Jump to content
Masatenisi.org Forum

Recommended Posts

Oluşturma zamanı:

Elimde Butterfly Timo Boll Black masa tenisi raketi var shakehand oynadığım zaman almıştım.Bu aralar penholda geçiş yaptım Penhold raketler de biraz pahalı tekrar ücret ödemektense Shakehand raketin sapını kısaltmayı düşünüyorum.Yabancı forumlarda turnuvada sorun çıkartmaz ama denge anlamında biraz etkileyebileceğini söylemişlerdi,kısaltırsam tekrar yapıştırılabilirmiş ama yine de yardımınıza ihtiyacım var.

Gönderim Zamanı:

Elinizdeki tahtayı bir şekilde satın ve yerine ucuz bir pernhold tahta alın. Marangozlukla değil; oyun yeteneklerinizi geliştirmekle uğraşın. :D

Tabii bence birinci önceliğiniz shakehand ile devam etmeniz olmalı. 

Gönderim Zamanı:
Tarih: 25.02.2022 Saat: 21:49, Emirhns yazdı:

Elimde Butterfly Timo Boll Black masa tenisi raketi var shakehand oynadığım zaman almıştım.Bu aralar penholda geçiş yaptım Penhold raketler de biraz pahalı tekrar ücret ödemektense Shakehand raketin sapını kısaltmayı düşünüyorum.Yabancı forumlarda turnuvada sorun çıkartmaz ama denge anlamında biraz etkileyebileceğini söylemişlerdi,kısaltırsam tekrar yapıştırılabilirmiş ama yine de yardımınıza ihtiyacım var.

Sapı kısaltmak icin uğraşmana gerek yok. Bu sekil de oynayabilirsiniz. Sen tekniğe ve vuruslara odaklan. Elini acitan yerleri acıtmayana kadar zımparala ve devam et

Gönderim Zamanı:

Piyasaya sürülmüş ürünlerin ebad normlarından tamamen özgürleşmek gerekir.

Gao Jun, sapı kısaltılmış bir Butterfly Matsushita Pro tahtasını çin dolmakalem kucaklamasıyla tutarak, tek taraflı kısa pütürle, masabaşı blok-defans oynuyor. Tahtanın kafası ise orijinal büyüklükte. Matsushita Pro'nun kafa ölçüleri standart tokalaşma atak tahtalarından daha geniş ve uzun; nasıl diyoğlağ, kafa ''semi-large''.

Gao Jun, raketinin ''penhold'' olup olmamasından bağımsız olarak oynamaktadır.

Bir masa tenisçi için, kendine, oyununa uygun ekipmanı bulmasının önemini kim gözardı edebilir ki. Kimine hazır bir ürün cuk oturur. Kimi ürünü modifiye eder. Bunlar oynadıkça belirginleşir. Herkes eşsizdir.

Gao Jun'un masabaşı oyuna uygun, ''allround'', ''yavaş'' bir tahtaya ihtiyacı vardı. Matsushita Pro'nun son derece kaliteli olarak inşa edilmiş olması ve kontrollülüğü, kısa pütürle kullanırken vuruş sırasında ona verdiği güven duygusu, tahtayı yitirirsen aynı kalitede bir başkasını bulabileceğini bilmek... Sonunda tamam, bu tahta iyi bir zemin, güvenilir bir altlık, buraya yerleşeyim, daha da bu konuya kafa yormayayım da, artık o enerjimi de oyunuma, antremanlarıma yönelteyim deyiş...Ve öyle de yapış...

Gao Jun Matsushita Pro ile önce sapını kısaltmadan oynadı, sonra sapında 1 yada 2 kısaltma yaparak denedi ve kendi ''Hah!''ını buldu. ''Hah, işte bu!''sunu veya ''hım, bu fena değil''ini.

Gao, tahtasının kafasını ''standart'' penhold ölçülerinden birine göre küçültebilir, böylece şimdi o da penhold raketiyle penhold oynayanlar sırasına katılabilir, o kitle içinde kendini güvende hissedebilirdi. Lakin, aslen bir kesmeci tahtası olarak inşa edilmiş Matsushita Pro'nun, yavaşlığı kadar, kafasının genişliği de Gao'nun hoşuna gitdi; ne de olsa geniş kafalı tahtanın ''tatlı nokta''sı da daha geniş idi.

Bloklarken top olması gerekenden biraz daha sağ veya sola da çarpsa, çarpma merkezi yine de ''tatlı nokta'' içinde kalıyor, bu çarpışmadan yayılan titreşimin dalgaları, bu dalgalar, şimdi Matsushita Pro'nun narin gövdesinde sapa doğru ilerleyip, tahtanın nispeten kaba boynuna, oradan da, kah Gao'nun işaret ve baş parmağına, kah da arkadan diğer parmaklarına ulaşıyor, sonra parmaklardan bileğe, oradan koldan yukarı omza, oradan da enseye ve beyin köküne çıkıyor, yükseliyor ve beynin, durumu, kendi datasındaki malumatlarla yorumlayışı,  yapılan vuruşa dair ''hım, evvet işte böyle'' tarzı, hoşnutluklu bir geri bildirim halini alıyordu. İyi bir vuruş yapıldı...Bir sonrakinin de iyi olmasını destekler bu.

 

 

Gönderim Zamanı:

Hayatinda hic bir penhold tahta ile oynamamis, bu konuda bilgisi ve teknigi bulunmayan biri kendi kafasina göre bu ise baliklama başlasın ve bu mantıklı bir hareket diye dusunuyorsan sana fiyecek bir lafım yok. 

 

Ben 2 sene penhold oynamış birisi olarak sana asla böyle bir şey tavsiye etmem. 

Sahibinden'e bak, saga sola sor ikinci el ko trollu bir tahta ile bu ise  basla. Parmaklarini nereye koyacaksın,  baskı noktalari ne olmali diye araştır,  bol bol teknigini duzeltmek için calismalar yap. Forehqnd lastigini boşluk birakip kesmeyi unutma.  

Kolay gelsin...

Gönderim Zamanı:

Donic Dotec gibi sapı mantar ve hem kenar hem tutuş ergonomisi yeniden yaratılmış tahta da var mesela. Penhold yerine o tahta daha iyi gelebilir.

Gönderim Zamanı:

O zaman bu vesileyle, ben de Tr içinde Ponfi ve Ponfi'nin babasını taa zamanından hatırlamam dışında, penhold tutuşunu gerçekten teknik olarak bilen ve öğretebilen, bu oyun stilini alaylı olmadan! bilen bir antrenör var mı onu merak edeyim? Vay sen bunu merak ediyorsan sana diyecek sözüm yok denmesinden çekinsem de merakıma yenik düştüğüm için baştan özür dileyeyim. Aman tekrar bize sıçramasın sohbet içerisindeyken ben bilirüm, sen kimsüncülük. 

Gönderim Zamanı:

Bir alana henüz adım atmışkenki bir şey bilmez hal çok çok önemli ve kıymetlidir.

Dünyaya geldiğimizde, hayat hakkında henüz hiçbir bilgimizin, henüz hiçbir tekniğimizin olmadığını pek çabuk unutmuşa benzeriz.

''Kafamızı kullanmanın'' gerçekleşebileceği net, ağ, cümle kurabilecek hale geldiğimiz dönemde oluşmaya başlar.  Önceden tek tek sözcükler  öğrenmiş olsak da, cümle kurabilmeye yaklaşık, ancak 3 yaşlarında başlarız. Oysa hayat hakkındaki deneyimlerimiz, öğrenme sürecimiz 3 yaşımızdan çok daha önce başlıyor. Cümle kurarak konuşma dönemi öncesi olanları pek azımız hatırlar, ancak vücudumuz olanları hatırlıyor, o dönemde olan pek çok şeyin kayıtları sistemimize işleniyor. 

Ayrıca konuşma dili olmaksızın da mimiklerle, çıkan seslerle, yakın çevremizdekilerin hiçbir şey yapmasa da bulunduğu andaki enerjetik halleriyle, varlığımıza, yaptıklarımıza gösterdikleri tepkilerle, pek çok izlenim elde eder, uçsuz bucaksız bir öğrenme kapasitemiz ve getirdiğimiz meçhul bir potansiyel de taşırken, doğru yanlış pek çok şey öğreniriz. Doğumumuzla gelen, henüz ''kafasını kullanmayan'' çekirdeğin üzeri, çevremize ve izlenimlerimize göre şekillenip, koşullandırıldığımız yeni katmanlarla kaplanmaya başlar.

Avuç ve dizlerimizde yanmalar, sıyrıklar, onlara batan minik taşlar, bağlayan yara kabukları, belki yüz, kaş, çene ve başımızda çarpmalardan mütevellit yaralar, kısaca acı sayesinde ''yürümeyi öğrenir'', kendimizi yürüyebilecek şekilde düzenleme becerisi kazanırız.  Sobadan, ütüden elimiz, sıcak yiyeceklerden dilimiz yandığında pek çok ve iyi öğrendik. 

Bazen ebeveynlerimiz ya da birlikte kimlerle büyüdüysek, özellikle de annelerimiz, mümkünse hiç acı çekmeden öğrenmemizi ister gibi tepki gösterirler. Bu anlaşılır; ama mümkün değildir. 

Bilmek yapmaktır (deneyimlemektir). Böyle öğreniriz. Yüzmeyi öğrenmemiz için kitaplar okumak veya bu konuda söylevler dinlemek değil, suya girmemiz gerekir. Su yutabilir, batıp çıkabiliriz ve öğreniriz. Annemizin içinde sıvı içinde büyüdüğümüzden ve yeni doğan çocukların yüzmeyi biliyor oluşlarından, zaten yüzme ''biliyoruzdur'' ancak bedenin bunu hatırlaması, kendini suya bırakışı ve suyun içinde suyla uyum içinde hareket edebildiği halle tekrar tam buluşmayı deneyimlemesi ve bu deneyime yerleşmesi gerekir;  artık ''yüzme öğrenmişizdir''. Yüzme öğrenmede bu süreci yaşarız.

Oynayamayacağımızı kendimizin deneyimlememize ihtiyacımız olabilir; bu halin pek çok katmanları, pek çok açılımları vardır, pek çok şey olmaktadır ve o zaman tahtanın sapını kesip, onu ''penholder'' yapmalıyız. Ondan sonra deneriz, oynayamayız; böylece onunla oynayamayacağımızı idrak etme şansımız olur. Ya da belki standart bir penholdır tahtamız olmaz ama sürpriz! Piyasadaki penholder tahta normları içinde olmasa da tahta fena olmamıştır, hoşumuza gider ve onunla oynayabiliriz de. Belki bir süre...Sonra işler değişir, yeni bir mevsim gelir ve başka bir penholdır tahta alırız. Veya belki ahşap oymaya yeteneğimiz olduğunu, bundan hoşlandığımızı fark eder, buna yüklenir, masa tenisini tamamen bırakır ve nefis, küçük, şimdiye kadar kimsenin yapmadığı ahşap heykelcikler yapmaya başlarız...

Bir konuda deneyimlerimiz olsa da, deneyimsiz birine karşı, o bizden bir konuda destek, yardım isterse, elbette onun da bu yardımı almaya istekli ve de hazır olması koşuluyla, ona ''şöyle yap'' gibi, ona ne yapacağını buyuran, emir kipi içeren bir tavırla yaklaşmak yerine, bu konuda ''ben şöyle yapıyorum'', ''şöyle şöyle yaptığımda da şöyle şöyle oldu'' demekle yetinmek, o noktadan sonra da gerisini ona bırakmak, ona alan açmak taraftarıyım. Birisi, kendi deneyimini yaşamak zorundadır.

Bu yöntemi yavrularını büyüten hayvanlar bir şey uygulamadan uygulamaktadırlar; anne kedi yalanmakta, yavruyu yalanırken asla ve asla düzeltmemekte, yavru da anne kedi gibi yalanmayı öğrenmektedir, avda ve diğer şeylerde de bu böyle cereyan etmektedir. Yavru zaten tüm kalbi ve varlığıyla öğrenmeye can atmakta, anasını gözlemekte, bırakın gözlemeyi, onu tüm varlığıyla içmektedir. Böyle olduğunu belki bildiğinizi, belgesellerde izlediğinizi, gördüğünüzü düşünüyorsunuz ama aynısını kendi hemcinslerimize karşı olan davranışlarımızda uygulayarak, bu konudaki takdirimizi gösteriyor muyuz? 

 Hayatta ,etkili olmanın en önemli olduğu durumlar olduğu gibi, mesela güneşlenmek gibi, mesela bir bahçıvanın, çapalayıp, suyunu, gübresini verdiği bahçede, gayrı gülleri kendi kendilerine açmalarına bırakması gibi, etkili olmanın zerre kadar önemli olmadığı sayısız durumlar da var; hatırlayalım, ayırd edelim; zevklidir bu.

Gülü açmaya zorlarsak da onu mahvederiz.

Mantık cansızlarla çalışır, cansızları çekip çevirirken işe yarar; oysa hayat mantıksal değil, paradoksaldır.

 

 

Gönderim Zamanı:
15 saat önce, esrarte yazdı:

O zaman bu vesileyle, ben de Tr içinde Ponfi ve Ponfi'nin babasını taa zamanından hatırlamam dışında, penhold tutuşunu gerçekten teknik olarak bilen ve öğretebilen, bu oyun stilini alaylı olmadan! bilen bir antrenör var mı onu merak edeyim? Vay sen bunu merak ediyorsan sana diyecek sözüm yok denmesinden çekinsem de merakıma yenik düştüğüm için baştan özür dileyeyim. Aman tekrar bize sıçramasın sohbet içerisindeyken ben bilirüm, sen kimsüncülük. 

Özgün u yetistiren Bayram Ali var. Eminim bir kac kişi daha vardır. 

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:

O donem ben de penhold oynadigim icin bayram ali bana sormuştu. O da cok bilmiyordu, hatta özgün bile bilmeyebilir ama ilk tahtasi ve fh lastigini ben yollamistim. ( yasaka extra ve h3) 

Ama yillarca oynattigi icin artik bayagi bildigini tahmin ediyorum, ayrica özgün de bayagi gelişti,  hic bilmeden buralara getirmek imkansiz gibi...

Ayrica turkiyede 1. Lig seviyesinde penhold oynayan birini daha hatırlıyorum.  

Yine genc bir kardesimiz da iddiali geliyor, onu da iranli bir hoca egitiyordu. 

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:
6 saat önce, TSuBaSa yazdı:

O donem ben de penhold oynadigim icin bayram ali bana sormuştu. O da cok bilmiyordu, hatta özgün bile bilmeyebilir ama ilk tahtasi ve fh lastigini ben yollamistim. ( yasaka extra ve h3) 

Ama yillarca oynattigi icin artik bayagi bildigini tahmin ediyorum, ayrica özgün de bayagi gelişti,  hic bilmeden buralara getirmek imkansiz gibi...

Ayrica turkiyede 1. Lig seviyesinde penhold oynayan birini daha hatırlıyorum.  

Yine genc bir kardesimiz da iddiali geliyor, onu da iranli bir hoca egitiyordu. 

Okul gruplarında rakip olduğumuz Ankaralı bir çocuk vardı 5-6 yıl önce. Daha sonra en iyi 12 ler vs katıldı. Eminim senin dediğindir

Gönderim Zamanı:
4 saat önce, Bilal OLGUN yazdı:

Okul gruplarında rakip olduğumuz Ankaralı bir çocuk vardı 5-6 yıl önce. Daha sonra en iyi 12 ler vs katıldı. Eminim senin dediğindir

Yok benim dedigim istanbulda beyoglu klubunden yetişti.  Ben hala arka parmaklarinin yerlesimini cok beğenmiyorum ama açık oyunu cok cok iyi. Kisa toplarda da tecrübe kazaninca eminim cok iyi olabilir.

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 52 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..