Jump to content
Masatenisi.org Forum

Recommended Posts

Oluşturma zamanı:

Merhaba

Masatenisi sporunda ITTF kurallarının TMTF tarafından çevrilen talimatlar bölümünden DİSİPLİN başlığı bölümünden bir paragrafı sizlerle tartışmak istiyorum.Öncelikle bu madde nedir? Bakalım:

3.5.1.3 Oyuncular sadece setler arasında veya oyunun izin verilen diğer duraklamalarında öğüt alabilir. Ancak, alışma çalışmalarının sonu ile maç başlangıcı arasında öğüt alamazlar. Eğer öğütçü, diğer zamanlarda öğüt verecek olursa, hakem sarı kart gösterecek ve o kişiyi, bu tür davranışa devamı halinde oyun alanından uzaklaştırılacağı konusunda uyaracaktır.

Masatenisi sporu antrenörleri kendilerine ayrılan bölümde sporcularına ancak iki halde önerimde bulunabilirler.

1- Setler arasında,

2- Mola alınırsa

 

Şimdi şöyle düşünelim..Arena topun oynanma alanıdır.Ve top o alandan çıkmadığı sürece yada alan içinde aranırken yani sayı sonrasında..oyuncuların serbest pozisyonunda antrenörün çok iyi,bravo,devam et gibi motivasyon sözlerini kullanmaları dahi hakemler tarafından yasaklanmıştır.Onu bırakın yüz hatlarınız,ellerinizin duruşu bile uyarıya neden olmaktadır.

Soruma gelince..Topun oyunda olmadığı süre içinde arenaya yakın tribünden oyuncuya yönelik olarak gelen motivasyon veya tersi bir söylem ile arena kenarında oturan antrenörün ağzından çıkacak veya yüz hali ya da yapacağı mimiklerin ceza alması doğru mudur ?

Selamlar

Gönderim Zamanı:

Trübinde oturanlar çok fazla rahatsız etmedikçe müdahele şansı olmaz ancak oyuncuları oyun oynayamayacak hale getirirlerse başhakeme danışılır masa değişimi istenir. Ancak bu da pek çözüm olmuyor ben böyle bir durumla karşılaştım. Başhakem oynanan masayı değiştirdi. Seyirci de topluca kalkıp diğer masanın karşısına yerleşti :)))

 

Öğütçü ise yukarıda belirttiğiniz haller dışında öğüt veremez, sarı kartı yer.

Ancak ben genelde uyarıyorum pek sarı kart vermiyorum. Çünkü diğer takımın da öğütçüsü pek kurala uymuyor. Aslında hemen sarı vermek lazım. Kural bu.

Gönderim Zamanı:

türkiyede birçok hakemin kuralları çok iyi bilmediğini düşünüyorum, alt tarafı 2-3 sayfalık bir yazı, en son maçlarımdan birisinde hakem raketimi alıp başhakeme gitmişti, tabi önce bana itiraz etti benim tavrımı görünce başhekeme danışma kararı aldı, sebep: kombi çok inceymiş, gülermisin ağlarmısın bilemiyorum :)))))))))))

 

 

o yüzden hakemler ne yaparsa ne derse şaşırmayın, bravo, aferin gibi kelimeler öğüt sayılmaz, alkış fiziksel olarak aferin de sesli motivasyon şeklidir, nasıl alıkışa birşey denmiyorsa aferine de birşey denmemeli, bence itiraz edin, hatta oyun kurallarını açtırıp okutun, bazen bazı hakemlerimiz kendini fazla kaptırıyor

Gönderim Zamanı:

türkiyede birçok hakemin kuralları çok iyi bilmediğini düşünüyorum, alt tarafı 2-3 sayfalık bir yazı, en son maçlarımdan birisinde hakem raketimi alıp başhakeme gitmişti, tabi önce bana itiraz etti benim tavrımı görünce başhekeme danışma kararı aldı, sebep: kombi çok inceymiş, gülermisin ağlarmısın bilemiyorum :)))))))))))

 

 

o yüzden hakemler ne yaparsa ne derse şaşırmayın, bravo, aferin gibi kelimeler öğüt sayılmaz, alkış fiziksel olarak aferin de sesli motivasyon şeklidir, nasıl alıkışa birşey denmiyorsa aferine de birşey denmemeli, bence itiraz edin, hatta oyun kurallarını açtırıp okutun, bazen bazı hakemlerimiz kendini fazla kaptırıyor

 

Benimde tuhaf bulduğum birşey var. Bazı kuralların üzerine titizlikle gidilirken bazıları gözardı ediliyor sankİ. Örneğin rakibin servis atarken topu saklaması, yasaklı pütür lastikle oynaması, çok ince raket kullanması:shock: gibi...

Gönderim Zamanı:

Aydın hocam merhaba,

 

İyi bir konuya değinmişsin. Hafta sonu yapılan 1.Lig maçlarında hakemlere bu konuyla alakalı olarak herhalde bir brifing verildi ki, maçlarda tam bir hakem faciası yaşandı. Hakemler kenarda oturan oyunculara sarı kart gösterme sevdası adına maçları doğru dürüst yönetemediler. Bu konsantrasyonlarını maçları yönetmeye gösterseler hatalı kararlar kesinlikle olmaz. Hakemlerin gözleri sürekli yan taraftaydı. Vay yan baktın sarı kart, vay yüz mimiği yaptın sarı kart, vay aa dedin sarı kart, vay gülümsedin sarı kart, vay rüzgar yaptın sarı kart, yıllardan beri camianın içindeyim böyle bir komedi görmedim. Bu konudan tüm sporcular ve herkes çok rahatsız oldu. Kurallara ve hakemlere karşı her zaman saygım sonsuz fakat doğru uygulanır ve abartılmazsa. Beni tanıyan bilir, bunca yıldır camiada sakinliğimle tanınan ben bile maçta çıldırdım. Sebebi de, Alarko ile olan maçımızda takım maçı 2-2 son maçı oynuyorum. Setlerde 1-0 öndeyim, 2. seti oynuyoruz sayılar 8-8 servis atıyorum direk sayı oluyor, bir problem yok, rakipten herhangi bir itiraz yok. O da ne yazı hakemi aleyhime servis hatası verip rakime sayıyı veriyor. Bundan dolayı demorolize bir vaziyette seti kaybedip, kendimi zar zor toparlayıp maçı güç bela 3-2 alıp, takım olarak galip geliyoruz. Uzun lafın kısası bu turnuva ve sezon tam bir hakem fiyaskosu ile bitti.

Gönderim Zamanı:

malatya'daki üniler şamp. maçlarında da benzer durumlar yaşandı. özellikle ferdi bayanlar final maçında kenarda duranlara sırasıyla kartlar gösterilip tribüne yollandı.

Gönderim Zamanı:

Neden hatalıymış sordun mu abi?

 

İlginç olan şey, servise sayıyı veren servisi yanında attığım sayı hakemi değil de yazı hakemi, o dahada enterasan(tamam onunda böyle bir yetkisi var ama, işgüzarlık yaptı işte) O kadar sinirlendim ve koptum ki onu sormak aklıma bile gelmedi. Sende bilirsin insan kendini oyun içinde kaptırıp gidiyor, ben servisi nasıl attığımın farkında değilim. Belki hatalıda atmış olabilirim. Ama problem şu, bir set oynanmış ve bitmiş, ikinci sette bitmek üzere, o ana kadar rakipten bir itiraz yok, hakemden ikaz yok, en kritik yerde direk sayı veriyor, uyarabilirdi, emeğimize yazık buna takılmış durumdayım. Sırf bu durumdan dolayı rahat kazanacağım bir maçı zora soktum.

Gönderim Zamanı:

O ana kadar doğru atıp kritik zamanda hatalı atmış olsan bile önce uyarmasi lazım.

Rakip konsantrasyonunu bozmamak için itiraz etmez hakemlerin de garip kararlarini hepimiz biliyoruz. Ben penhold oynarken forehand lastigini alttan bosluk birakarak yapistiriyordum ve hakemler kabul etmek istemiyordu. Neyseki pengfei de penhold oynuyordu da oradan bilen hakemler cikiyordu...

Gönderim Zamanı:

Merhaba

Göstermiş olduğunuz ilgi verdiğiniz yaşanmış örnekler için teşekkür ederim.Ben kuralların doğru uygulanması halinde pek sorun çıkmayacağı inancındayım.İsterseniz şöyle bir örnek ile başlayayım.Resmi yani TMTF ve giderek ITTF nin müsabakalarına kadar uzanan turnuva yolundaki her durakta yapılacak karşılaşmalarda iki hakem bulunmak zorundadır.

3.3.2.1 Her maç için bir hakem ve bir yardımcı hakem görevlendirilecektir.

Peki bu hakemlerin görev dağılımı nedir.?

3.3.2.2 Hakem, masanın yanında, ağ takımı hizasında oturacak veya ayakta duracaktır. Yardımcı hakem, masanın diğer yanında, yüzü hakeme karşı oturacaktır.

Demek ki masada oturan bizim de sayı ve formalite hakemi dediğimiz hakem yardımcı durumundadır.

3.3.2.3.5 Servis, karşılama ve saha sıralarının kontrol edilmesi, varsa hatalarının düzeltilmesi,

3.3.2.3.6 Her rallinin sayı veya let olarak sonucuna karar vermek,

3.3.2.3.7 Prosedürüne uygun olarak skorun anonsu,

3.3.2.3.8 Zamanı geldiğinde çabuklaştırılmış sisteme geçilmesi,

3.3.2.3.9 Oyunun sürekliliğinin sağlanması,

3.3.2.3.10 Öğüt verme ve davranış kurallarının çiğnenmesi halinde gerekli işlemlerin yapılma-sı,

3.3.2.3.11 Eğer rakip oyuncular veya takımlar benzer formalara sahipse ve kimin değiştireceği konusunda aralarında anlaşamıyorlarsa, oyuncu, çift veya takımların hangisinin forma değiştireceğini belirlemek üzere kur’a çekmek.

Demek ki ayakta veya oturan hakemimizin görevleri belli

O zaman şunlara itiraz hakkımız bulunmakta.

1-Adı veya satatüsü ne olursa olsun resmi maçlarda iki hakem olacak

2-Oyuncu veya öğütçüyü sadece maç hakemi kontrol eder ve yönlendirir.Ancak kararsızlık anında görüş isteyebilir.

Gelelim oyunu arapsaçına çeviren uygulama kökenlerine.Şimdi okuyacağınız kurallarda hakemlerin mutlak hakimiyetleri aralarında bölünmekte.Ancak bu kararsızlık veya değişik değerlendirmenin faturası nedense hep oyuncuya çıkmakta..

3.3.2.5 Hakem veya yardımcı hakemden her biri aşağıdaki hususlarda karar verebilirler:

3.3.2.5.1 Oyuncunun servis atışının kurallara uygun olmadığına,

3.3.2.5.2 Başkaca bir kusuru olmayan serviste topun, ağ takımının üstünden veya etrafından geçerken ağ takımına değdiğine,

3.3.2.5.3 Oyuncunun topu engellediğine,

3.3.2.5.4 Oyun koşullarının, ralli sonucunu etkileyecek şekilde bozulduğuna,

3.3.2.5.5 Alışma çalışması, oyun ve duraklama süreleri-ne,

3.3.2.6 Çabuklaştırılmış sisteme geçildiğinde, karşılayıcı oyuncu veya çiftin vuruşlarını saymak üzere, yardımcı hakem veya ayrı bir görevli, vuruş sayıcı olarak görevlendirilebilir.

3.3.2.7 3.3.2.5 ve 3.3.2.6 gereğince yardımcı hakem veya vuruş sayıcı hakemin verdiği bir karar, hakem tarafından geçersiz sayılamaz.

Buyrun bakalım..Yani birisi let demiş olsa ve yanlış ise diğeri de uymak zorunda.İşi servis atan oyuncuyu takip etmek olan maç hakemi normal diyerek servisin nizami olduğunu kabul etse bile masa hakemi sayıyı rakibine verebilecek

Peki uyarı nerede

Bence bu konudan canı yanan oyuncu ve antrenörlere sakin olmalarını dilemekten başka önerim olmadı.Duygularım tersini söylese bile

Gönderim Zamanı:

Gözüme çarpan hakem vukuatlarından bir demet:

 

*Bitirici vuruş yapan oyuncu, masayı gacırrrt diye yerinden oynatarak bileğinin hakkıyla alır sayıyı. Hakem oralı olmaz, tabelayı çevirir, sayıyı verir. Karşı taraf da enteresandır sayıya hiç itiraz etmez. Sayıya tanıklık eden seyirciler, "Acaba gördüğüm mü doğru, bildiğim mi yanlış?" diyerek kendilerinden şüphe etmekle meşgulken oyun devam eder gider.

 

*Servis karşılayan oyuncu, atılan servisi karşılarken elini kaldırıp let der ve topu yavaşça karşı sahaya atar. Servisi atan oyuncu da let konusunda mutabıktır, o da, kesinlikle sayı alma maksadı gütmeden, topu yavaşça karşı sahaya geri yollar. Servis karşılayan oyuncu tekrar topu servis atan oyuncuya, kolayca tutabileceği şekilde usulca gönderir. Servis atan oyuncu gelen topu, servisi yeniden atmak için eliyle tutar ve hakem sayıyı verir. Oyuncular şaşkın şaşkın itiraz eder. Hakem: "Hayır, let yok." der. İnsiyatifin böylesi diyorum.

 

*Oyuncu ilk seti kaybeder... İkinci seti de kaybeder... Hakem oyuncuyu yanına çağırır... "Şuraya bi imza lütfen." "İmza mı?" "Pardon pardon. Ben maç bitti sandım."... Oyuncu üçüncü seti de kaybeder.

 

*"Hocam servis bende miydi?" "Eee...Sizdeydi servis diil mi?" "Ben az önce kullanmıştım ama?.." "O zaman sizde. Bi dakka, neresi başlamıştı? Orası mı?" ...................

 

*Eleme maçı oynanmaktadır. Setler 2-1 dir. Dördüncü set başlar, birkaç sayı oynandıktan sonra hakem oyunu durdurur: "Bi dakka...Kusura bakmayın. Alo!..Naaptın? Haa geldin mi? Şimdi maçtayım da, sen kapının oraya gel, beş dakka sonra geliyorum. Tamam, hadi."..."Evet. Sayılar fişmekan, buyrun." Maç gerçekten beş dakika sonra 3-1 biter.

 

*"3 numaralı masa!! Ahmet-Mehmet!!" "Hocam!.. Ben maç yapıyorum zaten?" "Kiminle yapıyosun?" "6 numaralı masada Hüseyinle oynuyorum?" "Ha peki tamam. Tamam doğru."... ???

 

*"Hocam benim listede ismim yok?" "Hangi gruptaydın sen?" "Dört." "3. olmuşsun." "Nasıl üçüncü? Grup ikincisi olmam lazım benim?" "Bi dakka, bakalım maçlara." "İki galibiyet, iki mağlubiyet, 3. olmuşsun." "Hocam nasıl ya? Bi yenilgim var benim? Diğer maçı ben aldım 3-0." "Maç föylerine bakalım. Evet. Evet doğru. Sen 2.sin, Ali 3. Buraya yanlış yazılmış." "Durdurun o masadaki maçı, onlar oynamıyor."...........

 

*Seyrettiğim turnuvalarda, maçlar başlamadan hakemler itinayla fileleri kontrol ederler. Ölçerler, bakarlar, yükseltirler, alçaltırlar, gererler...Dakikalarca uğraşırlar. Fakat en az filenin düzgünlüğü kadar önemli olan, belki de daha önemli olan masa yüzeyinin düzgünlüğüne, paralelliğine pek bakan olmaz. Oysa masa yüzeyinin düzgün olmaması top sekişini doğrudan etkiler. Lig maçları, hatta Süper Lig maçları için hazırlanmış salonlarda, oyuncuların yamuk duran masalarda maç yaptıklarına çokça şahitlik etmişimdir. Ya masanın ortası yüksek, kenarları alçaktır, ya ortası çukur, kenarları yüksektir yada masanın bir kenarı yüksek, diğeri alçaktır. Masalar salon görevlilerince çıkarılıp, salona kuruluyor, ondan sonra da nasıl kurulduysa öyle kalıyor sanırım. Ta tribünden ben o masanın yamukluğunu görebiliyorsam, çok daha yakında olan ve masaları her açıdan gören hakemlerin ve oyuncuların da durumun farkına varıyor olmaları gerekir. Ama düzeltmek için girişimde bulunan birini hiç görmedim şimdiye kadar.

 

Neyse. Şikayet etmek kolay derler.

Gönderim Zamanı:

Gözüme çarpan hakem vukuatlarından bir demet:

 

*Bitirici vuruş yapan oyuncu, masayı gacırrrt diye yerinden oynatarak bileğinin hakkıyla alır sayıyı. Hakem oralı olmaz, tabelayı çevirir, sayıyı verir. Karşı taraf da enteresandır sayıya hiç itiraz etmez. Sayıya tanıklık eden seyirciler, "Acaba gördüğüm mü doğru, bildiğim mi yanlış?" diyerek kendilerinden şüphe etmekle meşgulken oyun devam eder gider.

 

*Servis karşılayan oyuncu, atılan servisi karşılarken elini kaldırıp let der ve topu yavaşça karşı sahaya atar. Servisi atan oyuncu da let konusunda mutabıktır, o da, kesinlikle sayı alma maksadı gütmeden, topu yavaşça karşı sahaya geri yollar. Servis karşılayan oyuncu tekrar topu servis atan oyuncuya, kolayca tutabileceği şekilde usulca gönderir. Servis atan oyuncu gelen topu, servisi yeniden atmak için eliyle tutar ve hakem sayıyı verir. Oyuncular şaşkın şaşkın itiraz eder. Hakem: "Hayır, let yok." der. İnsiyatifin böylesi diyorum.

 

*Oyuncu ilk seti kaybeder... İkinci seti de kaybeder... Hakem oyuncuyu yanına çağırır... "Şuraya bi imza lütfen." "İmza mı?" "Pardon pardon. Ben maç bitti sandım."... Oyuncu üçüncü seti de kaybeder.

 

*"Hocam servis bende miydi?" "Eee...Sizdeydi servis diil mi?" "Ben az önce kullanmıştım ama?.." "O zaman sizde. Bi dakka, neresi başlamıştı? Orası mı?" ...................

 

*Eleme maçı oynanmaktadır. Setler 2-1 dir. Dördüncü set başlar, birkaç sayı oynandıktan sonra hakem oyunu durdurur: "Bi dakka...Kusura bakmayın. Alo!..Naaptın? Haa geldin mi? Şimdi maçtayım da, sen kapının oraya gel, beş dakka sonra geliyorum. Tamam, hadi."..."Evet. Sayılar fişmekan, buyrun." Maç gerçekten beş dakika sonra 3-1 biter.

 

*"3 numaralı masa!! Ahmet-Mehmet!!" "Hocam!.. Ben maç yapıyorum zaten?" "Kiminle yapıyosun?" "6 numaralı masada Hüseyinle oynuyorum?" "Ha peki tamam. Tamam doğru."... ???

 

*"Hocam benim listede ismim yok?" "Hangi gruptaydın sen?" "Dört." "3. olmuşsun." "Nasıl üçüncü? Grup ikincisi olmam lazım benim?" "Bi dakka, bakalım maçlara." "İki galibiyet, iki mağlubiyet, 3. olmuşsun." "Hocam nasıl ya? Bi yenilgim var benim? Diğer maçı ben aldım 3-0." "Maç föylerine bakalım. Evet. Evet doğru. Sen 2.sin, Ali 3. Buraya yanlış yazılmış." "Durdurun o masadaki maçı, onlar oynamıyor."...........

 

*Seyrettiğim turnuvalarda, maçlar başlamadan hakemler itinayla fileleri kontrol ederler. Ölçerler, bakarlar, yükseltirler, alçaltırlar, gererler...Dakikalarca uğraşırlar. Fakat en az filenin düzgünlüğü kadar önemli olan, belki de daha önemli olan masa yüzeyinin düzgünlüğüne, paralelliğine pek bakan olmaz. Oysa masa yüzeyinin düzgün olmaması top sekişini doğrudan etkiler. Lig maçları, hatta Süper Lig maçları için hazırlanmış salonlarda, oyuncuların yamuk duran masalarda maç yaptıklarına çokça şahitlik etmişimdir. Ya masanın ortası yüksek, kenarları alçaktır, ya ortası çukur, kenarları yüksektir yada masanın bir kenarı yüksek, diğeri alçaktır. Masalar salon görevlilerince çıkarılıp, salona kuruluyor, ondan sonra da nasıl kurulduysa öyle kalıyor sanırım. Ta tribünden ben o masanın yamukluğunu görebiliyorsam, çok daha yakında olan ve masaları her açıdan gören hakemlerin ve oyuncuların da durumun farkına varıyor olmaları gerekir. Ama düzeltmek için girişimde bulunan birini hiç görmedim şimdiye kadar.

 

Bende servis atarken ayağımı yere hafifçe vuruyorum diye 3 - 4 defa uyarıldım. Turnuvada hiç bi hakem ses çıkarmazken hakemin biri taktı benim ayağımı yere vurmama. Yok rakibin motivasyonu bozuluyormuş. Halbuki sert de vurmuyorum ayağımı yere. Sadece alışkanlık. Ayağımı yere vurdurmadan attırdı servislerimi. Banada çok garip geldi ayağımı yere vurmadan servis atmak. Ve 2 kere servis kaçırdım öyle. çok gıcık bi durum <_<

  • 2 weeks later...
Gönderim Zamanı:

Üniversiteler arası müsabakalarda top oyunda olamdığı bir sırada kenardan arkadaşıma hareketli ol anlamında elimi sağa sola oynattım diye sarı kart gördüm. Kurallar bu kadar katı mıdır ?

Gönderim Zamanı:

Kurala baktığında evet sarı kart normal. Ama normalde sarı kart göstermezler.

Ama işte hakemlerimiz bu sporun Türkiye'de güçlü olduğu kadar yetkin. Yani turnuvadan önce birşeyley söyleniyor ve ne anlıyorlarsa ona göre davranıyorlar.

Turnuvanın birinde benden gömlek olarak altta bir oyuncu ile oynadım. Adam çok bariz servis saklıyordu bütün maç hakem hiçbirşey demedi. Maçtan sonra elini sıkarken kibarsa sordum neden bir şey demediniz diye... Hakem dedi ki turnuvadan önce bize fazla karışmayın dediler...

işte olayın özeti bu... Hakemler oyunu bilmiyor ki ne önemli ne değil bilsin de ona göre karar versin.

Hakemler servis saklayana göz yumar ama topu avzunuzun içinden atmadınız diye sayı verir. Yok efendim ısınma süresi tam iki dakika olacak der formanı şortunun içne sok diyen bile var. Penhold raketi hayatında ilk defa gören hakem bile var ki bu hakem Ankara'nın en tecrübeli hakemlerinden. Bana diyor ki raketini siyah kalemle boya! oha lan! yuh artık...

 

Neyse kural böyle ama uygulamada standart bir yaklaşım beklemeyin. Aynı hakem bile farklı maçta farklı uygulama yapar. Fazla takmamak lazım. Lazım da tabi gel de takma...

Gönderim Zamanı:

Hakemlerimiz kibar ve nazik insanlar bana göre az bile yapıyorlar...Beni hakem yapacaklar ki bak bakalım nasıl öttürücem ortalığı... Sağa sola bakıp durma, deli mi edecen beni ne halt edip ayağını yere vurup duruyorsun, gözüm üzerinde senin kaşın gözün çok fazla oynamaya başladı... Vay hain seni topa öyle sert vurulur mu devlet malı bu kırarsan 6 aydan başlar.. gibi atraksiyonlarda bulunurdum...Sarı kırmızı kartları bol keseden dağıtırdım alın eve götürün bir daha ki maçlarınızda kendi kendinize gösterin diye...

Hakem dediğin oyuncuyu ezecek ki bak bir daha o raketi eline alabiliyor mu.....

 

Desturrrr....Sultan Süleyman geliyor...!!!!

 

 

ktm

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:

Gözüme çarpan hakem vukuatlarından bir demet:

 

Neyse. Şikayet etmek kolay derler.

 

 

 

Sevgili Ongun sen doğru gördüğün yanlışlıkları yazdın, şikayet etmedin görevini yaptın..

Artık topu attın bu işe bakan, yapan, ilgilenen, yetkili yada yetkisiz görevlilerin kucağına kadar .. Bizlerin şikayetlerinden bıkacaklarına kendi görevlerini biz zahmet doğru düzgün yapsınlar yada yaptırıversinler...

 

ktm

  • 2 weeks later...
Gönderim Zamanı:

Kurallara göre maalesef hatalı servis atıldığında hakem direk sayı verir.Uyarma olayı sadece şüpheli gördüğü servislerde olur.Hatta oyuncunun 2.şüpheli servisinde bile sayı karşı tarafa verilir.Tabi söylemsi kolay ama insan bazen kendisini oyuncunun yerine koyunca karar vermekte çok zorlanıyor.Bazen benim de aklıma acaba insafsızlık mı yapılıyor diye geliyor ama yapacak bi şey yok.

  • Beğen 1

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 1 Gizli, 328 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..