Xu Xin vs Lin Yun-Ju | 2019 ITTF Japan Open Highlights (Final)

[YılmazS]

Japonya'da Xu Xin fırtınası... Hem bireysel erkeklerde, hem erkek takımlarda, hem de karışık takımlarda şampiyon oldu.
 

 

[beşyüziki]

Sayın YılmazS, başlığınızı okumamla, tıklayıp, konuyu açmam arasında helecanlanmış, helecanım daha da artmış, dişe diş bir mücadele izlemenin arifesinde tatlı bir keyf ve meraka gark olmuş idim...bir şeyler tamamlanmaya doğru yol alacak, ben de bunu izleyecektim..hayatın kendisindeki doğal gelişim gibi, hani ne olacağını bilmediğimiz, şeylerin tamamlanmaya doğru yol aldığı bir akış misali, maçın kendisinin cereyan edişi gibi...Lakin, daha ilk cümleleri okuduğumda, her şey berbad oldu. Bende oluşan kanaat; siz değil de başka biri , kim yapmış olsa idi bunu, muhakkak ki yine de aşağıdaki satırları kaleme almaktan geri kalmayacağımdır:

Başlığa final yazıyorsanız,  vidyoyu da yayınlıyorsunuz ki izleyelim, e o vakit bırakınız da finali izleyelim, sonucundan maçın izlenmesi üzerinden haberdar olalım. 

Xu Xin hakkındaki izlenim ve yorumlarınız için ayrı bir konu açınız.

Bu konunun başlığı ''.....Japon Açık final'' değil,  ''........finalinin sonucu''  olsa yerinde olurdu doğrusu...

[bellek]

Bu videoları attığınız İçin teşekkür ederiz ama lütfen sonuçlarını yazmayın.  Sonu belli olan filimlerin başını seyretmenin pek bir anlamı kalmıyor. Seyretmek heyecansız ve  tatsız oluyor. 

[Bilal OLGUN]

2 saat önce, bellek yazdı:

Bu videoları attığınız İçin teşekkür ederiz ama lütfen sonuçlarını yazmayın.  Sonu belli olan filimlerin başını seyretmenin pek bir anlamı kalmıyor. Seyretmek heyecansız ve  tatsız oluyor. 

Sayın yöneticim. Sonuçları yazmayın demeyin ne demek..Başlığı açan istediği gibi yazabilir...İzleyip heyecanını paylaşıyor..isteyen ortak olur istemeyen olmaz..

Selamlar efendim:)

[Bilal OLGUN]

3 saat önce, beşyüziki yazdı:

Sayın YılmazS, başlığınızı okumamla, tıklayıp, konuyu açmam arasında helecanlanmış, helecanım daha da artmış, dişe diş bir mücadele izlemenin arifesinde tatlı bir keyf ve meraka gark olmuş idim...bir şeyler tamamlanmaya doğru yol alacak, ben de bunu izleyecektim..hayatın kendisindeki doğal gelişim gibi, hani ne olacağını bilmediğimiz, şeylerin tamamlanmaya doğru yol aldığı bir akış misali, maçın kendisinin cereyan edişi gibi...Lakin, daha ilk cümleleri okuduğumda, her şey berbad oldu. Bende oluşan kanaat; siz değil de başka biri , kim yapmış olsa idi bunu, muhakkak ki yine de aşağıdaki satırları kaleme almaktan geri kalmayacağımdır:

Başlığa final yazıyorsanız,  vidyoyu da yayınlıyorsunuz ki izleyelim, e o vakit bırakınız da finali izleyelim, sonucundan maçın izlenmesi üzerinden haberdar olalım. 

Xu Xin hakkındaki izlenim ve yorumlarınız için ayrı bir konu açınız.

Başlık ''.....final'' değil,  ''........finalinin sonucu''  olsa yerinde olurdu doğrusu...

O kadar çok izleme meraklısıysan canlı takip eder, kendin başlık açarsın. Bırak da isteyen istediği gibi paylaşım yapsın. Beğenmiyorsan izlemezsin..

..Nickinin hakkını burada verme lütfen..

[bellek]

41 dakika önce, Bilal OLGUN yazdı:

Sayın yöneticim. Sonuçları yazmayın demeyin ne demek..Başlığı açan istediği gibi yazabilir...İzleyip heyecanını paylaşıyor..isteyen ortak olur istemeyen olmaz..

Selamlar efendim:)

Bu cevabınıza haklısınız diyeyim de adalet yerini bulsun. 

[beşyüziki]

8 saat önce, Bilal OLGUN yazdı:

 Sonuçları yazmayın demeyin ne demek..Başlığı açan istediği gibi yazabilir...İzleyip heyecanını paylaşıyor..isteyen ortak olur istemeyen olmaz..

Herhalde ilk cümleniz ''Sonuçları yazmayın ne demek..'' olacak, değil mi sayın Bilal, yanılıyorsam , doğrusunu bildirirseniz memnun olurum. 

Sayın Bilal, şayet dikkatinizi yeterince tevcih ederseniz, takdir edeceksiniz ki, GENELLEMELERLE DÜŞÜNÜRÜK, LAKİN HER BİRİMİZ DETAYLARDA, DETAYLARLA YAŞARIZ. 

Düşünmek demek de olan zihnimiz, toplum da demektir. Bir mekanizmadır zihnimiz. Çalışması, aslen, tek tek bireylerden oluşan toplumun varlığını sürdürmeye yöneliktir. Parmak izlerimizin eşsiz olması misali her bir birey eşsizdir, biriciktir emmee zihnimizin, kendimizi veya bir başkasını ele alış tarzı ,o kişinin biricikliğini ve eşsizliğini göz önünde bulundurmaktan ziyade,  mekaniktir, robotsudur. Bireylerin ve de durumların biricikliği ile TAM bağlantı kurmadan, genellemelerle düşünürüz...Bu da bizi göz önünde olanla bağlantımızın kopmasına veya olanla eksik ve deforme bir şekilde bağlantı kurmamıza yol açar.

Kendimiz veya başka biri hakkında, düşünürken  ( ki düşünmek her zaman bir şeyin HAKKINDA dır, asla o şeyin kendisi değil ) onu da diğerleri gibi ele alarak düşündüğümüzün ayırımında olmadan düşünsel süreç akar gider.  Bir duvardır zihin. Bütün galıpları eski, geçmişten gelen, adeta  sözcük dediğimiz tuğlalardan müteşekkil bir duvar...Fabrika üretim tezgahından birbiri ardına çıkan ürünler gibi ele alarak düşünürüz olay ve insanları.  Ayrımında olmayabiliriz, yalnız gafamızın çalışma şekli beyledir.    Düşündüğümüzde de, şimdi ve burada ile bağlantımızı gaybeder, rüyada yaşarız.    Zihnin nassı çalıştığına dair bir hayli bilgi-deneyim mevcuttur. . Bu, uçsuz bucaksız, başka bir bahs.

Gelelim ''

8 saat önce, Bilal OLGUN yazdı:

Başlığı açan istediği gibi yazabilir...İzleyip heyecanını paylaşıyor..isteyen ortak olur istemeyen olmaz..

Doğrusu,  insanın içinden, '' istenildiği gibi yazmayı yalnızca başlığı açana mı bahş ettiğinizi '' sormak  geçmiyor değil. 

 Durum, kişilerin istediğinin yazmasının gısıtlanması deyil. Durum, dile getirdiğiniz gibi değil.  ''Başlığı açan istediği gibi yazabilir''... Sanki yazamıyormuş,  ööle bir şey olmuş ki, konuyu açan bunun gurbanı olmuş gibi  değil vaziyet. Durum böyle dıramatih deel. Durun, durun, öyle hemen aceleynen ilerlemeyiniz satırlarımda. Vaziyete bakmadan önce görme aygıtım ne durumda deyip, şahsen önce alın ve göz bölgemi rahatlatıyor, ondan sonra bakıyorum...  Konuyu açan yazmış da zaten ''istediği gibi''.  Bendeniz de şimdi  '' böyle bir paylaşım şöyle değil de böyle olsa, ben de bunu şöyle yaşardım, daha hoş olurdu diye'' yorumlayacağım bir bildirimde bulunup, kendimde olanları kağıda geçirmekle iktifa etmiş idim... Olay bu.  

Tehnoloji hayatı golaylaştırıyor ....emmeeee ''özgürlük serhoşluğu'' diye de bir şey var.  Her kesin ellerinde mini gompüterler, telefonlar, tıhı tıhı nicelerini görüyoruk, paso yaziyler...Emmee önünde boş ekran var iken, yazmayan pek az.  Çünkü yazmadan önce kendimde olmam gerekir. Belki de ihtiyacım yoh bnu yazmaya, asıl neye ihtiyacım var du gidiyim de garşılayım ihtiyacımı gibi bir yönelimle, daha bir dikkat ve şuurla hareket etmemin sayısız faidelerini gördüğümü ifade etmek istiyorum.

İlaveten,  teknolojinin, pek çok ucuz numaranın ortaya çıkmasına mahal verdiği, yer yer bir çeşit zihinsel lağıma da dönüşüp, sağlık ve esenliğimize yararı olmayan bir kirlilik yarattığı da kabbak gibi ortada. Bu açıdan kendi sorumluluğumuzu alırsak, ''herkes kendi gapısının önünü temizlese bütün maalle tertemiz olur'' misali, hani ööle olur yaani.

Yanlış da yapılabilir, takdir edersiniz ki bu sayede öğreniyoruz. 

8 saat önce, Bilal OLGUN yazdı:

O kadar çok izleme meraklısıysan canlı takip eder, kendin başlık açarsın. Bırak da isteyen istediği gibi paylaşım yapsın. Beğenmiyorsan izlemezsin..

..Nickinin hakkını burada verme lütfen..

Başkalarının söylediklerine göre hareket etmeyi bıraktım. Kendi merkezimden hareket ediyorum.

Bir forumda biri, Japon Açık Finali diye başlık açarsa ve tıklar tıklamaz da vidyoyu  izlemeden önce gazananı yazmış ise, bu durumda kendimde olanlara dair paylaşım yapabilirim. 

 

 

 

[Bilal OLGUN]

Şimdi, beşyüziki yazdı:

Herhalde ilk cümleniz ''Sonuçları yazmayın ne demek..'' olacak, değil mi sayın Bilal, yanılıyorsam , doğrusunu bildirirseniz memnun olurum. 

Sayın Bilal, şayet dikkatinizi yeterince tevcih ederseniz, takdir edeceksiniz ki, GENELLEMELERLE DÜŞÜNÜRÜK, LAKİN HER BİRİMİZ DETAYLARDA, DETAYLARLA YAŞARIZ. 

Düşünmek demek de olan zihnimiz, toplum da demektir. Bir mekanizmadır zihnimiz. Çalışması, aslen, tek tek bireylerden oluşan toplumun varlığını sürdürmeye yöneliktir. Parmak izlerimizin eşsiz olması misali her bir birey eşsizdir, biriciktir emmee zihnimizin, kendimizi veya bir başkasını ele alış tarzı ,o kişinin biricikliğini ve eşsizliğini göz önünde bulundurmaktan ziyade,  mekaniktir, robotsudur. Bireylerin ve de durumların biricikliği ile TAM bağlantı kurmadan, genellemelerle düşünürüz...Bu da bizi göz önünde olanla bağlantımızın kopmasına veya olanla eksik ve deforme bir şekilde bağlantı kurmamıza yol açar.

Kendimiz veya başka biri hakkında, düşünürken  ( ki düşünmek her zaman bir şeyin HAKKINDA dır, asla o şeyin kendisi değil ) onu da diğerleri gibi ele alarak düşündüğümüzün ayırımında olmadan düşünsel süreç akar gider.  Bir duvardır zihin. Bütün galıpları eski, geçmişten gelen, adeta  sözcük dediğimiz tuğlalardan müteşekkil bir duvar...Fabrika üretim tezgahından birbiri ardına çıkan ürünler gibi ele alarak düşünürüz olay ve insanları.  Ayrımında olmayabiliriz, yalnız gafamızın çalışma şekli beyledir.    Düşündüğümüzde de, şimdi ve burada ile bağlantımızı gaybeder, rüyada yaşarız.    Zihnin nassı çalıştığına dair bir hayli bilgi-deneyim mevcuttur. . Bu, uçsuz bucaksız, başka bir bahs.

Konumuz bu değil.  Durum, kişilerin istediğinin yazmasının gısıtlanması deel. Durum, dile getirdiğiniz gibi değil.  ''Başlığı açan istediği gibi yazabilir''... Sanki yazamıyormuş,  ööle bir şey olmuş ki, konuyu açan bunun gurbanı olmuş gibi hiç değil vaziyet. Durum böyle dıramatih deel. Durun, durun, öyle hemen aceleynen ilerlemeyiniz satırlarımda. Vaziyete bakmadan önce görme aygıtım ne durumda deyip, şahsen önce alın ve göz bölgemi rahatlatıyor, ondan sonra bakıyorum...  Konuyu açan yazmış da zaten ''istediği gibi''.  Bendeniz de şimdi  '' böyle bir paylaşım şöyle değil de böyle olsa, ben de bunu şöyle yaşardım, daha hoş olurdu diye'' yorumlayacağım bir bildirimde bulunup, kendimde olanları kağıda geçirmekle iktifa etmiş idim... Olay bu.  

Tehnoloji hayatı golaylaştırıyor ....emmeeee ''özgürlük serhoşluğu'' diye de bir şey var.  Her kesin ellerinde mini gompüterler, telefonlar, tıhı tıhı nicelerini görüyoruk, paso yaziyler...Emmee önünde boş ekran var iken, yazmayan pek az.  Çünkü yazmadan önce kendimde olmam gerekir. Belki de ihtiyacım yoh bnu yazmaya, asıl neye ihtiyacım var du gidiyim de garşılayım ihtiyacımı gibi bir yönelimle, daha bir dikkat ve şuurla hareket etmemin sayısız faidelerini gördüğümü ifade etmek istiyorum.

İlaveten,  teknolojinin, pek çok ucuz numaranın ortaya çıkmasına mahal verdiği, yer yer bir çeşit zihinsel lağıma da dönüşüp, sağlık ve esenliğimize yararı olmayan bir kirlilik yarattığı da kabbak gibi ortada. Bu açıdan kendi sorumluluğumuzu alırsak, ''herkes kendi gapısının önünü temizlese bütün maalle tertemiz olur'' misali, hani ööle olur yaani.

Yanlış da yapılabilir, takdir edersiniz ki bu sayede öğreniyoruz. 

Başkalarının söylediklerine göre hareket etmeyi bıraktım. Kendi merkezimden hareket ediyorum.

Bir forumda biri, Japon Açık Finali diye başlık açarsa ve tıklar tıklamaz da vidyoyu  izlemeden önce gazananı yazmış ise, bu durumda kendimde olanlara dair paylaşım yapabilirim. 

 

 

 

Bu tip paylaşımlarda 3 üncü defa salça oluyorsun 502...senin saçma sapan yarı doğru, yarı yanlış, yarı anlaşılan, yarı anlaşılmayan yazılarına laf eden var mı yok..

Senin doğruların başkalarını rahatsız ediyor...( YlmazS ) bir yorum yapmadı ama durgun suları bulandırma...

Not: Sadece son paragrafı okudum diğerleri için çeviri  kullanmam gerekli

[bellek]

10 saat önce, Bilal OLGUN yazdı:

Sayın yöneticim. Sonuçları yazmayın demeyin ne demek..Başlığı açan istediği gibi yazabilir...İzleyip heyecanını paylaşıyor..isteyen ortak olur istemeyen olmaz..

Selamlar efendim:)

 

2 saat önce, Bilal OLGUN yazdı:

Bu tip paylaşımlarda 3 üncü defa salça oluyorsun 502...senin saçma sapan yarı doğru, yarı yanlış, yarı anlaşılan, yarı anlaşılmayan yazılarına laf eden var mı yok..

Senin doğruların başkalarını rahatsız ediyor...( YlmazS ) bir yorum yapmadı ama durgun suları bulandırma...

Not: Sadece son paragrafı okudum diğerleri için çeviri  kullanmam gerekli

Sayın Bilal Olgun, üst alıntı yazınızı bana yazmıştınız. İster izlersiniz ister izlemezsiniz gibi bir yorum olmuş.   Bende özgürüm ama yazma hakkım yokmuş gibi bir durumda kaldım.                                                Alt alıntı yazıyı beşyüziki ye yazdınız. Okumama ve cevap vermeme özgürlüğünüz var.                        Konunun başında ilk atak yazıları siz yazmışsınız. Cevap hakkı doğurmuşsunuz.  Yazdıysanız karşı cevap hakkınıda vermiş olursunuz. İzleme, yazma ve okuma özgürlüğü hepimiz için geçerli. Kimsenin tekelinde değil. Beğenmiyorsak izlemiyeceğiz yada okumuyacağız. Yada yazmayacağız.                             Biraz sağduyu lütfen. 

[esrarte]

Abi yazılmaması bence de daha mantıklı, sayın 502( rakam ile) zamanında paylaştı, payını da aldı; karşı tarafların haklı olduğunu  da gördüğünü düşünüyorum ki uzatılmadı konu. Gerçekten heyecanlı olacağı düşünülen bir maçın, ilk yorumda sonucunun alelade açıklanması; "spoiler alert" olarak görülemez mi? "offf Xu Xin ne almış" demek, dakika 1 gol 1 oluyor bence de. Yazılması yasak değil günah değil; ama düşününce sonunun bilinmediği bir aksiyonu izlemek daha keyif verici olmaz mı? 

[Bilal OLGUN]

Şimdi, bellek yazdı:

 

Sayın Bilal Olgun, üst alıntı yazınızı bana yazmıştınız. İster izlersiniz ister izlemezsiniz gibi bir yorum olmuş.   Bende özgürüm ama yazma hakkım yokmuş gibi bir durumda kaldım.                                                Alt alıntı yazıyı beşyüziki ye yazdınız. Okumama ve cevap vermeme özgürlüğünüz var.                        Konunun başında ilk atak yazıları siz yazmışsınız. Cevap hakkı doğurmuşsunuz.  Yazdıysanız karşı cevap hakkınıda vermiş olursunuz. İzleme, yazma ve okuma özgürlüğü hepimiz için geçerli. Kimsenin tekelinde değil. Beğenmiyorsak izlemiyeceğiz yada okumuyacağız. Yada yazmayacağız.                             Biraz sağduyu lütfen. 

Sağduyulu davranıyorum sayın yöneticim..ama 3 defadır aynı şekilde paylaşım altına tam izleyecektimde falanda filanda..yazacaksan paylaşma der gibi...ben spoi vermeyi seviyorum başkalarıda sevebilir benim gibi..karşı cvp yazdığım için, cevap hakkı da doğmuş olabilir, yazabilir..Atakta yapıyorum...çünkü yazılanlar saygısıZca..

Her beğenmediğimizi eleştireceksek saçma sapan şekilde olmaz, olamaz.

Not: Daha kemanımın yayı iyice yağlanmadı yoksa daha neler yazacak.

( Silindi ama Unutmadım )

[bellek]

2 dakika önce, Bilal OLGUN yazdı:

Sağduyulu davranıyorum sayın yöneticim..ama 3 defadır aynı şekilde paylaşım altına tam izleyecektimde falanda filanda..yazacaksan paylaşma der gibi...ben spoi vermeyi seviyorum..karşı cvp yazdığım için, cevap hakkı da doğmuş olabilir, yazabilir..Atakta yapıyorum...çünkü yazılanlar saygısıZca..

Her beğenmediğimizi eleştireceksek saçma sapan şekilde olmaz, olamaz.

Not: Daha kemanımın yayı iyice yağlanmadı yoksa daha neler yazacak.

( Silindi ama Unutmadım )

Sayın Bilal Olgun, yazım saygısızca olmadığı sürece doğru ,yanlış ,saçma , sapan  olabilir yada olmayabilir. Rahatsızlık verecek üyelerin forum gönderilerini pas geçebiliriz. Okumayız izlemeyiz olur biter. Benim video da sonuçların yazılmamasını istemem benim fikrimdir. Doğrudur yanlıştır. Ama benim isteğimdir. Olur yada olmaz. Benim özgürlük (yazım ve okuma vede seyretme) alanıma karşı tarafa rahatsızlık vermediği sürece kimse müdahale edemez. Fikirler ,düşüncelerimiz yazılır okunur okunmaz. Forumda karar mekanizması üyelerin keyfiyetinde değil yönetimdedir. Sıkıntılı durumlarda cevap hakkımı kulanmak yerine yönetime bildirmek daha kesin sonuçlar doğurur. İyi yazımlar dilerim. 

[Bilal OLGUN]

Şimdi, bellek yazdı:

Sayın Bilal Olgun, yazım saygısızca olmadığı sürece doğru ,yanlış ,saçma , sapan  olabilir yada olmayabilir. Rahatsızlık verecek üyelerin forum gönderilerini pas geçebiliriz. Okumayız izlemeyiz olur biter. Benim video da sonuçların yazılmamasını istemem benim fikrimdir. Doğrudur yanlıştır. Ama benim isteğimdir. Olur yada olmaz. Benim özgürlük (yazım ve okuma vede seyretme) alanıma karşı tarafa rahatsızlık vermediği sürece kimse müdahale edemez. Fikirler ,düşüncelerimiz yazılır okunur okunmaz. Forumda karar mekanizması üyelerin keyfiyetinde değil yönetimdedir. Sıkıntılı durumlarda cevap hakkımı kulanmak yerine yönetime bildirmek daha kesin sonuçlar doğurur. İyi yazımlar dilerim. 

Selim abi,

Bu yazılar size değil efendim saygılar:)

 

[esrarte]

beşyüziki, sana yada bana keman yayları göründü, siper alak! Sonra ihtar yiyorum, etmeyin lüften. 

[bellek]

3 dakika önce, Bilal OLGUN yazdı:

Selim abi,

Bu yazılar size değil efendim saygılar:)

 

Sayın Bilal Olgun, bu yazı denk düştüğü İçin yazdım.  Sizin şahsınıza yazmadım, hepimiz için geçerli. 

[bellek]

1 dakika önce, esrarte yazdı:

beşyüziki, sana yada bana keman yayları göründü, siper alak! Sonra ihtar yiyorum, etmeyin lüften. 

Derin bir nefes alıp sakinleşmekte yarar var. Diyeyim. 

[Bilal OLGUN]

Şimdi, esrarte yazdı:

beşyüziki, sana yada bana keman yayları göründü, siper alak! Sonra ihtar yiyorum, etmeyin lüften. 

Kardeşim ( Esrarte ) sana bir dokundurma yapmadım...

Belliki bu dokundurmanın neden yazıldığını bilmiyorsun:)

[bellek]

Arkadaşlar yeri gelmişken yazayım. Bu tavırlar değişmediği sürece üye kaybına uğruyacağız. Yazım arkadaşı olamıyorsak, birbirimize hasım da olmayalım. Düşünceleriniz farklı olabilir ama yazım şekillerinizi de gözden geçirmenizde fayda var. İyi yazımlar dilerim. 

[esrarte]

Abi kalp, kalp. Ben herkesi seviyorum. Lütfen bir buluşalım, küçüklerin kafasına şaplak, büyüklerimizin eline öpücük konduralım. 

 

KASTAMONU,fii tarihinde ilk ulusal derecem olduğu ildir, gözümde ayrı yeri var. Umarım orası olur, kalp, kalp. 

[beşyüziki]

Tarih: 17.06.2019 Saat: 19:11, Bilal OLGUN yazdı:

Bu tip paylaşımlarda 3 üncü defa salça oluyorsun 502...senin saçma sapan yarı doğru, yarı yanlış, yarı anlaşılan, yarı anlaşılmayan yazılarına laf eden var mı yok..

Senin doğruların başkalarını rahatsız ediyor...( YlmazS ) bir yorum yapmadı ama durgun suları bulandırma...

Not: Sadece son paragrafı okudum diğerleri için çeviri  kullanmam gerekli

Bu,   ''senin doğruların başkalarını rahatsız ediyor,'' dur şunu herkesin önünde suçlu ilan edeyim, suçlu hissettireyim de güç kazanayım' lara  hiç gerek yok.  

Böyle bir inanç taşıyor olabiliriz, ama güç her şey demek değil.

 YlmazS 'in yorum yapıp yapmaması ona kalmış, bu onun alanı. 

Final paylaşımının daha başında neticeyi yazmamak, bir görgü , bir ihtimam meselesi.  Neticeyi önceden yazmıyorsun , hepsi bu.  Aslında bu konuda bir şey  yapmaya gerek yok, yalnızca dikkat... Hepsi bu.

Özel olduğumuzu göstermek zorunda değiliz. Mecbur değiliz buna.

Maçlara katılabilir,  şampiyonluk için oynayabiliriz, olabiliriz de,  ama yine de özel olduğumuzu göstermek zorunda değiliz .

Sen, en güçlüsü, en iyisi değilsin. Şu kainatta biriciksin. 

Hayatta bazen kavga da oluyor, ama hayat bir kavga değil. 

Her zaman üstteki olmamız gerektiğine inanıyor olabiliriz... ............'' her zaman üstte olmak  zorunda  değilim''i hissedersek rahatlarız... ...bırakabiliriz, gitsin. Oh, rahatlayınca vücut iyi çalışır, sağlıklı  ve güçlü oluruz.

İnsan şartlanması gereği ,  kırılgan olmanın ölüm kadar tehlikeli olduğuna inansa bile,

kimse seni suistimal etmeden de kırılgan olabilmek mümkün. İnsan duygularını ve yaralanabiliyor olduğunu gösterebilir. Bu alana yavaşça,  kendimiz için uygun olacak şekilde, çok yavaş adım atabiliriz.

Ancak kırılgan olabilirsen, gerçekten güçlü olabilirsin. 

                                                   --------------------------------------

'' Sadece başkalarına zarar vermek istediğinde güce ihtiyacın olur, ama sevgi her şeyi yoluna koymaya yeter. ''         

                                                                  - CHARLIE CHAPLIN -

                                                            

[YılmazS]

Tarih: 17.06.2019 Saat: 21:29, esrarte yazdı:

Abi yazılmaması bence de daha mantıklı, sayın 502( rakam ile) zamanında paylaştı, payını da aldı; karşı tarafların haklı olduğunu  da gördüğünü düşünüyorum ki uzatılmadı konu. Gerçekten heyecanlı olacağı düşünülen bir maçın, ilk yorumda sonucunun alelade açıklanması; "spoiler alert" olarak görülemez mi? "offf Xu Xin ne almış" demek, dakika 1 gol 1 oluyor bence de. Yazılması yasak değil günah değil; ama düşününce sonunun bilinmediği bir aksiyonu izlemek daha keyif verici olmaz mı? 

O zaman canlı yayınlayan bir yerden izleyeceksin. Olmuş-bitmiş işin sürprizi olmaz, haberi ve yorumu olur. Ya da YouTube'dan kendin  zahmet edip bul, öyle izle.

[Levend]

Tarih: 19.06.2019 Saat: 01:30, beşyüziki yazdı:

Bu,   ''senin doğruların başkalarını rahatsız ediyor,'' dur şunu herkesin önünde suçlu ilan edeyim, suçlu hissettireyim de güç kazanayım' lara  hiç gerek yok.  

Böyle bir inanç taşıyor olabiliriz, ama güç her şey demek değil.

 YlmazS 'in yorum yapıp yapmaması ona kalmış, bu onun alanı. 

Final paylaşımının daha başında neticeyi yazmamak, bir görgü , bir ihtimam meselesi.  Neticeyi önceden yazmıyorsun , hepsi bu.  Aslında bu konuda bir şey  yapmaya gerek yok, yalnızca dikkat... Hepsi bu.

Özel olduğumuzu göstermek zorunda değiliz. Mecbur değiliz buna.

Maçlara katılabilir,  şampiyonluk için oynayabiliriz, olabiliriz de,  ama yine de özel olduğumuzu göstermek zorunda değiliz .

Sen, en güçlüsü, en iyisi değilsin. Şu kainatta biriciksin. 

Hayatta bazen kavga da oluyor, ama hayat bir kavga değil. 

Her zaman üstteki olmamız gerektiğine inanıyor olabiliriz... ............'' her zaman üstte olmak  zorunda  değilim''i hissedersek rahatlarız... ...bırakabiliriz, gitsin. Oh, rahatlayınca vücut iyi çalışır, sağlıklı  ve güçlü oluruz.

İnsan şartlanması gereği ,  kırılgan olmanın ölüm kadar tehlikeli olduğuna inansa bile,

kimse seni suistimal etmeden de kırılgan olabilmek mümkün. İnsan duygularını ve yaralanabiliyor olduğunu gösterebilir. Bu alana yavaşça,  kendimiz için uygun olacak şekilde, çok yavaş adım atabiliriz.

Ancak kırılgan olabilirsen, gerçekten güçlü olabilirsin. 

                                                   --------------------------------------

'' Sadece başkalarına zarar vermek istediğinde güce ihtiyacın olur, ama sevgi her şeyi yoluna koymaya yeter. ''         

                                                                  - CHARLIE CHAPLIN -

                                                            

@502

Anlaşılan, felsefi bir yazı yazarken o zoraki aksandan ani bir mucize ile kurtuldun!

Hadi gel bunu bir milat yap lütfen! O tamamı anlaşılamayan yazılarından bile aslında Türkçe dilbilgisi ve kullanımına hakim olduğun “kabak gibi” gözüküyor zaten. 

Bunun yanı sıra masa tenisi ve malzemeleri konusuna da çok hakimsin.

Hadi zorlama artık da, daha fazla okuyucu yazdıklarını anlasın. Bak sen maçın neticesini söylediler diye sitem ediyorsun, bu bir görgü diyorsun. Ama insanlar senin yazdıklarını anlamıyor, faydalanamıyor.

[YılmazS]

Malum, forumun "güzel sayılar ve maç videoları" kısmındayız. Mesela herhangi bir üye, "şu maçta x oyuncunun aldığı maç sayısı harika, bu tip vuruşları yapmayı ben de severim" diyerek -sırf siz izlememiş olabilirsiniz diye- altında videosuyla birlikte yorumunu paylaşamayacak mı? İnsanlar, maçlara ve sayılara yorum yapabilmek için sizin izlemenizi mi (veya herkesin izlemesini mi) bekleyecek?

[beşyüziki]

2 saat önce, Levend yazdı:

@502

Anlaşılan, felsefi bir yazı yazarken o zoraki aksandan ani bir mucize ile kurtuldun!

Sayın Al Gapon,

andığınız metin felsefi bir yazı değil. Hem de hiç !

Biri,  yeryüzündeki herkesin parmak izi değişiktir, kar taneleri gibi, veya herkes biriciktir, şu kainatta bir eşi benzeri daha yoktur der ise,  bu, felsefe yapmak değildir. Yalnızca bir olguyu dile getirmektedir, olgulardır bunlar... Oysa Felsefe, olguların NEDEN böyle olduğunu sorar, bu neden'i yanıtlamaya çalışır bunun ÜZERİNE'dir, her yanıt çok daha fazla soru doğurur ve bu böööyle süreeer gider. 

Bilim ise NASIL 'ı yanıtlamaya çalışır.

 

3 saat önce, Levend yazdı:

Hadi zorlama artık da, daha fazla okuyucu yazdıklarını anlasın. 

Takdir edersiniz ki, ayı işaret eden parmaktaki artrite, fışkıran gıllara ve barnaktaki yamru yumru, yer fıstığı kabuğu misali mantarlı dırnağa rağmen, yine de aya bakmak kabildir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[bellek]

2 dakika önce, beşyüziki yazdı:

Sayın Al Gapon,

andığınız metin felsefi bir yazı değil. Hem de hiç !

Biri,  yeryüzündeki herkesin parmak izi değişiktir, kar taneleri gibi, veya herkes biriciktir, şu kainatta bir eşi benzeri daha yoktur der ise,  bu, felsefe yapmak değildir. Yalnızca bir olguyu dile getirmektedir, olgulardır bunlar... Oysa Felsefe, olguların NEDEN böyle olduğunu sorar, bu neden'i yanıtlamaya çalışır bunun ÜZERİNE'dir, her yanıt çok daha fazla soru doğurur ve bu böööyle süreeer gider. 

Bilim ise NASIL 'ı yanıtlamaya çalışır.

 

Takdir edersiniz ki, ayı işaret eden parmaktaki artrite, fışkıran gıllara ve barnaktaki yamru yumru, yer fıstığı kabuğu misali mantarlı dırnağa rağmen, yine de aya bakmak kabildir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayın beşyüziki, son paragrafınız da ben patladım.  Allahım sana geliyorum mu desem ne anlama geldiğini bilmediğim nirvana ya ulaştım mı desem.  Her zaman ki gibi bilemedim işte.