide fazla düşünmeye ve kurcalamaya gerek yok. Çünkü Çin Milli Takımına kadar yükselen tüm oyuncuların tamamını DHS firması kendi bünyesine katarak reklamını yapmak istiyor ve iyi paralar ödüyor. Liqin, Stiga tahtasından memnun olduğu için tahtayı değiştirmek yerine sadece sapını değiştirerek kendi isminin DHS King tahta ile yayılmasını sağladı. Hatta DHS King tahtanın ana renginin koyu olmasının sebebide budur. Stiga CR Off tahta ile aynı renge sahip olduğundan maçlarda herkes Liqin'in bu tahtayla oynadığını düşünmeye sağlamak ve bu tahtanın satışını fırlatmak amaçıyla yapılan bir uygulama... (King tahta için aynrı bir konu başlığı açılabilir ama kısacası paranın bir kısmı sponsorluk gideri olarak Liqin'in cebine gireceğinden, bu tahta için özel bir tahta kullanılmamasına rağmen inanılmaz bir fiyatla piyasaya sürdüler... Kısacası o kadar para için tavsiye edilebilecek bir tahta değil.. meraklısına ek bilgi...)

Arkadaşlar bir aksilik olmaz ise 05.05.2007 tarihinde cumartesi günü UPS Spor Salonuna gidip antrenman yapacağım. Haftasonu boş olan arkadaşları beklerim... Bu arada hangisi size yakın bilemem ama Okmeydanına da güzel bir salon açıldı. Oradaki salona yakın olanlarda orayı kullanabilir. O gün salonda olan arkadaşlarla tanışma şansını yakalayacağım. Olamayanlarla da ileride mutlaka bir araya geliriz diyorum. Herkese sevgiler...

Masa Tenisi Dergisinin ön kapağını sayfaya ekledim.. Biraz soluk çıktı ama bendeki tarayıcı ile ancak o kadarını yapabiliyorum... Sevgiler

21-22 Nisan 2007 tarihleri arasında İstanbul Caferağa Kapalı Spor Salonunda (Kadıköy'de bulunuyor) Süperlig'in son maçları oynanacaktır. (09.00-18.00 saatleri arasında...) Özellikle Pazar günü saat 11.30'da başlayacak olan ve bu senenin Şampiyonunu belirleyecek olan Adana MTİ-Fenerbahçe maçını kaçırmamanızı tavsiye ederim... İyi seyirler

Sevgili Arkadaşlar, Uzun yıllardır ara verilen ve artık yeniden basımına başlanan ve ilk sayısı geçen haftalarda çıkan Masa Tenisi Dergisi’nden almak istiyorsanız aşağıda yazan telefondan Nazım Arpacı Bey’e ulaşırsanız size yardımcı olacaktır. Bunun yanında yöresel bölge liglerini ve yurtdışı masa tenisi sitelerini takip eden arkadaşlara ihtiyaç vardır. Ayrıca yazı ve resim olarak katkıda bulunabilecek kişilerde varsa kendisine ulaşmalarında yarar var.. İlk sayıyı almak veya kendisine ulaşmak için aşağıdaki telefonu arayabilirsiniz... Nazım Arpacı : 0532 416 84 19

Nedir bu Stiga'dan çektiğimiz ya... Hibrit Kibrit yazacaklarına adam gibi eski Clipper 9 katlarından çıkarsalar nasıl rahatlayacağım. Zaten görünüşüde Clipper gibi ama bakalım. Bu Hybrid olayı kafamı bulandırdı. İnşallah camiamıza hayırlı olur ama bunu gören diğer firmalarında boş duracaklarını hiç sanmam. Yani sanki cebimize yeni masraflar yaratacaklar gibi...

Bende uzun süre Stiga Clipper tahta aramıştım hatırlarsanız. En sonunda buldumda rahatladım... Eski tahtalar daha ağır olmasına rağmen daha hisli oluyorlar. Bu sadece Stiga içinde değil aslında kalite yönüne bakarsak tüm firmalarda aynı gibi. Mesela Butterfly'ında eski dahtalarının saplarından tutunda ana gövdesi dahil hep kaliteli ağaçlardan seçiliyordu. Şimdi ise herşey mekanik ve AR-GE diye herşeyin gramını hesaplıyorlar ve kuruşa yansıtıyorlar. Eskiden tahtalar üretilirken ağaçların en hassas ve güzel yerleri seçilirken şimdi en maliyeti düşük ağaçlar seçilerek yapılıyor. Mesela eskiden lastik sökerken kıymık çıkma olayı olmazdı ama günümüzde her marka tahtada tahtaların en sağlam yüzeyi dediğimiz üstü çabuk tükeniyor. Belki bunun sebebi ekiden o kadar gramaja ağırlık verilmemesi ve kaliteyi daha üstte tutma isteği olabilir ama günümüzde de haklı olarak en iyi tahtayı en maliyetsiz ve hafif yapabiliriz onun telaşı içindeler. Birçok markanın içinden çıkan çok iyi tahtalar var ama eskiden bu kadar çeşitte olmaması sebebiyle seçeceğin alternatifin azlığı sebebiyle en iyi tahtanın hangisi olduğunu biliyordum ama şimdi kimse kimsenin tahtasını kullanmaya fırsatı yok. Çünkü bir sene geçmeden yenileride çıkıyor. Yani gelde çık işin içinden... Bu kadar yorum sanki eskiyi anmak gibi görünsede konuyu bağlamam gerekirse ünlü oyuncuların hangi tahtayla oynadıklarınında bir önemi kalmadı çünkü eskiden üst seviyedeki 20 kişiden birkaçı aynı malzemeleri yada yakın malzemeleri kullanırken şimdi üst seviye oyunculardan ilk 50sini inceleyin hepsi ayrı telden çalıyor. Buna sponsorluk anlaşmaları, reklam anlaşmalarıda yön çiziyor. Yani Liqin DHS ile anlaşmalı olduğu için tahtasını DHS gibi gösteriyor ama Stiga kullanıyor. Şimdi bizde mi Sitga alıp sapırı DHS yapalım...

Sayın Fulya Hanım, Şahsınız aracılığıyla emeği geçen herkesi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Sizden ricam tam adres bilgilerini, nasıl ulaşabileceğimizi, iletişim telefonlarını da bu sayfaya eklerseniz çok güzel olur. Hatta varsa basit bir krokisini koyabilirseniz farklı yerlerden gelecek olan oyunculara kolaylık sağlayacaktır. Umarım bende fırsat bulup uğrayabilir ve emeği geçenleri tek tek kutlayabilirim. Şimdiden tüm camiamıza hayırlı olsun...

Sevgili Gazelle, Amatör raketten profesyonel rakete gececek olan bir oyuncuya hiçbir zaman çok çok hızlı bir kombinasyon önermemenizi tavsiye ederim. Bu raket sizin için iyi bir kombinasyon olabilir ama bisikletten yeni inen birinede yarış arabası verilmez diye düşünmek lazım... Masa Tenisinde önemli olan topu karşı tarafa en süratli şekilde atmak değil, topu hissederek ve yönlendirerek atmaktır. Eğer bir oyuncu bunu başarabiliyorsa, zaman içinde kullandığı ekipmanın hızını kademe kademe artırarak oyununa farklı bir şekilde etki etmesi sağlanabilir. Ama amatör malzemelerle oynayan bir oyuncuya en hızlı lastikleri önermek yanlış olur. Belki bu kombinasyon senin için çok iyidir ama unutmaki tavsiye ettiğin kişi sonuçta ilk kez profesyonel raket alacağım ve ne almam lazım diyen bir arkadaş. Lütfen önerilerde bulunurken bu durumu dikkate alarak sitedeki arkadaşlarımızı yönlendirelim...

Bunun için birkaç yöntem yazayım Yurt... Birinci yöntem; Stiga tahtalarda her zaman kıymık problemi olduğu için sıfır numara ingiliz malı (kaliteden dolayı) bir zımpara ile üst tahtayı zımparalaman yeterli olacaktır. İkinci yöntem; işi daha da garantilemek istiyorsan o zaman tahtanın üzerine Joola ve Andro gibi firmaların sattığı (diğer firmalarda satışları başladı sanırım) verniklerden ince bir tabaka halinde sürebilirsin. Üçüncü yöntem; lastikleri yapıştırırken orjinal olan ama üzerlerinde light yazan yapıştırıcıları kullanmalısın. O zaman lastikler daha kolay sökülüyor ve tahtada daha az tahribat yapıyor. (tabii bu cümlemi senin orjinal solusyon kullandığını düşünerek yazıyorum...) Dördüncü yöntem; lastiği sökerken eğer çok zorlanıyorsan o zaman solüsyonu daha rahat ayırabilmek için aseton yada benzin gibi yada menşei şeylerle sökmende fayda var. Beşinci yöntem; eğer bunlarda da başarılı olamadıysan o zaman tahtanı üstü hinoki kaplı olan bir tahtayla değiştirip bu dertlerden kurtulman. Tabii yeni tahtanın hissine nasıl alışırsın bilemem ama buda bir yöntem... : Aklıma ilk etapta gelenler bunlar... Umarım yardımcı olmuşumdur...