Jump to content
Masatenisi.org Forum

Recommended Posts

Oluşturma zamanı:

Merhabalar,

Masaya yakin ve orta mesafeden forehand/backend spinli oynuyorum. Orta seviye bir oyuncuyum yaklasik 12 senedir combo raket kullaniyorum. Su anda xiom hayabusa zxi tahta uzerine cift tarafli MX-P (max) kullaniyorum, fakat topu kontrol etmekte zorluk yasiyorum. Tam konsantre olup vuruslarima dikkat ettigimde toplar istedigim gibi gidiyor fakat en ufak bir konsantrasyon dagilmasinda veya yorgunlukta hata kaldirmiyor. Masadan uzak toplari masaya dusurmekte zorlaniyorum genelde fazla atiyor. Bu durumda lastikleri mi degistirmeliyim yoksa daha kontrollu bir tahtaya mi gecmeliyim. Tavsiyeniz nedir?

Gönderim Zamanı:

Anlattıklarından oyun seviyeni anlamamız ve yorum yapmamız çok zor. Antrenman videonuzu paylaşırsanız daha net bilgi verip yardımcı olabilirim. Ön bilgi vermek için, öncelikle lastik kalınlığınızı 1.9, lastiginizide soft lastik yapabilirsiniz.

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:
Tarih: 10.02.2023 Saat: 13:54, qesH yazdı:

 

Masaya yakin ve orta mesafeden forehand/backend spinli oynuyorum. Orta seviye bir oyuncuyum yaklasik 12 senedir combo raket kullaniyorum. Su anda xiom hayabusa zxi tahta uzerine cift tarafli MX-P (max) kullaniyorum, fakat topu kontrol etmekte zorluk yasiyorum. Tam konsantre olup vuruslarima dikkat ettigimde toplar istedigim gibi gidiyor fakat en ufak bir konsantrasyon dagilmasinda veya yorgunlukta hata kaldirmiyor.                                                                              Masadan uzak toplari masaya dusurmekte zorlaniyorum genelde fazla atiyor. Bu durumda lastikleri mi degistirmeliyim yoksa daha kontrollu bir tahtaya mi gecmeliyim. Tavsiyeniz nedir?

Sayın qesH,

Sözlerime, evvela, durumunuz üzre kaleme almış olduğununuz satırları son kertede açık ve berrak bulduğumu ifade etmekle başlasam hani hiç de mübalağaya kaçmamış olacağıma dair bir kanaat taşıdığımı ifade etmekle başlamak istiyorum.

Satırlarımın varmış olduğu bu merhalede, kendilerini, konuyla içtenlikle alakadar hissedenlerin, satırlarınızı dikkatle bir kez daha gözden geçirecekleri kanaatindeyim. Evet, eve et yahut biftek değil, evet bu kanaaatdeyim; kendilerini, andığınız konuyla hani dıravdan değil de essahtan alakadar hissedenlerin, en azından kendilerini buna inandırmış sayan, kendilerini böyle varsayan okurların, yazdıklarınızı üşenmeyip, bir kerre daha gözden geçirecekleri kanaatinde olduğumu bir kerre daha ifade etmeme izin veriniz lütfen.

Sayın qesH,

şayet, halihazırda gezegenimiz insanlığının üretmiş de, oynayabileceği en hızlı ekipmanları değerlendirmekte olduğunuzu  dile getirirsem, doğrusu ,hani, vaziyyeti pek de abartmış saymam kendimi. Gıdden, pardon cidden ,ziyadesiyle, açık ara ''sür'atli'' ekipmanlarla oynadığınızı dile getirirsem şayet, bu hususta nice nicelerinin de bana katılmakta gecikmeyeceklerini de doğrusu şuracığa iliştirmek isterim. Hatta siz Sayın qesH, bizzat siz de bu güruha katılmışlardan, onlardan birisiniz. 

Sayın qesH, 

bizzat oynayacağınız bi ekipman için güruhtan kat'iyyetle tavsiye istemeyiniz; bu bahsin mes'uliyyeti tamamiyle sizin omuzlarınızdadır. Bu konu, güruhtan bağımsız olarak bütünüyle size özgü, tamamıyle sizin nasıl hissettiğinizle alakalı bi konudur. 

Deneylerinizi inşa ediniz ve yapınız. 1,9 'a düşüp, tahtanızı hafif hızlandırabilirsiniz, veya onu da yavaşlatınız. Neticelerinizi de şayet burada paylaşırsanız geri bildirim almakta da gecikmeyeceğiniz hususunda sizi temin etmek isterim. Hele ki söz konusu olan MX-P gibi hızlı, çok yönlü ve popüler bir ekipman ise.

 

Gönderim Zamanı:

Tahtanızın kontrol eksikliği ile MX_P  nin kontrol eksikliğini toplarsak bunu aşmanız için ort seviye oyuncu bile olsanız zor. Daha yüksek atış açılı daha hızlı, daha spinli ve daha kontrollü Fh de Stiga DNA Platinum XH ve bh de kullanmanızı tavsiye ederim. 

Gönderim Zamanı:
19 saat önce, BODYGUARD yazdı:

Tahtanızın kontrol eksikliği ile MX_P  nin kontrol eksikliğini toplarsak bunu aşmanız için ort seviye oyuncu bile olsanız zor.

Zor olan nedir Sayın Bodyguard, cümlenizi anlamakta ve dahi, haliyle, değerlendirmekte güçlük çektiğimi ifade etme lüzumu hissediyorum. Oysa cümlenizi kaleme alışınızdaki ümidim, muhakkak ki böyle bir neticeye yol açmak istemeyeceğiniz istikametinde. Şayet yanılıyorsam lüzumlu düzeltmeleri lütfen yapınız. Yok, yapamayacak veya yapmayacaksanız da kalemi elinize almayınız.  Almayınız ki, kendim ve muhtemeldir ki daha nicelerini envai çeşit şaşırtmalara gark etmeyesiniz.

 

19 saat önce, BODYGUARD yazdı:

 Daha yüksek atış açılı daha hızlı, daha spinli ve daha kontrollü Fh de Stiga DNA Platinum XH ve bh de kullanmanızı tavsiye ederim. 

Hani Sayın Bodyguard, doğrusu cümlenizi anladıysam araboliym.

Paul Drinkhall İngiltere'den, ziyadesiyle üst dereceden,  MX-P kaplamasından istifade eden bir oyuncudur. Samsanov'un da MX-P Hard kaplamasından istifade ettiğini bilen bilmektedir.

Vaziyyeti bu minvalden ele alınca doğrusu Sayın quesH'e tavsiyyenizde, fütursuzca, köklü bir değişiklik yapıp, kendinizin de istifade ettiğiniz Stiga DNA Platinum XH'ı gerekçesizce önerivermenizi bir nebze yadırgatıcı bulduğumu ifade etmek isterim. Elbette, elbette bu yadırgatıcı buluş, açıveren güneşin tesiriyle, şıp şıp erimeye başlayan çatı kenarlarındaki sarkıtlar misali,elbette erimeye başlayacaktır. Taa ki siz  Sitiga DNA XH'ın MX-P yahut MX-P Hard'a olan üstünlüklerinden dem vurmaya başlayana kadar.

Ne de olsa burası bir Masa Tenisi ve Ekipman deneyimlerini aktarma ve paylaşma forumu.

Gönderim Zamanı:
Tarih: 15.02.2023 Saat: 17:10, beşyüziki yazdı:

Zor olan nedir Sayın Bodyguard, cümlenizi anlamakta ve dahi, haliyle, değerlendirmekte güçlük çektiğimi ifade etme lüzumu hissediyorum. Oysa cümlenizi kaleme alışınızdaki ümidim, muhakkak ki böyle bir neticeye yol açmak istemeyeceğiniz istikametinde. Şayet yanılıyorsam lüzumlu düzeltmeleri lütfen yapınız. Yok, yapamayacak veya yapmayacaksanız da kalemi elinize almayınız.  Almayınız ki, kendim ve muhtemeldir ki daha nicelerini envai çeşit şaşırtmalara gark etmeyesiniz.

 

Hani Sayın Bodyguard, doğrusu cümlenizi anladıysam araboliym.

Paul Drinkhall İngiltere'den, ziyadesiyle üst dereceden,  MX-P kaplamasından istifade eden bir oyuncudur. Samsanov'un da MX-P Hard kaplamasından istifade ettiğini bilen bilmektedir.

Vaziyyeti bu minvalden ele alınca doğrusu Sayın quesH'e tavsiyyenizde, fütursuzca, köklü bir değişiklik yapıp, kendinizin de istifade ettiğiniz Stiga DNA Platinum XH'ı gerekçesizce önerivermenizi bir nebze yadırgatıcı bulduğumu ifade etmek isterim. Elbette, elbette bu yadırgatıcı buluş, açıveren güneşin tesiriyle, şıp şıp erimeye başlayan çatı kenarlarındaki sarkıtlar misali,elbette erimeye başlayacaktır. Taa ki siz  Sitiga DNA XH'ın MX-P yahut MX-P Hard'a olan üstünlüklerinden dem vurmaya başlayana kadar.

Ne de olsa burası bir Masa Tenisi ve Ekipman deneyimlerini aktarma ve paylaşma forumu.

Şimdi sayın beşyüziki 48 senelik bir masa tenisi oyuncusu olarak (arada biraz boşluklar olabilir) oldukça yüksek tecrübeye sahibim. Buna bir de daha hayatında bir maç bile kaybetmemiş olmayı ekleyin. Ve inanın ki çok milli takım oyuncusu ile yaptığım maçları da ekleyin. Denemediğim lastik ve tahta hemen hemen kalmamıştır.  Sadece kısmi felçli olduğumdan arka arkaya bir kaç maç yapma yetisinden yoksunum. O yüzden turnuvalara katılamıyorum. 

Şimdi gelelim asıl konuya mx-p bir zamanlar nasıl lastik olduğunu gördük ve ben de kullandım. Asla gelişimi destekleyen bir lastik olamaz. Tahta da öyle. En son iki lastiği tavsiye etmem ise bilakis 3 aydır sürekli antrenman ve maç yaptığım lastiklerdir. Çok yüksek kontrollü ve hız ve spin olarak da çok iyidirler. Atış açıları 6 ve üzeri oldukları için gelişmek isteyen bir oyuncu file korkusu olmadan rahatça sut,spin yapabilir. Kontrolleri de oldukçe yüksektir. ve her ikisi de falso dan spinden pek etkilenmezler.  Ha bu arada iki isim vermişsiniz. iki oyuncuda benim gözümde değersiz oyunculardır. Gewo codex el pro 52 nin şu meşhur Dhs neo hurricane bilmem ne lastiğinden kat kat iyi olduğunu da bilmiyorsunuz. 

Olay bu kadar basit. Bir düzeltme yapayım. Gewo yu tavsiye etmeyi üst yazımda yazmamışım. Bachand için de asıl tavsiyem bu lastiktir.

Gönderim Zamanı:
5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

Bachand için de asıl tavsiyem bu lastiktir.

Sayın BODYGUARD,

''Bachand''değil, ''backhand'' yazılır; doğrusu 48 senelik( arada biraz boşluklu ) bir masa tenisi oyuncusu olarak dağarcığınıza bunu katmamış olmanız bir hayli düşündürücü. Hem biliyor musunuz, kendim 54 yıllık bir masa tenisi oyuncusuyum, hem de bu süre zarfında sürekli oynadım. Yani başlamamın üzerinden 48 veya 54 yıl da geçmiş değil, bu süre zarfında paso oynadım.  Yani sizin referanslarınızla hareket edecek olursak, sizden daha tec...neyse, haydi bu yola sapmayalım. Nasıl ki zirveler ve vadiler var, biri olmadan yek diğeri olmaz ise işte, kendicaazımın da gazandığım maçlar olduğu kadar, kaybettiğim maçlar da oldu.  Gel gelelim bu süre zarfında deneyimimi ölçmek için bir kerre dahi başladığımdan beri, kaç yıl geçtiğine başvurmak aklıma düşmedi. Bu arada başlandığından beri geçen zamanla oynamada geçen zamanı birbirinden ayıralım.

Doğrusu, okuyabildikçe, insan forumda neler de neler öğreniyor, kaç ta yaşına giriyor.

 

5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

Şimdi gelelim asıl konuya mx-p bir zamanlar nasıl lastik olduğunu gördük ve ben de kullandım.

Kim kimdiniz Sayın BODYGUARD, kimlerle gördünüz de arada siz de kullandınız?

5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

  Ha bu arada iki isim vermişsiniz. iki oyuncuda benim gözümde değersiz oyunculardır. . 

Ha, Paul Drinkhall'la Samsonov'dan dem vuruyorsunuz sanırım. -Da ayrı.

5 saat önce, BODYGUARD yazdı:

Gewo codex el pro 52 nin şu meşhur Dhs neo hurricane bilmem ne lastiğinden kat kat iyi olduğunu da bilmiyorsunuz. 

Bilmiyorum SayınBODYGUARD, iyisi mi siz o Dhs neo hurricane lastiğini Çin Milli Takımına yazın; bakın hem çok milli takım oyuncusuyla da maç yapmışsınız, onlar, Ma long, Fan Zendong, Xu Xin, Ding Ning, Liu Guoliang falan sizi anlarlar. Hem Samsonov ve Drinkhall'a değer vermediğinizi de eklemeyi ihmal etmezsiniz.

Gönderim Zamanı:
12 saat önce, beşyüziki yazdı:

Sayın BODYGUARD,

''Bachand''değil, ''backhand'' yazılır; doğrusu 48 senelik( arada biraz boşluklu ) bir masa tenisi oyuncusu olarak dağarcığınıza bunu katmamış olmanız bir hayli düşündürücü. Hem biliyor musunuz, kendim 54 yıllık bir masa tenisi oyuncusuyum, hem de bu süre zarfında sürekli oynadım. Yani başlamamın üzerinden 48 veya 54 yıl da geçmiş değil, bu süre zarfında paso oynadım.  Yani sizin referanslarınızla hareket edecek olursak, sizden daha tec...neyse, haydi bu yola sapmayalım. Nasıl ki zirveler ve vadiler var, biri olmadan yek diğeri olmaz ise işte, kendicaazımın da gazandığım maçlar olduğu kadar, kaybettiğim maçlar da oldu.  Gel gelelim bu süre zarfında deneyimimi ölçmek için bir kerre dahi başladığımdan beri, kaç yıl geçtiğine başvurmak aklıma düşmedi. Bu arada başlandığından beri geçen zamanla oynamada geçen zamanı birbirinden ayıralım.

Doğrusu, okuyabildikçe, insan forumda neler de neler öğreniyor, kaç ta yaşına giriyor.

 

Kim kimdiniz Sayın BODYGUARD, kimlerle gördünüz de arada siz de kullandınız?

Ha, Paul Drinkhall'la Samsonov'dan dem vuruyorsunuz sanırım. -Da ayrı.

Bilmiyorum SayınBODYGUARD, iyisi mi siz o Dhs neo hurricane lastiğini Çin Milli Takımına yazın; bakın hem çok milli takım oyuncusuyla da maç yapmışsınız, onlar, Ma long, Fan Zendong, Xu Xin, Ding Ning, Liu Guoliang falan sizi anlarlar. Hem Samsonov ve Drinkhall'a değer vermediğinizi de eklemeyi ihmal etmezsiniz.

Saçmalıyorsun. Sana yazarken kelime hatası yapmışım ki ben çok iyi derecede ingilizce bilirim mesleğim icabı. Bu kadar ufak ayrıntıya takan insanlara azıcık da olsa ne içtin sen diye sorulur. Eski bir dünyanın eskide kalmış bir oyuncususunuz. Size eskilerinizle başarılar dilerim. Muhatabım değilsiniz. Aynası iştir kişinin. Forumdaki diğer tüm arkadaşlardan özür dilerim.

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:
3 saat önce, BODYGUARD yazdı:

Saçmalıyorsun. Sana yazarken kelime hatası yapmışım ki ben çok iyi derecede ingilizce bilirim mesleğim icabı. Bu kadar ufak ayrıntıya takan insanlara azıcık da olsa ne içtin sen diye sorulur. Eski bir dünyanın eskide kalmış bir oyuncususunuz. Size eskilerinizle başarılar dilerim. Muhatabım değilsiniz. Aynası iştir kişinin. Forumdaki diğer tüm arkadaşlardan özür dilerim.

Sayın Bodyguard,

"Eski bir dünyanın eskide kalmış bir oyuncususun." Çok güldüm. Allah'ta sizi güldürsün.Teşbihte hata olmaz derler, ne kadar doğru ve isabetli bir yorum yapmışsınız. Bu kişinin eskide kaldığı çok nette, oyuncu olup olmadığı, seviyesinin ne olduğu bile belli değil, karşımızda oynasa belkide iki topu içeriye bile atamayacak bir seviyede olabilir. Muhtemelen masa tenisi camiasında da tanınan birisi değil. Bence sadece yazar kimliğiyle tanınıyor. İnsanları manuple edip, yorucu, iğneleyici, eleştiri sınırlarını aşan, saçma sapan şeylere türlü bahaneler üreterek, herkesin rahat bir şekilde anlayamayacağı, yorumlar yaparak besleniyor. Mesleği gereği de, uzun uzun yazmalara alışık olduğu için de yazdıkça yazıyor, coştukça coşuyor ve kendi iç dünyasında mutlu oluyor. Foruma üye olduğundan bu yana, özellikle ilk yorumlarına bakarsanız güzel Türkçe'mizi nasıl katlettiğini net bir şekilde görürsünüz. Sonrasında da ilk zamanlar kadar olmasa da aynı şeylere devam ettiğini görebilirsiniz. İşin ilginç tarafı, bu yanlışları bilinçli, kasıtlı olarak yapıyor ve bu durum hoşuna gidiyor. Ondan sonrada "Senin ki benden kara" misali diğer forum üyelerine bahaneler buluyor. O yüzden sizin Türkçe bile olmayan, İngilizce bir kelimeyi kullanırken klavye tuşunun azizliğine uğrayıp yaptığınız çok basit bir şeyi bile problem edebiliyor.

Neden özür diliyorsunuz ki, özür dileyecek bir şey yapmadınız. Yapan kişi de belli zaten..

Saygılar,

 

 

  • Beğen 1
  • 2 weeks later...
Gönderim Zamanı:
Tarih: 19.02.2023 Saat: 07:53, BODYGUARD yazdı:

 Sana yazarken kelime hatası yapmışım ki ben çok iyi derecede ingilizce bilirim mesleğim icabı.  

Sayın Bodyguard,

yaptığınıza ''kelime hatası'' değil, o mesleğiniz icabı( o da neyse, burada anınca gerektiği halde yazmamışsınız) çok iyi derecede bildiğinizi söylediğiniz dilde yapılan bir ''yazım yanlışı'' denir. Evet, Sayın Bodyguard, ''bachand'' değil, ''backhand'' yazılır. Yani, elbette, doğrusunu yazmak istiyor ve bunun için gerekli ihtimamı göstermeye hazırsanız,Sayın Bodyguard.. Yoksa, şüphesiz, sözcükleri istediğimiz gibi yazabiliriz...Hepimizde, yaşarken, zaman zaman az veya çok derecelerde görünebileceği üzre, buna ''dikkatsizlik'' de denebilir.

Sayın Myilik'in, sizi, sözümona teselli etmeye çalışırken kullanmaya çalıştığı, ''klavye tuşunun azizliğine uğramak'' (vah vah) ise denemez ; yani denmemeli, doğrusu, onun, size böyle yaparak, sizi bir ''klavye kurbanı'' durumuna düşürmesi size nasıl hissettiriyor, merak etmiyor değilim...

Daha dikkatli olmak yerine neden taviz verelim ki? Neden ''küçük, ehemmiyetsiz bir hata'' şeklinde yargıladığımız bir edimimiz, olduğu haliyle ortaya konunca, durumu olduğu haliyle kabullenmek yerine, onunla, olduğu, çıplak haliyle yüzleşmekten kaçınalım, kendi kendimize neden dıravdan cavlayalım ki?.. Neye?.. Ne işimize yarayacak?..Kendimize kofti borcumuz mu var?

Tarih: 19.02.2023 Saat: 11:31, Myilik2002 yazdı:

Sayın Bodyguard,

"Eski bir dünyanın eskide kalmış bir oyuncususun." Çok güldüm. Allah'ta sizi güldürsün.Teşbihte hata olmaz derler, ne kadar doğru ve isabetli bir yorum yapmışsınız. Bu kişinin eskide kaldığı çok nette...

Sayın Myilik2002, 

''Eskide kaldığı çok net (-te ayrı oluyor burada Sayın Myilik ) olan biri hakkında yapılmış bu denli doğru ve isabetli bir yorumun, size neden böylesine gülünç gelmiş olabileceğini tasavvur etmekte güçlük çektiğimi ifade etmeliyim...

Sizi yuçüüyp'de izledim, sayın Myilik2002; oynasak, muhtemelen karşımda (karşımızda değil) iki topu bile içeriye atamayacak bir düzeydesiniz. Ancak, elbette, durumun böyle olmasından kıvanç sağacak değilim...Madem, hayat, sizi böyle beni de böyle etmiş...

 

Gönderim Zamanı:
Tarih: 27.02.2023 Saat: 21:39, beşyüziki yazdı:

Sayın Myilik2002, 

''Eskide kaldığı çok net (-te ayrı oluyor burada Sayın Myilik ) olan biri hakkında yapılmış bu denli doğru ve isabetli bir yorumun, size neden böylesine gülünç gelmiş olabileceğini tasavvur etmekte güçlük

Sayın 502,(RA)

Sizden cevap gelmeyince alınganlık yapıp, forumda yazmaktan yine vazgeçtiğinizi yada yeni bir kitap yazmaya başladığınızdan veyahut film çekiminden  vaktinizin olmadığını  zannetmiştim ama yanılmışım. Fakat görüyorum ki, bu defa alınganlık yapmamışsınız. İşte bu güzel, sizde ilerleme ve gelişme var. Gün geçtikçe daha iyi anlıyor, öğreniyorsunuz, iyi bir ögrencisiniz. Öğrenmek güzeldir ve öğrenmenin yaşı yoktur .

Geri bildirim('te ayrı) için teşekkürler, yalnız aynı hassasiyet ve özeni sizden de bekliyorum. Türkçe imla ve yazım kurallarında cümlelerin büyük harfle başladığını da hatırlatmak isterim.

Tasavvur etmekte güçlük çektiğinize göre espri anlayışınızda da eksiklik var, geliştirmeniz gereken eksik bir yönünüz daha ortaya çıktı.

Tarih: 27.02.2023 Saat: 21:39, beşyüziki yazdı:

Sizi yuçüüyp'de izledim, sayın Myilik2002; oynasak, muhtemelen karşımda (karşımızda değil) iki topu bile içeriye atamayacak bir düzeydesiniz. Ancak, elbette, durumun böyle olmasından kıvanç sağacak değilim...Madem, hayat, sizi böyle beni de böyle etmiş...

Sayın 502(beş sıfır iki)yuçüüyp değil "youtube" olacak. Oyunumu merak etmişsiniz ve görmüşsünüz. Merak yeni şeyler öğrenmek ve ilerlemek için güzel bir yoldur. Benim hiç bir konuda endişe ve kaygılarım yoktur. Her şeyim açık, net ve şeffaf olup, isteyen maç videolarımı izler, benimle antrenman yapmak isteyen antrenmanını yapar, tecrübe ve bilgimden faydalanmak isteyen istişare yapar, paylaşımda bulunurum. Ben sizin gibi kimliğimi  gizleyerek kaçak güreşmekten çekinmiyorum. (Sayın Bodyguard ve myilik2002)olunca, karşımda değil, karşımızda oluyor. Görüyorum ki; algılamayla ilgili geliştirmeniz gereken yönlerinizde var. Ayrıca benim cümlemi bana karşı kullanmışsınız. Önemli değil benim sayemde kendinizi geliştiriyorsunuz. Sizin bildiğiniz, sadece raket tutmak, onun dışında değil bana iki top atmak servisimi bile karşılayamazsınız. Ben bu durumdan dolayı, mutluluk duyarım. (Sağacak değil, sağlayacak)Size karşı yakışanda bu olur. Bence, tam bilgi sahibi olmadığınız masa tenisi ile ilgili değil de,( yarım doktor candan, yarım imam dinden eder misali)yazarlıkla ilgili konularda paylaşım yaparak, tecrübelerinizi paylaşırsanız forumdaşlar da bilgi sahibi olur. Bilgi paylaştıkça çoğalır. 

Saygılar,

 

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:
Tarih: 28.02.2023 Saat: 00:36, Myilik2002 yazdı:

Sayın 502,(RA)

Sizden cevap gelmeyince alınganlık yapıp, forumda yazmaktan yine vazgeçtiğinizi yada yeni bir kitap yazmaya başladığınızdan veyahut film çekiminden  vaktinizin olmadığını  zannetmiştim ama yanılmışım...

Sayın MYilik2002,

Kişinin, kitap yazmak ya da filim çekmek gibi deneyiminin ya da gerekli serinkanlılık, sabır ve becerisinin olmadığı konularda, hele de kendini, kendi gözünde olduğu gibi görmeyip, , kendi hakikatiyle uyumsuz şekilde algıladığında, dahası, kişi, kendini böyle algıladığının da ayrımında olmadığında ve herşeye rağmen yine de bir şey yapmak itkisine kapıldığında ve yaptığında yanılır. 

Pişkindir; o vakit (yanıldığı kabbak gibi aşikar olduğunda, Bu kez A değil ise, B'dir; ''beşer şaşar'' ne de olsa...Hoop! oturuverdi işte akılcaazımın çerçevesine :  bu kez de, AAAA!! Yanılmışım...Vah vah, tüh tüh!!

Buna sık rastlanır. Bazıları yanılarak öğrenebilir. Asıl mes'ele dikkattir.

Sayın MYilik2002,

Size yazarken, sizin kafanızın kendim, siz ve yazdıklarımızı okuyanlar üçgeni gibi bir ayrım gözetmediğimi, ayrımsayabildiğiniz hususunda ciddi şüphelerim olduğunu ifade etmek istiyorum. Eh, bu husus da ne vakit dimağıma düşse, enercimin, size laf yetiştirmeye çalışan, klavye üzerindeki parmaklarımdan, mevcudiyetimin merkezine, ortasına doğru geri çekildiğini hissediyorum. ''Yani ''sevgi'' hissettiğimizde olanın tam tersini...

Tarih: 28.02.2023 Saat: 00:36, Myilik2002 yazdı:

Fakat görüyorum ki, bu defa alınganlık yapmamışsınız. İşte bu güzel, sizde ilerleme ve gelişme var. Gün geçtikçe daha iyi anlıyor, öğreniyorsunuz, iyi bir ögrencisiniz. Öğrenmek güzeldir ve öğrenmenin yaşı yoktur .

Sevdiğiniz konuyu öğrenebilirsiniz, ilk hareketin sizin kendi içinizden, kalbinizden başlaması gerekir . O vakit, enerciniz, içinizden dışarıya doğru hazla uzanır, gerçeklikle temas kurar ve keyifle öğrenirsiniz. ''Öğrenmek güzeldir'' gibi beylik, savsözlerin yerinde gibi görünmesi, herkesin az çok, bu dediğimi deneyimlemiş olmasındandır. 'Kimse kimseye bir şey öğretemez; ancak siz isterseniz öğrenirsiniz.''

Dilerseniz, bu güne kadar neyi harbiden öğrenmek isteyip te öğrenemediğinize bir bakabilirsiniz.

Dayatarak, zorla bir yavrunun yapısını mahvetmek elbette bunun dışındadır. O vakit yavruyu, yapısını, onun gerçeklikle bağlantı kurma yeteneğini, hayatı, her şeyi mahvedersiniz. Bu, elbette ki herkesin içtenlikle kendisine sorması geren bir soru. Bunu mu istiyoruz?

Ağaçları büyümeye zorlayamazsınız.

Sayın MYilik2002,

Beylik sözler eşliğinde, sanki nasıl bir öğrenci olduğumun takdiri size kalmış gibi yapmanıza, ne de her gönderinizin altcaazına ''Saygılar,'' yazmanıza inanın hiç mi hiç ihtiyacım yok..Hele de sonuna virgül ekleyip, yazışmalarımızın sürmesine, gerekirse yazacağınıza dair vaat, temenni ve isteklerinizi aşikar etmenize de ihtiyacım yok.  Ancak sizin sanki var ve  böyle yapınca, birine saygı göstermiş ya da  gösteriyormuş görüntüsü vermiş olduğunuzu sanıyor, buna inanıyor olabilirsiniz. Tıpkı yolda hiç tanımadığınız birine çarpıp, ''pardon!''demek ve öyle deyince de herşeyin hall'olduğuna inanmak gibi. Sıfır bağlantı, aşırı biçimsel hani, formel...

'' İnsan ağzı - BAL - demekle -BAL - olmaz'' . Hemen deneyin, göreceksiniz.

Duygular var; yazılanların, söylenenlerin nasıl denildiği, hangilerine cevap verilip, hangilerine verilmediği, onların verdiği hisler ve tüm bunların ayırd edilmesi var...

 

Gönderim Zamanı:
21 saat önce, beşyüziki yazdı:

Sayın MYilik2002,

Kişinin, kitap yazmak ya da filim çekmek gibi deneyiminin ya da gerekli serinkanlılık, sabır ve becerisinin olmadığı konularda, hele de kendini, kendi gözünde olduğu gibi görmeyip, , kendi hakikatiyle uyumsuz şekilde algıladığında, dahası, kişi, kendini böyle algıladığının da ayrımında olmadığında ve herşeye rağmen yine de bir şey yapmak itkisine kapıldığında ve yaptığında yanılır. 

Sayın 502(RA)

"Can çıkar, huy çıkmaz" misali yine yorucu, uzun, bilgiçlik taslayan, böbürlenen, gereksiz, anlaşılması zor bir yorum yazmışsınız.

Filim değil, film, ayrımında değil, ayırımında, ikisine değil, etkisine olacak. Sizin gibi yazarlık yapan bir kişiye bu tarz hatalar hiç yakışmıyor. Örnek bir kişi olmalısınız. 

21 saat önce, beşyüziki yazdı:

Pişkindir; o vakit (yanıldığı kabbak gibi aşikar olduğunda,

Sayın 502(RA)

Kabbak değil, kabak olacak.

21 saat önce, beşyüziki yazdı:

Asıl mes'ele dikkattir.

Mes'ele değil, mesele olacak.

21 saat önce, beşyüziki yazdı:

 O vakit, enerciniz, içinizden dışarıya doğru hazla uzanır

Enerci değil, enerji olacak.

21 saat önce, beşyüziki yazdı:

Ağaçları büyümeye zorlayamazsınız.

Zorlasanızda zorlamasanızda ağaçlar zaten büyüdüğüne göre, yazdığınız şey bir anlam ifade etmiyor.

21 saat önce, beşyüziki yazdı:

Beylik sözler eşliğinde, sanki nasıl bir öğrenci olduğumun takdiri size kalmış gibi yapmanıza, ne de her gönderinizin altcaazına ''Saygılar,'' yazmanıza inanın hiç mi hiç ihtiyacım yok..Hele de sonuna virgül ekleyip, yazışmalarımızın sürmesine, gerekirse yazacağınıza dair vaat, temenni ve isteklerinizi aşikar etmenize de ihtiyacım yok.  Ancak sizin sanki var ve  böyle yapınca, birine saygı göstermiş ya da  gösteriyormuş görüntüsü vermiş olduğunuzu sanıyor, buna inanıyor olabilirsiniz. Tıpkı yolda hiç tanımadığınız birine çarpıp, ''pardon!''demek ve öyle deyince de herşeyin hall'olduğuna inanmak gibi. Sıfır bağlantı, aşırı biçimsel hani, formel...

Sizin bir şeye ihtiyacınız olduğunuz için yazmıyorum, öğrenmeniz için yazıyorum. Bence, önce kendinizle, sonrada diğer insanlarla barışık olmaya ihtiyacınız var.

Hall'olduğuna değil, hallolduğuna olacak.

Saygılar, yazmamdan neden bu kadar rahatsız oldunuz? Bundan rahatsız olan tek kişi sizsiniz! Sizinle her ne kadar sevgi karşılığının tersi durumunda da olsak, önce kendime, sonrada insanlara olan yaklaşımımdan dolayı "saygılar" yazarım. Madem saygılar kelimesine takıldınız o zaman yazılarınızın başında sayın kelimesini niye kullanıyorsunuz? Sizin mantığınıza göre aynı durum değil mi? Sayın diye yazınca saygımı göstermiş oluyorsunuz Sayın 502? Netice itibarıyla, benden yaşça küçük olanlara örnek olmam gerektiği kanaatindeyim. Yaşça benden küçük olduğunuza göre, yazmam elzem oluyor. Ayrıca bunu yazıp yazmama konusunda ben karar veririm, siz değil! Türkçe cümleler içerisinde, plaza diline özenip İngilizce "formel" kelimesi kullanmanız tam da "abesle iştigal" olmuş. Gördüğüm kadarıyla, sizde gerginlikler baş göstermiş. Herhalde "Derviş" sizi bayağı yordu ki, toparlayamadınız. Sağlık her şeyden önemlidir. Aman dikkat!!

Saygılar, 

  • Beğen 2
Gönderim Zamanı:
Bir saat önce, Myilik2002 yazdı:

Sayın 502(RA)

"Can çıkar, huy çıkmaz" misali yine yorucu, uzun, bilgiçlik taslayan, böbürlenen, gereksiz, anlaşılması zor bir yorum yazmışsınız.

Filim değil, film, ayrımında değil, ayırımında, ikisine değil, etkisine olacak. Sizin gibi yazarlık yapan bir kişiye bu tarz hatalar hiç yakışmıyor. Örnek bir kişi olmalısınız. 

Sayın 502(RA)

Kabbak değil, kabak olacak.

Mes'ele değil, mesele olacak.

Enerci değil, enerji olacak.

Zorlasanızda zorlamasanızda ağaçlar zaten büyüdüğüne göre, yazdığınız şey bir anlam ifade etmiyor.

Sizin bir şeye ihtiyacınız olduğunuz için yazmıyorum, öğrenmeniz için yazıyorum. Bence, önce kendinizle, sonrada diğer insanlarla barışık olmaya ihtiyacınız var.

Hall'olduğuna değil, hallolduğuna olacak.

Saygılar, yazmamdan neden bu kadar rahatsız oldunuz? Bundan rahatsız olan tek kişi sizsiniz! Sizinle her ne kadar sevgi karşılığının tersi durumunda da olsak, önce kendime, sonrada insanlara olan yaklaşımımdan dolayı "saygılar" yazarım. Netice itibarıyla, benden yaşça küçük olanlara örnek olmam gerektiği kanaatindeyim. Yaşça benden küçük olduğunuza göre, yazmam elzem oluyor. Ayrıca bunu yazıp yazmama konusunda ben karar veririm, siz değil! Türkçe cümleler içerisinde, plaza diline özenip İngilizce "formel" kelimesi kullanmanız tam da "abesle iştigal" olmuş. Gördüğüm kadarıyla, sizde gerginlikler baş göstermiş. Herhalde "Derviş" sizi bayağı yordu ki, toparlayamadınız. Sağlık her şeyden önemlidir. Aman dikkat!!

Saygılar, 

Hayatta masa tenisi oynamaktan sonra en büyük zevklerinden biride sayın myilik ve 502 nın atışmlarını tartışmalarını okumaktır. son zamanlarda gittikçe ilginçlesen bu atışmalar beni heyecanlandırıyor değil saygı çercevesinde kaldığı sürece bu atışmalar beni soluksuz okumaya sürüklüyor. 

Gönderim Zamanı:

Ben bu tartışmayı gereksiz de bulsam en azında saygı çerçevesinde olmasını beğeniyorum. Bir ara sayın Lznxis gibi beğenenlerin çok olacağını düşünerek acaba sayın 502 forum görevlilerinden mı acaba diye bile düşündüm. Biliyorum insana çok abest gibi geliyor, ama amaç çekici olmak ise? 

Eğer öyle ise yinede bir eksik var bence: Birer saz. Aşıklar sazı ve ortam! Buyurun:

 

 

 

Gönderim Zamanı:

Sayın Timo Boll,

Bir saat önce, Timo Boll yazdı:

Ben bu tartışmayı gereksiz de bulsam en azında saygı çerçevesinde olmasını beğeniyorum

Gereksiz bulmayın çünkü sayın502 gibi kişilere ilgili cevabı anlayacağı dilden vermek gerekir. Masa tenisinden bihaber, geçmişte kalıp, geçmişte yaşayan, insanları hor görüp, böbürlenip, bilgiçlik taslayan ve eleştiri sınırlarını aşan tavırlarıyla negatif etki yaptığından bir çok üye burada herhangi bir konuyu yazdıklarına, yazacaklarına pişman olup paylaşım yapmaktan kaçınıyorlar. 

Bir saat önce, Timo Boll yazdı:

sayın 502 forum görevlilerinden mı acaba diye bile düşündüm. Biliyorum insana çok abest gibi geliyor, ama amaç çekici olmak ise?

Kesinlikle değil, buna emin olabilirsiniz. Kimse ilgi çekmek için bu tarz yaklaşımlara girmez.

Bir saat önce, Timo Boll yazdı:

Eğer öyle ise yinede bir eksik var bence: Birer saz. Aşıklar sazı ve ortam! Buyurun:

Güzel bir yaklaşım ve benzetme olmuş. Fakat bizim atışmamız masa başında raket ve top ile daha güzel olur diye düşünüyorum.

Saygılar,

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:

Sayın Myilik2002,

48 dakika önce, Myilik2002 yazdı:

 

Güzel bir yaklaşım ve benzetme olmuş. Fakat bizim atışmamız masa başında raket ve top ile daha güzel olur diye düşünüyorum.

Saygılar,

O zaman ikinizi de bir maça davet ediyorum. Ben çok uzaktayım ama  oralarda bir hakem mutlak bulursunuz. Birde video kayıdı yapıp beraber çay, kahve içtiğinizi görmek sadece beni değil bütün forumdaşları mutlu edeceğinden eminim. Ne dersiniz? 

Gönderim Zamanı:

Sayın Timo Boll,

Benim açımdan hiç sıkıntı yok. Zaten kimliğim belli, her şeyim açık, net ve şeffaftır. Beni bilen bilir, hiç takıntılarım yoktur. Kimseye karşı bilgiçlik taslayıp, böbürlenip, tepeden bakmam. Her yerde, her şartta, masa tenisini bilen, bilmeyen, acemi, meraklı, yeni öğrenen, öğrenmek isteyen herkesle oynarım. Fakat sizce burada kimliğini gizleyip, masa tenisini bildiğini iddia eden ve medeni cesareti olmayan sayın502(RA)'nın ortaya çıkmaktan çekinen biri olarak bu teklifinize olumlu yaklaşacağını mı düşünüyorsunuz? Kararı siz ve forumdaki üye arkadaşlara bırakıyorum.

Saygılar, 

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:

Bence şimdi top sayın 502 de. Umarım olumlu bir cevap alırız ve bu karşılaşma gerçelşeşir. Forumdaşlarda seyirci olarak davet edilirse ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. 

Gönderim Zamanı:
4 saat önce, Myilik2002 yazdı:

Sayın Timo Boll,

Benim açımdan hiç sıkıntı yok. Zaten kimliğim belli, her şeyim açık, net ve şeffaftır. Beni bilen bilir, hiç takıntılarım yoktur. Kimseye karşı bilgiçlik taslayıp, böbürlenip, tepeden bakmam. Her yerde, her şartta, masa tenisini bilen, bilmeyen, acemi, meraklı, yeni öğrenen, öğrenmek isteyen herkesle oynarım. Fakat sizce burada kimliğini gizleyip, masa tenisini bildiğini iddia eden ve medeni cesareti olmayan sayın502(RA)'nın ortaya çıkmaktan çekinen biri olarak bu teklifinize olumlu yaklaşacağını mı düşünüyorsunuz? Kararı siz ve forumdaki üye arkadaşlara bırakıyorum.

Saygılar, 

Vah vah, karar da bırakırmış...

Sayın Myilik2002,

doğrusu, yalnızca ikimizi ilgilendiren bir bahste, kararı, sayın Timo Boll'a ve forumdaki diğer üye arkadaşlara bırakan biriyle maç  yapmak istediğime dair ciddi şüphelerim var.

1- Bir kere daha baştan önyargılısınız, Sayın Timo Boll'un teklifine nasıl yaklaşacağım konusunda hiçbir şey bilmemenize karşın, sırf hakkımdaki olumsuz önyargılarınız pekişsin, hem de bir kerre daha tekrar etmiş olmak, böylece beni olumsuz gösterebilmek için Timo Boll'un alanına giriyorsunuz. Doğrusu, bu dediğimi anladığınıza dair ciddi şüphelerim de var. Hoş, gerçi Masa Tenisi, herkesin birbirinin alanına girdiği, bir bakıma bi taciz oyunudur ama, sınırlar da var! Bir kol veya bacak boyu.

2-Sınırlar konusunda ayrımsamanız biraz daha arttığında, biraz daha bilinçlenip, yeni diller, yeni sözcük ve kavramlar öğrenip, sözümona, forum üyelerinin menfaatini savunuyormuş, onlarla aynı düşünüyormuş  gibi yapıp, kendinizi öne çıkarmayı bir yana bıraktığınızda, kim olduğunuzu ve içinizdeki uçsuz bucaksız derinliğe korkmadan dalışlar yapmayı biraz daha öğrendiğinizde, yalnızca zihninizde yaşamaktan, tek gerçek savaşmış gibi yaşamaktan çıktığınızda, Bu, çabasızca bell'olur. Belki o vakit yazışma, hatta belki bir gün oynama ihtimalimiz bile söz konusu olabilir.

Görüyorsunuz, hep en kolay olanı yapmak istiyorsunuz ama bunlar o kadar kolay değil; aslında zor da değiller. Yalnızca bu alanlarda inkişaf ettiğinizde bir şeyler değişebilir...Belki...

Gönderim Zamanı:
14 saat önce, beşyüziki yazdı:

Vah vah, karar da bırakırmış...

Sayın 502(RA)

Üzülme duygunuz da varmış!!

14 saat önce, beşyüziki yazdı:

doğrusu, yalnızca ikimizi ilgilendiren bir bahste, kararı, sayın Timo Boll'a ve forumdaki diğer üye arkadaşlara bırakan biriyle maç  yapmak istediğime dair ciddi şüphelerim var.

Türkçe imla kurallarında cümleler büyük harfle başlar. Bahste değil, bahiste olacak. Burada ikimizi ilgilendirmekten ziyade, ortaya atılan konuya dair forum üyelerinin kararını sordum, sizin değil! Anlama kabiliyetiniz ile ilgili de sıkıntılar yaşıyorsunuz.Ya okuduğunuzu anlayamıyor yada anlamaya çalışmıyorsunuz. Her şeye şüphe ettiğinize göre, çok şüpheci bir karakteriniz olduğunu da öğrenmiş olduk.

 

14 saat önce, beşyüziki yazdı:

Bir kere daha baştan önyargılısınız, Sayın Timo Boll'un teklifine nasıl yaklaşacağım konusunda hiçbir şey bilmemenize karşın, sırf hakkımdaki olumsuz önyargılarınız pekişsin, hem de bir kerre daha tekrar etmiş olmak, böylece beni olumsuz gösterebilmek için Timo Boll'un alanına giriyorsunuz.

Önyargılı olan ben değil, sizsiniz. Sizi olumsuz göstermeme gerek yok, bugüne kadar yazdıklarınız dikkate alındığında, olumsuz ve negatif  biri olduğunuz çok net olarak anlaşıldı. Timo Boll'un alanına girmedim kendisi bir teklifte bulundu ve ona istinaden cevap verdim. Bir kerede doğru olana doğru deyip, yanlışınızı kabul edin. Buda; bir erdemdir. Ama edemezsiniz, çünkü gördüğüm kadarıyla sizin muhalif anlayışınıza göre kabul etmek diye bir durum yok. 

14 saat önce, beşyüziki yazdı:

2-Sınırlar konusunda ayrımsamanız biraz daha arttığında, biraz daha bilinçlenip, yeni diller, yeni sözcük ve kavramlar öğrenip, sözümona, forum üyelerinin menfaatini savunuyormuş, onlarla aynı düşünüyormuş  gibi yapıp, kendinizi öne çıkarmayı bir yana bıraktığınızda, kim olduğunuzu ve içinizdeki uçsuz bucaksız derinliğe korkmadan dalışlar yapmayı biraz daha öğrendiğinizde, yalnızca zihninizde yaşamaktan, tek gerçek savaşmış gibi yaşamaktan çıktığınızda, Bu, çabasızca bell'olur. Belki o vakit yazışma, hatta belki bir gün oynama ihtimalimiz bile söz konusu olabilir.

Kimsenin menfaatini savunmam, onların  avukatı da değilim. Burada her meslek grubundan çok değerli insanlar var. Herkes kendi menfaatini, hakkını gayet güzel savunur, bana ihtiyaçları yok. Sizin gibi komplekslerim ve bilinçaltı  düşüncelerim olmadığı için, hiç bir şeye takılmam.

Bell'olur değil, belli olur.

Sizin gibi kendini gizleyen, ortaya çıkmaktan çekinceleri olan biriyle oynasam ne olur, oynamasam ne olur? Oynamamak daha mantıklı görünüyor. Ayrıca sizinle oynamak gibi bir amacım da yok. Sadece sayın Timo Boll böyle bir teklif yaptığından ona istinaden bir değerlendirme yapmak durumunda kaldım.

14 saat önce, beşyüziki yazdı:

Görüyorsunuz, hep en kolay olanı yapmak istiyorsunuz ama bunlar o kadar kolay değil; aslında zor da değiller. Yalnızca bu alanlarda inkişaf ettiğinizde bir şeyler değişebilir...Belki...

Sayın 502(RA)

Kolay olanı değil, doğru olanı yaparım.

Saygılar,

  • Beğen 1
Gönderim Zamanı:
21 saat önce, Myilik2002 yazdı:

Sayın 502(RA)

Üzülme duygunuz da varmış!!

Türkçe imla kurallarında cümleler büyük harfle başlar. Bahste değil, bahiste olacak. Burada ikimizi ilgilendirmekten ziyade, ortaya atılan konuya dair forum üyelerinin kararını sordum, sizin değil! Anlama kabiliyetiniz ile ilgili de sıkıntılar yaşıyorsunuz.Ya okuduğunuzu anlayamıyor yada anlamaya çalışmıyorsunuz. Her şeye şüphe ettiğinize göre, çok şüpheci bir karakteriniz olduğunu da öğrenmiş olduk.

 

Önyargılı olan ben değil, sizsiniz. Sizi olumsuz göstermeme gerek yok, bugüne kadar yazdıklarınız dikkate alındığında, olumsuz ve negatif  biri olduğunuz çok net olarak anlaşıldı. Timo Boll'un alanına girmedim kendisi bir teklifte bulundu ve ona istinaden cevap verdim. Bir kerede doğru olana doğru deyip, yanlışınızı kabul edin. Buda; bir erdemdir. Ama edemezsiniz, çünkü gördüğüm kadarıyla sizin muhalif anlayışınıza göre kabul etmek diye bir durum yok. 

Kimsenin menfaatini savunmam, onların  avukatı da değilim. Burada her meslek grubundan çok değerli insanlar var. Herkes kendi menfaatini, hakkını gayet güzel savunur, bana ihtiyaçları yok. Sizin gibi komplekslerim ve bilinçaltı  düşüncelerim olmadığı için, hiç bir şeye takılmam.

Bell'olur değil, belli olur.

Sizin gibi kendini gizleyen, ortaya çıkmaktan çekinceleri olan biriyle oynasam ne olur, oynamasam ne olur? Oynamamak daha mantıklı görünüyor. Ayrıca sizinle oynamak gibi bir amacım da yok. Sadece sayın Timo Boll böyle bir teklif yaptığından ona istinaden bir değerlendirme yapmak durumunda kaldım.

Sayın 502(RA)

Kolay olanı değil, doğru olanı yaparım.

Saygılar,

VAY ANAM BABAM BE BU TARTIŞMA RESMEN Bİ HARİKA

Gönderim Zamanı:
Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

Bahste değil, bahiste olacak. Burada ikimizi ilgilendirmekten ziyade, ortaya atılan konuya dair forum üyelerinin kararını sordum, sizin değil! 

Sayın MYilik2002,7.6 carbo,

Ayyy!!!..Vayy!! ..Ne de güzel haddimi bildirdiniz yani...''Bahiste olacak'' diye bir de kopya çekip, düzeltmeye kalkışınız, ancak Türkçe kullanımlarında ''bahste'' diye bir kullanım olduğundan bihaber,( bu, ''kerre'', ''mes'ele'' vb. için de geçerli ) ya da böyle de kullanıldığından habarı olmayan,iki tane kitap okumamış, kendisi gibi bihaberlerle birleşip, aklınca, hedefindekini küçük düşürüp, mahfetmeye çalışan, yaygın bir zihinsel kalıbın tesiri altındaki insanların işidir.

Hele durun, durun burada da, her zamanki alışkanlığınıza yenik düşmeyin. İştiha ile hemen okumaya devam etmeyin. Öyle curk! Curk! Curk! okumaya devam etmeyin! Acele ediyorsunuz, hem de çok... Önce, buraya kadar yazılanları bir kere daha okuyun, sindirin. Yine ıskalamayın.

''Benim değil, ortaya atılan konuya dair forum üyelerinin  kararını sorduysanız'' da, bu belli olmuyor, vaktinde belirtecektiniz, bunu, açıkça onlara sorun, Beni de karıştırmayın. Bu, tribünlerle sizin aranızdaki bir şey; benim değil, beni buna karıştırmayın.

Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

Önyargılı olan ben değil, sizsiniz.

 Tabii Sayın MYilik7.6 carbo2002, 

Önyargılı olan benim. Önyargılı olan, siz değilsiniz, hep diğeridir. ''Önyargılı olmak'' olumsuzdur. ''Ben olumsuz değilim.''Hep, sadece ''iyi'', sadece ''olumlu'' yum. Bu beni ne tepeleri, ne de vadileri olmayan, pür- ü pak, alabildiğine dümdüz, yavan, yarım ve eksik yapsa, hayatım boyunca içimde bu eksikliği hissedecek, kendimi, olduğum gibi, her yönümle kalbime alıp, sevemeyecek olsam da, tıpkı küçükken, beni saran dünyadan, sevilmek ve kabul görebilmek için böyle yapmam gerektiğini öğrenmiş, sadece karanlık, kötü tarafları olmayan, ''iyi''yim ben. sen ''kötü'''sün onlar kötü... Komşular...İyiler hep burada, kötü onlar, iyi olan biziz... Kötü olamaz bizde, kötü, onlar, diğerleri... Komşular...Öbür maalledekiler...Oradakiler kötü...

İyiyle ben özdeşleşiyorum; kötü sensin; o, öteki

Madem ön yargılı, kötü, olumsuz olan benim; niye bana harf yetiştirmeye çalışıp ta kendinizi olumsuzlaştırıyorsunuz, Sayın MYilikcarbo7.62002... Hayır! Harf yetiştirmeye çalışmıyorum, dur hemen inkar edeyim, tek bildiğim beylik inkar yöntemi hemen devreye girsin. Hayır! Hayır!... Hayır! Hayır! Her konuda....Hayır! Her an...Hayır!...Her konuda, hayatı boğan, enerjiden ödü patlayan ve onu kıpırtısızlaştırıp tutan, kendini kapatan, kendine dair, kendi gözündeki kofti imajı pekiştiren, ''Hayır!''

Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

Timo Boll'un alanına girmedim kendisi bir teklifte bulundu ve ona istinaden cevap verdim. Bir kerede doğru olana doğru deyip, yanlışınızı kabul edin. Buda; bir erdemdir. 

Sayın MYilikcarbo2003, 

Bilmiyor musunuz Türkçe'de ''dahi'' anlamında kullanılan ''de''ler, ''da''lar AYRI yazılır. Bunu da buraya Aha! son kez yazıyorum; öğrenin lütfen. Yani, demem o ki Sayın MYilik2003M1 , bunu kullanarak, aklımca, sizi ''yaa, işte gordün nü, ben biliyorum, sen bilmiyorsun. Doğrusunu yapacağsan da binim didiğiim gibi yapacan, ben yaptırmış, benim buyruğumda yapmış olacaan, hemi de tribünlerin  önünde; '' ye düşüreceem. Gurnazlık da deyollar hani...Bir nevii şut atacakmış gibi yapıp, topu kısa bırakmak...Baskette feyk atıveriyollar ya.  Bak... Hızlı okuyorsunuz diyorum..

''Buda; bir erdemdir''. Evet, Sayın MYilik2002...Doğru; doğru söylüyorsunuz. ''Buda bir erdemdir''. Tabii, şayet ''-da''yı ayrı yazmış olsaydınız. O da bir erdemdir, bu da bir erdemdir...Klavye sürçmesi, klavye sürçmesi...Elinizi klavyeden çekerseniz, klavye de ''sürçmez.''

Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

Burada her meslek grubundan çok değerli insanlar var. 

Tribünlere...

Sayın MYilik2002,

nereden biliyor, nasıl bu denli rahat sallayabiliyorsunuz? Yanlızca dediğinize kimsenin itiraz etmeyeceği, edemeyeceğini zannettiğinizden mi? Yoksa tribünlerin tutumları hakkında kazandığınız deneyimlerden mi?

Tarih: 05.03.2023 Saat: 23:27, Myilik2002 yazdı:

Sizin gibi komplekslerim ve bilinçaltı  düşüncelerim olmadığı için, hiç bir şeye takılmam.

Durup dururken...

Ne güzel, Sayın MYilik2003 8.7, ne güzel...

Öyleyse her gece mışıl mışıl, deliksiiiz uyuyor, bahse girerim, ruya da görmüyorsunuzdur...Oysa ki yazıma başladığımdan beri saatler geçti; arada aşağıya bakıyorum; hala forumdasınız, çalıların ardına saklanmış, ortada savunmasızca gezen geyiği vurmak için pusuya yatmış bir avcı misali...

20 saat önce, Lynxis yazdı:

VAY ANAM BABAM BE BU TARTIŞMA RESMEN Bİ HARİKA

Şıpır!...Şıpır!...Şıpır!

Yaa, Sayın Lynxis,

şimdi anladınız mı ''Tahta mı değişmeliymiş yoksa lastik mi?''

Sayın Lynxis,

yanıtınızı paylaşırsanız, seviniriz, yani forumdaşlarımız da istifade etmiş olur... ( izninizle, tribünlere )

ona göre tahtalarını veya lastiklerini, ya da her ikisini değiştirirler. 

Gönderim Zamanı:

 

3 saat önce, beşyüziki yazdı:

 

ona göre tahtalarını veya lastiklerini, ya da her ikisini değiştirirler. 

Yazmaya korkuyorum ama konu ile alakalı istenen sonuç bu sanki.

Hoş konuyu açan arkadaşın konu açma dışında tek bir yazısı olmadığına göre arkasına bile bakmadan kaçtı sanırım.

Yazışmalar tatlı tatlı iğneleme kıvamında ilerliyor. Çuvaldızlar ne zaman çıkacak merakla beklemedeyim. Yazılar yazıları kovalar bu yazışmaların kazananı çıkar mı.  Çıkmaz.

Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   1 Üye, 0 Gizli, 177 Misafir (Tam liste)

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..