Jump to content
Masatenisi.org Forum

Saadettin

Üyeler
  • İçerik sayısı

    1.539
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    54

Saadettin kullanıcısının tüm içeriği

  1. Sevgili Ercan, Soru yanlış oldu galiba!.. Tecrübe mi taktik mi diye sorarsanız ikisininde aynı kapıya çıktığını göreceksiniz. Çünkü taktik kurmak için zaten belirli bir birikimin yani tecrübenin olması gerekir... Yaşınızın kaç olduğunu ve nerede kime karşı antrenman yaptığınızı bilemiyorum ama her sporda olduğu gibi bu sporda da zeka ve çeviklik ön plandadır. Yıllarca antrenman yapar, belirli bir çeviklik ve vuruş tecrübesi kazanırsınız ama karşınızdaki rakibinde aynı şartlarda yetiştiğini düşünürseniz o zaman zeka (yani oyunu okuyarak taktiksel oyun) ön plana çıkar. Kimisi buna yetenek der kimisi başka birşey ama rakiplerinizi yenmek için bu iki şarta gerektiği kadar asılıyorsanız zaten yetenek dediğimiz şey otomatikman ortaya çıkmış olur. Tabii Ata'mızın sözünü de unutmamak lazımdır ki, O'nun dediği gibi; "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim" lafına istinaden dürüstlükte hele hele balık sayıların ve iğneden iplik geçirir gibi fileye, köşeye hassas temasların olduğu bir spor yapmamız neticesinde bunları gördüğümüz anda hakeme söylemek gerekir ki, bizimde başımıza geldiğinde aynı davranışı rakibimizden bekleyelim... Bu arada aramıza hoş geldiniz. Eğer takıldığınız tanımlar var ise onlar için yardımcı olmaya çalışalım. Sevgiler,
  2. Bryce'a benzer ama ucuz lastik arıyorsanız Nittaku Hammond kullanabilirsiniz. Çünkü fiyat olarak daha makul ve oynama pozisyonu açısından benzer özellikler gösteriyormuş. Bunu iki lastiğide kullanan bir oyuncu arkadaşım söyledi. Ama birebir karşılaştırma fırsatım olmadı. Fakat arkadaşımında sözünün güvenilir biri olduğunu ayrıca söylemeliyim.
  3. Sevgili Arkadaşlar, 12-13 Kasım 2005 tarihleri arasında İstanbul Kadıköy'deki Bağlarbaşı Spor Salonunda sabah saat 09.30'dan başlayarak akşamın geç saatlerine kadar Süperlig müsabakaları yapılacaktır. Uygun durumda bulunan tüm arkadaşları maçlara bekleriz. Sevgiler + Saygılar,
  4. Selamlar Magari, Resimlerini sergilediğin siteyi ziyaret ettim de gerçekten harika resimler var. Tek kelimeyle bravo... Bir ara birlikte çekmeye gidelim. Ben senin kadar anlamam ama kompozisyonum iyidir genelde... Senin tecrübenden yararlanarak daha kaliteli çekimler yapabilirim sanırım. Bol fotoğraflı günler dilerim. Umarım rengarenk renklerinden sevgi ve mutluluk geçer. Gri'si az resimler dilerim... Sevgiler,
  5. Saadettin

    Bayram

    Antalya'da buluşmayı başaran sizlerin, bu mesajımı okuyan tüm forum üyelerimizin ve yakınlarının, Ramazan Bayramını kutlar; hepimize sağlık, mutluluk ve başarı dolu, umutlarımızın gerçeğe dönüştüğü bir gelecek dilerim. Sevgiler ve Saygılar,
  6. Selamlar Arkadaşlar, Bir süre önce açılan ama tam randımanlı olarak kullanılamayan UPS Spor Kompleksi haftanın belirli günlerinde oynamaya uygun hale geldi. (Her türlü spor faaliyeti salonda mevcut. Gittiğiniz zaman çok büyük bir tesis olduğunu göreceksiniz zaten.) Sorumluluğunu Nurullah Ünsalver'in üstlendiği ve 8 adet ince Butterfly masadan oluşan salonda; şu an için hafta içi Salı ve Perşembe saat 17.00'den sonra, haftasonu Cumartesi günü 14.00'den sonra çalışma yapabilirsiniz. Duruma göre oyuncu sayısının çoğluğuyla orantılı olarak gün sayısı artırılabileceğini ve saatlerde oynama yapılabileceğini Nurullah Bey (cep tel:0532 717 00 98) özellikle belirtmiştir. Kompleks, Topkapı- Zeytinburnu arasında, tramvay ile giderseniz tam Seyit Nizam (Zeytinburnu) tramvay durağında bulunuyor. Yani tramvayla gidince salon karşınızda. Ayrıca İETT Cevizlibağ Otobüs Duraklarıda aynı yerde. UPS büyük bir kompleks olduğu için otopark sorunu yok. Ayrıca salonda duş yapmanız ve kafesinde birşeyler içip atıştırmanızda mümkün. Şu an için kalın masaları yok ama yer oynamaya uygun ve sanırım zamanla masalarını da oyuncu sayısındaki artışla birlikte kalına çevirecekler. Umarım oynayacak salon sorunu yaşıyorum diyenlere yardımcı olmuşumdur... Sevgiler
  7. Selam Arkadaşlar... Tatilden yeni geldim. Turnuva güzeldi. Saat sorunu her sene olduğu gibi bu senede yaşandı ama unutmamak lazım ki, bu turnuva birazda insanların birbirlerini görüp sohbet etmesini sağladığından bir şekilde maçların geç yapılması sohbet açısından avantaj oldu. Final maçlarını işlerimin yoğunluğu yüzünden seyredemedim. Hatta maç bile yapamadan gidiyordum. Çünkü ilk maçımı yaptığımda saat 16.30'u bulmuştu. Eleme grubunda en berbat grup benimki idi. Çünkü diğer gruplarda belirli bir denge varken bizim grup nedense 4 sağlam adamdan oluşmuştu. Hadi beni saymayalım 3 diyelim ama sonuçta üst tura çıkamayan kim olursa olsun yazık olacaktı ve Burçin'e yazık oldu... (Burçin biliyorsun Halit'i yeneyim diye zorladım ama olmadı. Uzun süredir antrenmansız olmak kondüsyonuda etkiliyor.) Ama dışarıdan seyredenlerde en zevkli eleme maçlarının bizim masada olduğunu söylediler zaten. Oynarken pek görünmüyor ama bayağı seyreden olmuş... (Seyrden herkese teşekkürler...) Nurdan seni ve Çako'lu tebrik ederim. UMarım bir dahaki sefere senide kürsünün en üstünde görürüz...
  8. Bir aksilik olmaz ise bende turnuvadayım... Gülmek ve eğlenmek isteyen arkadaşlar benim maçlarımı kaçırmasın. Ayrıca oraya gelen arkadaşlara hangi maçları takip etmeleri konusunda da promosyon hizmeti vereceğim... Çünkü benden daha iyi show yapan arkadaşlar da var. Eğer turnuva sırasında birbirlerini yakalarlarsa çok eğlenceli ve keyifli maçlar seyredebileceğiz. (Bu turnuvaya sadece oynamak için değil, seyirci olarakta katılan arkadaşlara hizmet vermek birinci görevimiz.) : Ben turnuvaya gelirsem büyük olasılıkla üzerimde daha önce basttırtığımız forum t-shirtlerinden olacak. Böylelikle beni rahatlıkla bulabilirsiniz(gri saçlı, orta göbekli ve hala Stiga Ulf Tickan Carlsson tahta arayan biri...). Sanırım birkaç arkadaş daha aynı t-shirtlerden giyecektir. Bir kısmı ile tanıştığımız için bir sorun olmaz ama beni yada bizi tanımayan arkadaşlar varsa lütfen yanımıza gelmekten çekinmesinler...
  9. Arkadaşlar Donic kullanıyor musunuz bilmiyorum ama eğer kullanıyorsanız, Donic'in Türkiye Temsilcisi Hazer Ticaret fiyatlarını birkaç euro daha aşağı çekmiş. Tabi bu benim gibi Butterfly ağırlıklı lastikle oynayan birini sinirlendirdi. Eğer profesyonel malzemeyle oynayayım ama fiyatıda çok yüksek olmasın diyorsanız aşağıdaki adresten bakabilirsiniz.... Sevgiler, www.hazer-ticaret.com Bu arada ülkemizdeki diğer satıcılarında fiyatlarını aşağı çekmesini bekliyoruz. Yanılmıyorsam ülkemizde; Butterfly, Stiga, Yasak, Andro, Joola, DHS, Nittaku, TSP'nin yetkili satıcıları mevcut. (aklıma gelenleri yazdım... başka var mı bilmiyorum...) Onlarında fiyatları aşağıya çekmelerini bekliyoruz.(Özellikle Butterfly... )
  10. Sevgili Arkadaşlar, Telefonlarınızı mutlaka kontrol edin. Çünkü bir arkadaşımın telefonu kayıtsız çıktı... ne olur ne olmaz kayıt ettirmek lazım.... Telekomünikasyon Kurumu, 12 milyon kayıt dışı cihazı, kayıt altına almaya hazırlanıyor. Telekomünikasyon Kurumu'na göre her 3 cep telefonundan birisi, yani 12 milyon cihaz kayıt dışı. Yeni sistemde, bu tablo değişecek. Telekomünikasyon Kurumu, ilk aşamada kayıt dışı ve çalıntı olduğu belirlenen cihazların kullanıcılarını mesaj yoluyla uyaracak. Telefonunuzun, Telekomünikasyon Kurumu kayıtlarında yer alıp almadığını, http://imei.tk.gov.tr adresinden kontrol edebilirsiniz. Eğer cep telefonunuz kayıtlarda yer almıyorsa 5 ay içinde Kuruma başvurmanız gerekiyor. Kayıt işlemi, 5 YTL karşılığında Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılacak. Kayıt ettirilmeyen cep telefonları ise bir daha kullanıma sokulmamak üzere şebeke bağlantıları kesilerek devre dışı bırakılacak. Saygılarımla, NOT: 1- Cep telefonunuzun imei numarasını öğrenmek için telefonunuzun ekranına *#06# yazın çıkan numarayı yukarıdaki Internet sayfasından girerek kontrol edin. 2- Mümkün olduğunca, yakın dostlarınızla paylaşınız... Teşekkürler...
  11. Nazım Spor'dan Nazım Arpacı Bey'de birkaç modeli vardı. (Telefonu:05324168419) Arayıp kendisiyle görüşebilir hatta pütür lastikler hakkında bilgi alabilirsiniz. (Birçok marka malzeme de satıyor. Yani her tür malzemeyi alabilirsiniz.) Ayrıca Spin Spor'da da bu lastikten satılıyor olabilir ama benim gözüme çarpmadı. Bu arada Dr.Neubauer'in lastikleri çok pahalıdır. 40 Euro gibi fiyatları var ama açıkçası gerçekten çok ilginç top atıyor. (Özellikle süngersiz almanız lazım) Bir ara arkadaşım deneyeyim dedi o kadar çok ilginç toplar atmaya başladı ki, şaşırmaktan ve gülmekten topa vuramıyorduk. (Ama sayıyı alan o oluyordu tabii. Gülmemiz aciz kalmamızdan...) Bu arada şunu unutmayın ki, eğer pütür lastik kullanmadıysanız öğrenmek için bayağı bir süre gidiyor. Ve bildiğiniz birçok vuruşu değiştirmek zorunda kalıyorsunuz...
  12. İlker sağolsun birkaç adres vermiş Levent. Tecrübelerimden çıkardığım tek sonuç, seninde sabırlı oynaman ve böyle oyunculara karşı hiç acele etmemen. Her sayıyı normal periyodundan daha uzun sürede alıyorsun çünkü. En bilinen yöntemi boş bir servis yada yan falsolu bir servis, gelene yüksek bir spin geri döndüyse topu boş olarak içeri taşıyıp tekrar yüksek bir spin. Uygun topu yakaladığında da şut. (Normalde topu tam üstten alman lazım) Eğer karşındaki oyuncunun lastiği süngersiz ve abuk sabuk atan bir lastikse sakın olaki çektiğin spini masana yüksek bıraksa bile şut atma. Çünkü direkt fileye gider. Çok çok üst seviye bir oyuncu olursan şutla içeri bırakabilirsin ama ben kendime bile şutu tavsiye etmiyorum. Genelde pütür lastikler çok boş olduğu için senin lastiğinle verdiğin kombinasyona göre topu hareket ettirirler. Belirli bir çizgisi olmamakla birlikte en kolay anlaşılırlığı vurduğun topu havaya yada fileye bırakmalarıdır. Pütür lastikler atış açısı olarak hızla masana doğru gelirken bir anda hız kaybedip (top masaya çarptıktan sonra) senin vuruş açını bozarlar. Bu sebeple olabildiğince yumuşak ve dikkatli oynaman lazım. Sanki yavaş bir antrenman yapıyormuşçasına oyanıyp sakin ve sabırlı olman ve vuruş sırasında kolunu ileri doğru taşıman lazım. Benim fikirlerim böyle. Zaten temel bilgiler İlker sayesinde tekrar siteye taşınmış oldu. Onlardan da yararlanabilirsin. Sevgiler
  13. Türkiye'de hocalık yapmakta zor tabii. Hocalarımız bile yeni başlayan birine direkt sen defansçı olacaksın ve pütür lastik kullanacaksın diyorlar demek... Yeni başlayan kimseye tırtık lastik önermem çünkü öncelikle işin kimyasını bilmesi lazım. Öncelikle düz lastikle her türlü antrenmanı yapıp topları ve vuruşları tanımasını bilmeli daha sonra -uygunsa- pütür lastiğe geçilmeli. Çünkü normal bir lastiğe göre komple farklı bir tarz yaratmanız gerekecek. Belki hocanız bu konuyu atladığı için yada tam olarak ne yapması gerek kestiremediği için yada oyuncunun belirli bir stili olmadığından rakibi bozarak maç kazanma yolunu onda daha uygun bulduğu için böyle bir yöntem seçmiş olabilir. Ama sonuçta hocalık yapıyorsa bu lastiklerin özelliği konusunda daha çok bilgisi olması gerekir. Yani Tsu'nun söylediği cümleler ve seçtiği lastikler doğru. Kendiside az çok bunları tanıması lazım... Ben neden yazıyorum.... Sağolsunlar benim oynadığım takımda iki tane oyuncu pütür lastik kullandığı için diğer lastiklere göre farkını ve kullanım şeklini çok rahat görebiliyorum. En basiti oyuncu olarak bu lastiklere karşı oynamaya alışınca çok rahat oynuyorsunuz ama eğer tecrübeniz yoksa yenilgi kaçınılmaz oluyor. Bizdeki bir oyuncu stilsiz oynadığı ve vuruşları tam olarak beceremediği için en sonunda bizim hoca da ona iki taraflı pütür lastik takmıştı ve yaklaşık 4 senedir aynı lastiklere devam ediyor. Sonuç mu? Tecrübeli isimler zorlanmadan kazanıyorlardı ama profesyonel oyuncularında karşısında ne hale geldiklerini gördüm. Bizim kendi antrenmanlarımızda en rahat yendiğimiz oyuncu olmasına rağmen yaptığımız önemli maçlarda bizi rahatlıkla yenebilecek kapasitedeki oyuncuların bu lastikler karşısında diz çöktüğünüde gördüm. Bu oyuncuya bu lastikler tuttu ama onun başka şansı olmadığı için onun şansına oldu. (Tabii bizim hocanın tecrübesi yetti. Yani sallamasına göle yoğurt çalmadı.)Her oyuncu böyle olacak diye bir seçenek yok. Sizin arkadaşta nasıl olur bilemem. Çünkü çok sabırlı olması ve tahtayı devamlı çevirerek kullanması gerekiyor. Bu arada normalde de sadece tek tarafa pütür kullanılır. Yukarıda yazdığım gibi arkadaşımızın bir stili olmayınca iki tarafına birden rakibi bozucu bir tarafı süngersiz diğer tarafıda antiye yakın pütür takmıştık ve uyum sağladı. Uyumuda birkaç günde değil birkaç ayda yakaladı. Benim tavsiyem bir tarafına süngeri ince bir tackiness-c yada müadili bir lastik takması diğer tarafına da -eğer sabırlı oynuyorsa- rakibi bozan bir pütür takması. Lastik ismi vermeyeceğim ama oyuncuyla yada hocanızla çözüm bulamayıpta benimle konuşmak isterseniz belki tarzına yada oynamak istediği şekle yönelik lastik isimleri veririm. Çünkü sanırım 7-8 farklı pütür lastiğe karşı oynadım ve tanıma şansım oldu. Bunun dışında Ertan Bey'de uzun süre pütür kullanmıştı hatta takım arkadaşlarıma alırken onunda tavsiyesini aldığımız lastikler oldu. Ama o genelde atak oynamayı sevdiğinden defans tarzı pütürlere yönelik ne kadar bilgi verebilir bilemiyorum. Kendisi sanırım bir şekilde konuya iştirak eder. En azından pütür konusunda deneyimlidir. Yeter bu kadar... Yine uzun yazdım... Umarım yardımcı olmuştur. Sevgiler,
  14. Saadettin

    Haydi Görev Başına

    Merak etme Ertan Abi... Düzlüğe çıkar çıkmaz bu yardımı hepimiz adına büyük bir kıvanç ve şerefle yapmaya çalışacağım. Ama Ümit Abi'de diyordur yada gazeteleri takip ettiysen bizim şirketimizde büyük bir hareketlenme ve dalgalanma var. Bugün yarın bünyemize geçen başka bir şirkete bizim işleri öğretmek için eğitime falan gidersem çabuk dönemeyebilirim. Haliyle böyle bir iş yapacaksam öncelikle yapabilecek konumda olmalıyım. Evde de bilgisayar olmadığı için sadece şirketimden düşüncelerimi yazabiliyorum. BU arada uzun yazmamın sebebi çenemin düşüklüğüdür. Yoksa hepsini toplasan tek satırlık anlamı var. : Her zaman herkesin yardımına açığım bundan kimsenin kuşkusu olmasın... En kısa sürede düzlüğe çıkınca gönüllü olacağım. Daha önce böyle bir yoğunluk yaşadığını bilseydim o zaman yardıma koşardım. Bu arada bende isim önermeye devam edeyim; 1-Toranomon (Türkiye ağı) 2-Pingpongman (Almanya ağı) 3-Arsun (Amerika ağı) Aslında listeyi daha kabarık tutacağım ama siteden tanıdığım birçok kişinin öğrenci olması sebebiyle onların isimlerini veremiyorum. Bunun yanında benim için çok değerli Tufan Yalçın'ın hizmetlerini de eklemeden edemeyeceğim... Yenilerden Erdem var. Yazıları ve üslubu güzel bir arkadaş halihazırda aklımda kalan. Ama bu iş için bazı arkadaşlarında benim azda olsa vaktim var bir deneyeyim demesi lazım. Yani akşama kadar sitede benim gibi yazı yazıyorlar sonrada böyle basit bir görevin altına ellerini sokmuyorlar. Arkadaşlar... Heeeeyyyyy... Oradakilar..... 24 saat boyunca her konuya çeşitli yorumlarda bulunup, doğru yanlış herşey hakkında fikir beyan ediyorsunuz. Şimdi fikirlerinizi uygulama alanında adım atma zamanı. Öncelikle bu taşın altına ellerinizi sokun ki, neler yapabileceğiz neler yaratabileceğiz görelim. Herşeye fikir yürütmek güzel. Bakalım iş fiiliyata geçince neler yapabiliyoruz? Bu iş için öncelikle gönüllüler arıyoruz. Bakalım ilk gönüllü kim??? Sevgiler,
  15. Saadettin

    Haydi Görev Başına

    Sevgili Toranomon, Öncelikle önerdiğin isimlere bakıyorum da... Pingpongman artık siteye girmiyor yada girmiyor gibi gözüküyor, Tuncer zaten küstüm şarkısını söylüyor, bir yazdıklarından ben kaldım. Demek ki benimde ayağımın kayma vakti geldi Şahsım adına değer verip düşündüğün için teşekkür ederim. Şu anda işlerimin gitgide yoğunlaşma periyodu olmasa idi zaten Ertan Abi yabancım değil zevkle yardım ederdim. Sonuçta forum bizim forumumuz... ama yoğunluğum elimi ayağımı bağlıyor. Bunu yaparım diye cesaretlenemiyorum... Belki Eylül gibi işlerim düzlüğe çıkarsa kendim kendimi önerir ve elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım... Tabii benimde bir adayım var. Yani buraya girip gidişattan memnun olduğum için ve moderatorlerde açıkçası iyi idare ettikleri için beğendiğimden kimseyi önermedim. Ama birini önereceksem bu isim ilk olarak TORANOMON olacak. Çünkü hem olgunluk, hem bilgi hemde kişilik olarak bu konuma cuk diye oturuyorsun. Eğer vakit ayırabilirim diyorsan seninde moderator olmandan herkes memnun olacaktır... Sevgiler
  16. Bravo Ekstra birşey demeye gerek yok. Safa Avcı Balkan Gençler Şampiyonu oldu.Zaten Pomfi Avrupa Şampiyonu da olmuştu. İkisinin çiftlisi de Balkan Şampiyonu oldu. kısacası genç erkeklerde kupa bırakmadık sayılır. Ne olursa olsun kazanılmış bir başarı asla tesadüf değildir sözünü hatırlatırım. Özellikle de masa tenisinde. Çünkü hepimiz oynadığımıza göre biliyoruz ki, 11 sayıya ulaşmak ne kadar kolaysa bir o kadarda zordur. Emeği geçen, katkıda bulunan ve oynayan her oyuncumuza tekrar teşekkür eder, başarılarımızın devamını dilerim.
  17. Evet, haklısın... Hurricane lastikler diğer Çin lastikleri gibi ağırlar. Bunun sebebi öncelikle hücum lastiklerinin topların büyümesiyle birlikte, vuruş ve top hızını artırmak için yoğunluklarının fazlalaştırılması sebebiyle aynı hacimde daha ağır gelmesini sağlamıştır. Bununla birlikte Çin süngerlerinin sertliği ve diğer ülke süngerlerine göre ağırlığı da hesaba katılınca bayağı kilolu oluyorlar. Bir diğeri fiyatlarıda çok uygun oluyor ama ömürleride daha kısa. Yani normal bir lastikle fiyat olarak kıyasladığında aynı fiyata geliyorlar. Teknik olarak bu lastik hakkında birşey yazamam çünkü kullanan arkadaşlar yeterince yazmışlar. Bende zaten genel olarak Çin menşeili lastikleri dikkate alarak yazdım. Sevgiler,
  18. Sevgili Arkadaşlar, Ne zamandır konu kapanır ve herkes rutine döner diye bekliyorum ama bu konunun gereksiz yere uzadığınıda üzülerek gözlemliyorum. Bu site ne saygısızlık edilecek bir yer nede pire için yorgan yakılacak bir yer olsun. Sitede 1000 kişinin üzerinde üye sayısı bulunduğunu düşünürsek kimsenin kimseyi tanımadığı ortak görüşümüz. Belki belirli bir grup her sene bir yerde toplanıp tanışmaya çalışıyor ama toplam 50 kişiyi geçemediğine göre hala kimse kimseyi tanımıyor durumundayız. Beş parmağın beşi birbirine benzemediği için içimizdeki iyi olanları ve kötü olanlarıda sevgi ve saygıyla karşılayabilecek konumda olmalıyız. Bazen sert üsluplu, bazen saygısız, bazen seviyeli, bazende bilgi dolu birçok mesaj okuyorum yada cevaplıyorum. Ama hiçbir zaman birine kızdım diye siteyi terketmeyi düşünmedim. Az biraz bilgim varsa bunu elbet birisi yararlanır diye yazmaya devam edeceğim. Belki bazılarına ters gelebilir, bazılarına da yanlış ama o zaman saygısızca değilde iyi bir üslupla herkesin karşısındakini kendisi gibi değilde; antrenörü, öğretmeni ne bileyim kralı gibi görerek yazmasında fayda var derim. Çünkü karşınızdakine sizden daha çok saygı duymayı başarırsanız ve seviyenizi hep yüksek tutarsanız elbet karşınızdakide eninde sonunda aynı üsluba dönecektir. En azından ben böyle yapmaya çalışıyorum. Bu arada konu hakkında yeterince bilginiz yoksa ve başlık ilginizi çekmiyorsa gereksiz yere mesaj kalabalığı yaratmamakta da fayda var. Sırf olumsuz şeyler yazmak ve ilginiz dahi olmayan konularda yorumlarda bulunmak birde üstüne üstlük saygısızca davranmak kimseye bir fayda sağlamadığı gibi tanısanız belki de çok seveceğiniz insanlar hakkında sizi de olumsuz etkileyebilir... Her zaman dendiği gibi; "eğer sinirliyseniz, konuşmayıp içinizden geriye doğru 11'e doğru (aslında 10'a doğruydu ama masa tenisçiler 11'den başka sayı bilmezler) sayın ve derin nefes alın". Bundaki amaç sizi sakinleştirmek değil, sadece beyninize daha çok oksijen pompalayıp daha doğru düşünmeye çalışmanızı sağlamak. Yazdığım bu yazıda kendimde dahil birçok kişiye iyi kötü atıfta bulundum. İşin özü ve kısacası; herkesin aynı konumunda ve aynı forum köşemizde yer almasında yarar var. En azından benim için yararınız var ve böyle olmasını vede kalmasını umut ediyorum. Hepinizi seviyorum...
  19. Allah... Allah... Yanlış okuyorum herhalde yada sabah sabah rüya görüyorum. Ya Ertan Abi bu yazının üstüne gözleri ovuşturan ve küçük dilini yutmuş smileylerden yok mu? Hayırlısı olsun Tufan'cım. Ne diyelim.. "Olmuşla ölmüşe çare bulunmazmış"tan başka...
  20. Aslında dokuz senedir masa tenisi oynuyorum diyen ve üst seviye ibaresini de ekleyen birine tavsiye vermek yanlış olur. Çünkü bu zamana kadar kendine uygun kombinasyonu bulmuş olman lazımdı diye düşünüyorum. Yada seni oynadığın arkadaşlarının yönlendirmesi lazımdı... Bence oynadığın tarz nedir onu bir tespit edelim. Öncelikle neyini daha güçlü bulup neyini daha zayıf bulduğunu, masaya yakın mı yoksa uzak mı oynadığını, genel oyun tarzının ne üzerine kurulu olduğunu (spin, atak, defans?) ve temel hareketleri bilip bilmediğini yazarsan daha fazla yardımcı olabiliriz. Çünkü malzemeden ziyade oyun tarzın önemli... Sevgiler
  21. Saadettin

    Ameliyat Oldum

    Olaya birde iyi yanından bakmak gerek. En az altı ay boyunca bir rakibim eksildi. : Şaka bir yana umarım en kısa sürede eski sağlığınızdan daha sağlam olarak masalara dönersiniz. Büyük geçmiş olsun...
  22. Merhaba Mehmet Abi, Maç sırasında da zaten Alarko'nun maçı nasıl verdiği hakkında konuşmuştuk. Demek ki, tam konsantre olmadan maça çıkarsan olmadık maçları da verebiliyorsun. Yada aşırı stres ve gerginlik sonucu etkileyebiliyor. Daha ilk maçtan sonraki Savaş-Emin maçında Emin'in yenilmesi sonucu belirlemişti zaten. Tabii bu arada Savaş Abi'yi ve Sinan'ı da ayrıca kutlamıyor değilim. Çok iyidiler... Bizim elenmemiz ise aynı yukarıdaki sebepten oldu. Yani konsantre eksikliği. İlk gün maçlar biraz geç başlayınca ikinci gün bizde az gecikmeli olarak salona gittik. Cumartesi akşamı bizim takım hala maçını oynayıp saat 21.00'de bitirmeye çalıştığından yemeğe bile hatırlarsanız direkt eşofmanlarımızla gelmiştik. Haliyle yemekti, yorgunluktu derken birde gene geç başlarız düşüncesiyle (İlk gün salona 09.00'da gitmemize rağmen ilk maçımızı 12.00 gibi oynamıştık) biraz geç gittik. Ama birde baktık ki, bizim maçımız başlamak üzere ve hakemler bizi bekliyor. Allah'tan 09.40 gibi oradaydıkta diskalifiye edilmedik. Fakat maçada ısınıp antrenman yapamadan başlayınca şanssız bir şekilde (üç maçımızı 3-2 kaybettik) 4-2 kaybederek elendik. Bu arada en fazla uzayan maç ve alkış alan maç yine bizimki olmuştu çünkü onlarla hemen hemen denk kuvvetteydik ve zevkli maçlar çıktı. Ama gülen taraf TURKCELL oldu. Onlarıda kutlarım tabii ki... Üç maç 3-2 bile bitse hatta bir iki sayı farkla bile bitse onların bizden önce 11'i bulmaları onların başarısıdır. Ve başarı nasıl gelirse gelsin yadırganamaz. Biz açıkçası zaten fazla üzülmedik. Çünkü amatör oyunculardan kurulu bir takımı bir üst tura çıkarmayı başarabiliyorsak ve kılpayı ilk 8 takımdan biri olmayı kaçırdıysak bu bize yetmişti zaten. Daha fazlasını da istedik ama olmadı. İlk 16'da olmakta güzel ve şimdilik bu bize yeter. Ama seneye nerede oluruz bilemem... Belki birkaç tur daha yukarda... Belki... Sizi ve takımınızı da tekrar tebrik ederim. Gerçekten çok güzel bir maç seyrettirdiniz bize. En güzel tarafıda maçın 4-0 bitmesi oldu. Çünkü iki gün boyunca hem sıcak hemde akşamlara kadar maç bayılmıştık salonda. : Sevgiler,
  23. Merhaba Togay, İlgin için ben teşekkür ederim. Eğer Antalya'da daha önce turnuva yapılıyor ise eski takımları bir araya getirmen bence çok kolay olur. Çünkü oradaki oyuncularda özlemiştir. Ayrıca Antalya bölgesinde birçok otelin çalışanları ve her otelin masa tenisi bölümü olduğu için sadece otel patronlarıyla bile konuşsan birçok takım yaratabilirsiniz. Bunun yanında tabii ki tek başına bu işler olmaz. Mutlaka senin gibi bu işe gönül vermiş ve zaman ayırabilecek insanlarla iletişime geçmen gerekiyor. Ama sanırım birrkaç telefona bu işi kısa sürede çözebilirsin. Sadece eski katılan takımların telefonlarına ulaş yeter. Çünkü oradaki oyuncular mutlaka oynamaya devam ediyordur. Zaten maddi olarak birşey gerektirmediği için manen uğraşacak ideailst insanları bulman yeter. Gerekirse bende buradan destek olurum. Sevgiler,
  24. Selamlar Erkan, Bolu'daki turnuvada Kuruluşlararası Türkiye Şampiyonu FAKO-A (İSTANBUL) takımı oldu. Final maçında Solvay Pharma (İstanbul) takımı ile yaptıkları maçı 4-0 gibi net bir skorla kazanan Fako-A takımını ve oyuncularını buradan tekrar kutluyorum. Eleminasyon usülü yapılan maçlarda ikinciliği Solvay Pharma aldı. Kural gereği yarı finalde Fako-A takımına kaybeden Telekom (Ankara) takımı üçüncülüğü, Solvay Pharma takımına kaybeden Alsim Alarko (Kocaeli) takımı dördüncülüğü aldı. Maçların tamamına yakını çok çekişmeli geçti. İlk 32 takım kendi aralarında dörderli grup oluşturarak ikişer takımın yükselebileceği lig usülü maçlarla müsabakalarına başladılar. Daha sonra ilk ikiye kalan takımlar ertesi güne eleminasyon sistemine geçtiler. Karşılaşmalarda yedi maç üzerinden oynayan takımlar; üç tek, bir çift ve tekrar üç tek şeklinde oynayarak 4-0, 4-1, 4-2 veya 4-3 olan takımı saptayana kadar devam ettiler. Turnuvanın yıldızı sanırım en zorlu gruptan hiç beklenilmeyeni yaparak grup lideri olarak çıkan İzocam takımı (benimde oynadığım takım olan) oldu. Çünkü üçüncü olan Telekom'un üstünde grup lideri olarak yer almıştı. Ayrıca ilk dörde kalamayan Oyak takımıda çok güçlü olarak gelmelerine rağmen bu gruptan elenerek üst tur şansını yitirdiler. Bayanlarında katıldığı bu turnuvanın ne yazık ki bayan şampiyonunu göremedim. Çünkü o sırada bizimde maç yapmamız sebebiyle kendi maçımıza konsantre olduğumdan dikkat edemedim. Ama sanırım resmi sitelerde kısa sürede sonuç ve bilgi yayınlanır... Bu arada federasyon, İKMTB ve Bolu Bölgesine bağlı tüm yetkililer ve Spor Salonu çok güzeldi. Herşey tek kelimeyle mükemmel geçti. Hatta hava sıcaklığı bile... Aklımda kalanları kısaca özetlemeye çalıştım. Daha yazacak çok şey var ama bazı şeyler yazılmaz yaşanır. İyi bir maç ne kadar iyi olabilir ancak gözlerinizle görmeniz gerekirdi. Bu arada aynı turnuvada olanlar varsa onlarda benim eksik bıraktığım yada hatırlayamadığım şeyleri eklerlerse çok memnun olurum. Hepinize sevgiler ve saygılar sunuyorum.
  25. Selamlar Cako67 ve Togay, Kusuruma bakmayın işlerimin yoğunlaşması sebebiyle bana sorduğunuz Türkiye Şampiyonası maçları için sorduğunuz soruları atlamışım. Geçte olsa şimdiden cevap vereyim. En azından seneye katılmak isterseniz size bir yön çizer. Kuruluşlararası Türkiye Şampiyonası katılmak istiyorsanız, öncelikle kendi bölgenizdeki masa tenisi ajanıyla irtibata geçip ve birkaç şirketi ikna edip kendi il liginizi kurmanız gerekiyor. Kendi aranızda yapacağınız maçlar sonucunda üst sıralarda derece alan takımlar daha sonra federasyona bildirilip Türkiye Şampiyonası katılmak için ilk sırayı paylaşan takımlardan takım ismi isteniyor. Katılmak isteyen takımlarda resmi müraacatlarını yapıp katılabiliyor. İşin kısaca özeti bu. YAni bölgenizde bir lig yok ise ben katılmak istiyorum diye böyle bir turnuvaya katılmanız mümkün olmuyor. Öncelikle zorunlu olarak (ve asıl gönüllü olmak lazım) kendi bölgenizde lig kuruyorsunuz yada varsa iştirak ediyorsunuz. Bu seneki turnuvada Batman ve Elazığ bölgesinden bile takım geldi. Yani ilin öneminden ziyade gönüllü olmak yetiyor. Biz istanbul'da en az 5 oyuncuyu zorunlu tutarken farklı yerlerde sporcu azlığı sebebiyle 3 oyuncuda yeterli görülmüş. Türkiye Şampiyonasında ise bu durum dikkate alınarak en az üç oyuncuyla katılmak ve maçlara çıkmak zorunlu tutuldu... Genel olarak geç kaldığım dönemde yazamadıklarımı şimdi yazmaya çalıştım. Umarım geçte olsa bir işinize yarar. Normalde liginiz olmadığı için bu turnuvaya katılamamanız gerektiğinden birşey kaybetmiş sayılmazsınız ama gelecek sene için katılmak istiyorsanız şimdiden kendi ilinizdeki şirketlerle hareketlenmeniz gerekir. İstanbul'daki ligler genelde Ekim sonu gibi başlar... Tekrar özür diler sevgilerimi sunarım...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..