Maç Performansı

[Guest deniznewroz]

Arkadaşlar ben 7.sınıfa gidiyorum ve okulda öğle aralarında sadece iki kişi seyirci yokken oynadım ve moralim çok yüksekti.Arkadaşımı 11-2 yendim.Sonra ise,Teneffüsde 8.sınıflar ve 7'ler aynı arkadaşımla yaptığım maçı izliyordu ve 11-6 yenildim.Sizce izleyenlere kendimi ispatlayamama korkusumu var.

[KursaD]

Yenilginin tek sebebi seyirci olamaz. Oyuncu herzaman aynı şekilde aynı performansda oynayıp yenecek diye birşey yok. Seyircilere kendini ispatlayamama korkusu varsa yahut yoksa bunu bizim degıl senın bılmen gerekir. Yenilginin tek sebebi seyirci degıldır.

[Guest deniznewroz]

Yani ikisinde de farklı olması hemde çok farklı skorlar alınması böyle bir düşünceye getirdi.Seyirciler olunca bana karşı atamaz.tamaz Diyorlar.Seyirciler bir kere okulun en iyi oynuyanına 6 larda bir çocuğu yenilttirdiler...

[Guest Safa Aslaner]

bana başlarda böle arkadaşlar yenileceksin moral 0 felan diyordu benimde biraz moralim bozuluoyrdu sonra kendime şöyle dedim nekadar zor şartlar altında oynarsam okadar iyi yarın okul turnuvasında biri alehine tezarat yapsa napıcaksın (olmazda ya olursa) oyüzden bunu kendine avantaj olarak kullan istediklerini desinler atık konsantrasyonum hiç dağılmıyor

[Guest deniznewroz]

Sağol.Galiba bende hiç takmıyacağım.

[Guest Safa Aslaner]

Masatenisinde psikoloji çok önemli. O yüzden seyircinin yaptığı baskı etkilemiş olabilir. Ama iki oyuncu her oynadıklarında ortaya farklı sonuçlar da çıkabilir. O yüzden kesin birşey söylemek zor.

 

Yalnız dikkatimi çeken şey, genelde yazan arkadaşlar okula gidiyor ama attıkları mesajlar facia!

Arkadaşlar siz sınavlarda da mı böyle yazıyorsunuz? Yenilttirdiler ne demek? Noktalama vs hiçbir şey yok. Mesajları okurken işkence çekiyorum. Lütfen biraz dikkat...

 

 

tsubasa abi valalhi derdimiz buya hocalarda çok şikayetci edebiyatım dilve analtım çok iyi hocalar diyo olum bidahaki sınavında bu yazıları görürsem kıracağım notunu diyor benim el yazımda kötü ama internette msn face book gibi sitelerde büyüdüğümüz için G'yi q v'yi W ş'yi chi yaptığımız için bence böyle olması normal ben kendi adıma söyliyim çok hızlı yazdığım için harf yanlış basıyorum kontrol ediyorum ama gözümden kaçıyor her seferinde daha dikkatli olacağım diyorum hep aynı hata

 

Arkdaşlar çok yazı yazıyorum ama yazmadanda edemiyorum bu performans ile ilgili kendimden bir örnek aklıma geldi.Yazın tatildeyiz arkadşalarla dalıoyruz en dipten karşıya kadar yüzmeye uğraşıyoruz havuz abartılacak kadar uzundeğil. Böle yüzüyoruz 1-2 kız geldi dedim şöle içimden şimdi karşıya kadar gidemezsem rezil olacağım atladım bir yüzdüm o hırsla çok rahat ulaştım karşıya.1-2 günsonra bir daha denedim bir baktım ulaşamadan nefes yetmiyor.Bir maç yapıyorum 1-2 hoca baktım böyle bizi izliyor bir an heycanlanıyorum hata yapıyorum ellerim karışıyor tabikide o anki yorgunluk vs vs etkili ama bence psikolojik durum çok önemli bence ayırt edici örnekler verdim.

 

 

BİR ŞEY BELİRTMEK İSTİYORUM GERÇEKTEN TÜRKİYEDEKİ HİÇBİR FORUMDA KULLANIMA BUKADAR DİKKAT EDİLMİYOR.BENCE BÖYLE BİR ÖDÜL VERİLSE BU SİTE ALIRDI GERÇEKTEN TÜRKÇENİN DOĞRU KULLANILMASI KONUSUNDA ÇOK HASSAS BİR FORUM

[Bora]

olur böyle vakalar..

[smetmusti91]

[Guest deniznewroz]

Valla ne diyeceğimi bilemiyorum ama ben aslında dikkat eden biriyim yazıya.Fakat bu yazıyı LapTop'dan yazdığım için kötü oluor.Abilerimden yanlış yazım için özür dilerim...:)

[cagan]

Arkadaşlar kötü yazmanın bahanesi laptop,klavye vs olamaz..Siz tuvalete yetişecekmiş gibi mesajı hızlı hızlı yazıp kontrol etmiyorsunuz bana kalırsa..Kontrol etseniz eminim yaptığınız hataların farkına varırsınız..Burası Türkçe forumu değil elbette..Kimse sizden mükemmel bir Türkçe kullanmanızı beklemiyor ama en azından mesajı yazdıktan sonra Allah rızası için kontrol edin..Yazdığınız kelimelerdeki tüm harfler yer değiştirmiş halde..Bir de noktalama işareti kullanmıyorsunuz,mesaj iyice çorbaya dönüyor..İşin garibi de her seferinde düzelteceğim deyip hiçbir gelişme kaydetmiyorsunuz..Sorun ya sizde yahut size eğitim veren hocalarda..Lütfen bir sonraki mesajlarınızda bu kötü tabloyu bize unutturun..Yoksa bu bozuk Türkçe ile yazılmış mesajlarınızla bir süre sonra kimse sizi kaale almaz benden söylemesi..Birazcık dikkat lütfen :gulumse:

[Guest deniznewroz]

Neyse Konumuza dönsek...

[Guest ırfan1]

Aslındabenimde sorunum buben bi kulübe gidiyorum ve maç oluyor arada sırada .Ve o maçlarda hep, maç öncesi rakip belirleniyor ve bir keresinde klübün en kötü oynayanı rakibim oldu ben klubün 4.en iyi oynayanıyım ve seyirciler arkadaşlarım hep moralimi bozdular "yenilceksin yenilceksin "dediler ve yenildimbirazda bende ya yenemezsem kokusu var ne yapmalıyım acaba ? lütfen cevap yazın...

[Guest ırfan1]

birde bende maça çıkmadan önce heyecan çok oluyor.

[Guest malatyalıcihan]

senden kötü biri yada senden iyi biri ise heycan yapmana gerek yok fakat seninle aynı seviyede ise heycan doğal bir sonuçtur.Bunlara fazla kafanı yorma oynamana bak...

[KursaD]

Aslındabenimde sorunum buben bi kulübe gidiyorum ve maç oluyor arada sırada .Ve o maçlarda hep, maç öncesi rakip belirleniyor ve bir keresinde klübün en kötü oynayanı rakibim oldu ben klubün 4.en iyi oynayanıyım ve seyirciler arkadaşlarım hep moralimi bozdular "yenilceksin yenilceksin "dediler ve yenildimbirazda bende ya yenemezsem kokusu var ne yapmalıyım acaba ? lütfen cevap yazın...

 

 

birde bende maça çıkmadan önce heyecan çok oluyor.

 

 

 

Tecrübeyle alakalı bence. Farklı oyuncularla oynadıkça, turnuvalara katıldıkça bu tür durumlar tamamen olmasada kalkar. Daha rahat ve istediğiniz oyunu zamanla oynamaya başlarsınız.

[Fatih Birinci]

Kürşat'ın söylediğine kesinlikle katılıyorum, ne kadar çok ciddi maçlar yaparsan heyecanın o kadar azalacak. Bir nokta da şu motivasyon açısından: Yenilmeyi olağan gör. Buna alış. "İyi oynayan kazansın" denmez mi hep? İyi oynayan, kazanmayı hakedendir. Bu her zaman biz olmayız. Olamayız. Kendimizden kötü oynayana da elbette bazen yenileceğiz. İşin içinde oyun kalitesinin yanında senin kondüsyonun, karşındakinin kondüsyonu, şans, ortam, konsantrasyon, vb. bir sürü faktör var.

 

Yine de birkaç psikolojik taktik vereyim:

1. Heyecanlandığın zaman şunu düşün: Rakibin de heyecanlanıyor. Bu durumu az çok eşitler. (Zaten elbette heyecanlanacağız, bizi heyecanlandırdığı müddetçe güzel bu oyun)

2. (Daha ilginç bir taktik). Ne kadar heyecanlanırsan, o kadar iyi oynayacağını düşün. Başta saçma gelecek ama düşünsel olarak bu fikre kendini alıştırınca işe yaradığını göreceksin. Heyecan duygun, senin için bir olumlu motivasyon uyaranı olacak. Timo Boll'un kazandığı zaman yumruğunu sıkması, Ma Long'un "Ço!" diye bağırması vb. şu psikolojik taktiğe dayanır: Başarını görmek, bu durumda kendini taktir etmek, başarısızlığı görmekten gelmek VE saçma da olsa bir uyaranı (bağırma gibi, yumruk gibi) başarınla özdeşleştirmek. Bu uyaranın senin heyecan duygun olmasını sağlaman gayet mümkün.

3. Heyecanlandığın zaman topa odaklan. Konstantre ol. Ona yakından bak (bunu profesyonel masa tenisçiler de uygular - özellikle servis atarken). Bu, zihninin performansın üzerindeki çevresel faktörlerden izole olmasını ve oyuna bağlanmanı sağlar.

[aaozkan]

Kürşat'ın söylediğine kesinlikle katılıyorum, ne kadar çok ciddi maçlar yaparsan heyecanın o kadar azalacak. Bir nokta da şu motivasyon açısından: Yenilmeyi olağan gör. Buna alış. "İyi oynayan kazansın" denmez mi hep? İyi oynayan, kazanmayı hakedendir. Bu her zaman biz olmayız. Olamayız. Kendimizden kötü oynayana da elbette bazen yenileceğiz. İşin içinde oyun kalitesinin yanında senin kondüsyonun, karşındakinin kondüsyonu, şans, ortam, konsantrasyon, vb. bir sürü faktör var.

 

Yine de birkaç psikolojik taktik vereyim:

1. Heyecanlandığın zaman şunu düşün: Rakibin de heyecanlanıyor. Bu durumu az çok eşitler. (Zaten elbette heyecanlanacağız, bizi heyecanlandırdığı müddetçe güzel bu oyun)

2. (Daha ilginç bir taktik). Ne kadar heyecanlanırsan, o kadar iyi oynayacağını düşün. Başta saçma gelecek ama düşünsel olarak bu fikre kendini alıştırınca işe yaradığını göreceksin. Heyecan duygun, senin için bir olumlu motivasyon uyaranı olacak. Timo Boll'un kazandığı zaman yumruğunu sıkması, Ma Long'un "Ço!" diye bağırması vb. şu psikolojik taktiğe dayanır: Başarını görmek, bu durumda kendini taktir etmek, başarısızlığı görmekten gelmek VE saçma da olsa bir uyaranı (bağırma gibi, yumruk gibi) başarınla özdeşleştirmek. Bu uyaranın senin heyecan duygun olmasını sağlaman gayet mümkün.

3. Heyecanlandığın zaman topa odaklan. Konstantre ol. Ona yakından bak (bunu profesyonel masa tenisçiler de uygular - özellikle servis atarken). Bu, zihninin performansın üzerindeki çevresel faktörlerden izole olmasını ve oyuna bağlanmanı sağlar.

fatih hocam döktürmüşsün maşallah çok güzel açıklamışsın herkes her maçı kazanacak değil sadece sen mennunmusun o önemli benim için yani şunu söylemek istiyorum elinden geleni yaptın ama olmadı maç bittikten sonra güzel maç oldu hatalarım şunlardı ve bunlardan kurtulmaya çalışacağım deyip ders çıkarmak lazım. ayrıca insanın yapabildiği ve kapasitesi bellidir. seyirciden ve üzerindeki gözlerden etkilenip ma lin gibi sevis atmaya çalışmak veya timo gibi backhand spin yapmaya çalışmak yani taklitçi zihniyette yanlış sen senin gibi oynamalı kendi tarzını, kendi oyunu karşıya kabul ettirmeli ve yaptığın işten yenilsen bile zevk almalısın derim soruyu soran arkadaşa

[ongun]

Abiler güzel yazmış tabi de... Bu kendini telkin etmeler, mağlubiyetten ders çıkarmalar, düşünce numaraları falan...Kafa karıştırıcı, zor işler...Herkes yapamaz yani. Ben derim ki, ne kadar heyecanlanıyosan o kadar asabi olcaksın abi. Bi kere "Yenmek de var yenilmek de" gibi entel dantel düşünceleri kafandan atcaksın. Yenilmek memilmek yok. Kaybeden eşektir! Öyle maça başlarken rakibe kibar kibar başarılar dileyip, el sıkışmak da yok. Çok gerekiyosa, gözlerini yuvarlayıp, yarım ağızla başarılar de yada belli belirsiz başını salla tamamdır. Heyecanı asabiyetle bastırcaksın. En başından, daha ısınırken suratsız ve sinirli olacak ve maç boyunca asabiyeti elden bırakmayacaksın. Rakibe karşı, ortamda sana ufacık bile olsa rahatsızlık veren her koşula, kişiye ve olaya karşı kızgınlık duyacak ve bunu her fırsatta belli edeceksin. Ne olursa olsun asla gülmeyeceksin. Kaybettiğin her sayıdan sonra küfürü bascaksın. Etrafta bayan varmış, çocuk varmış bakmıycaksın. Rakip balık yaparsa "Eeeh Yeter be!" diye bağırıp nefretle bakıcaksın. Rakip güzel bi sayı alırsa arkanı dönüp "Yaa basit toplar bunlar Hadi!!!" diye bağırcaksın. Set kaybedersen raketini fırlatcaksın. Olur da maçı kaybedersen, okkalı bi küfür savurup, paravanları tekmeliyceksin. Rakip elini uzatırsa sinirli bi şekilde sıkacaksın. Oyalanmadan hemen çantanı toplayıp salondan çıkacaksın. Sana nasıl yenildiğini soran olursa suratını ekşitip "Bırak yaa..." diyeceksin, arkana bakmadan uzaklaşacaksın.

 

Heyecanlanıp şarj olunduğunda, asabileşerek deşarj olma yöntemi.

[KursaD]

Abiler güzel yazmış tabi de... Bu kendini telkin etmeler, mağlubiyetten ders çıkarmalar, düşünce numaraları falan...Kafa karıştırıcı, zor işler...Herkes yapamaz yani. Ben derim ki, ne kadar heyecanlanıyosan o kadar asabi olcaksın abi. Bi kere "Yenmek de var yenilmek de" gibi entel dantel düşünceleri kafandan atcaksın. Yenilmek memilmek yok. Kaybeden eşektir! Öyle maça başlarken rakibe kibar kibar başarılar dileyip, el sıkışmak da yok. Çok gerekiyosa, gözlerini yuvarlayıp, yarım ağızla başarılar de yada belli belirsiz başını salla tamamdır. Heyecanı asabiyetle bastırcaksın. En başından, daha ısınırken suratsız ve sinirli olacak ve maç boyunca asabiyeti elden bırakmayacaksın. Rakibe karşı, ortamda sana ufacık bile olsa rahatsızlık veren her koşula, kişiye ve olaya karşı kızgınlık duyacak ve bunu her fırsatta belli edeceksin. Ne olursa olsun asla gülmeyeceksin. Kaybettiğin her sayıdan sonra küfürü bascaksın. Etrafta bayan varmış, çocuk varmış bakmıycaksın. Rakip balık yaparsa "Eeeh Yeter be!" diye bağırıp nefretle bakıcaksın. Rakip güzel bi sayı alırsa arkanı dönüp "Yaa basit toplar bunlar Hadi!!!" diye bağırcaksın. Set kaybedersen raketini fırlatcaksın. Olur da maçı kaybedersen, okkalı bi küfür savurup, paravanları tekmeliyceksin. Rakip elini uzatırsa sinirli bi şekilde sıkacaksın. Oyalanmadan hemen çantanı toplayıp salondan çıkacaksın. Sana nasıl yenildiğini soran olursa suratını ekşitip "Bırak yaa..." diyeceksin, arkana bakmadan uzaklaşacaksın.

 

Heyecanlanıp şarj olunduğunda, asabileşerek deşarj olma yöntemi.

 

Bu Rize'deki Ongun abi değildi yalnız

[Guest malatyalıcihan]

rizdeki ongun abiye ben anlam veremedim doğrusu malatyada maçlara daha istekli çıkıyordu alacağı maçları alıyordu vereceği maçları veriyordu fakat rizede yenebileceği kişilere nedense bilmiyorum ama maçı değil maçları verdi bana göre :) son final maçında bir isteksizlik gördüm herhalde galiba sanki kesin :)

[ongun]

Beni kızdırmayın. Asabiyim zaten