Jump to content
Masatenisi.org Forum

Recommended Posts

Gönderim Zamanı:
1 saat önce, Hakan KIRIK yazdı:

Çok düşünmeye gerek yok.

Sayın Hakan Kırık,

Belki de Sayın MAVİ'nin çok düşünmeye ihtiyacı vardır, belki de işlerini çok düşünerek yapıyordur. ''Çok düşünmeye gerek olmadığı'' çıkarımını neye dayanarak yaptığınızı belirtiniz, lütfen.

Neye zaman kazanmaya çalışıyoruz? Sayın MAVİ'nin gönderisini, neden bir an önce çözülmesi gereken bir sorun olarak ele alıyoruz? Bu acele neden?

Gönderim Zamanı:

Zaten ne alırsa alsın kısa süre içinde ya daha iyisini almaya kalkışacak ya da bu iş bana göre değilmiş deyip raketi satacak.

O yüzden satıcıya 1-2 soru sorup en kısa sürede bir raket alıp oynamya başlaması en hayırlısı.

Selamlar.

  • Beğen 2
Gönderim Zamanı:

Sayın Hakan KIRIK,

17 saat önce, Hakan KIRIK yazdı:

Zaten ne alırsa alsın kısa süre içinde ya daha iyisini almaya kalkışacak ya da bu iş bana göre değilmiş deyip raketi satacak.

Herşeyden evvel, gayet öğretici bulduğum satırlarınız için teşekkürü bir borç bildiğimi ifade etmek isterim.

Şöyle bir baktım da, az daha, her şeyin, yapılacakların, hatta nasıl düşünüleceğinin bile önceden belirli, hazır olduğu, içinde kendiliğindenliğe, yaratıcılığa zerre yer bırakılmamış bir kalıplar dizisiyle karşı karşıya olduğum kanaatine varacaktım. Neyse ki, nihayetinde, ''bu iş bana göre değilmiş deyip, raketi satacak'' deyen satırlarınızla karşılaştım. Pekii, eğer öyle olursa, o raketi yeniden satın alan kişi, aynı hevesleri, aynı arzu ve beklediğini bulamamaları mı yaşayacak? 

Olması pek muhtemel intibaını veren satırlarınızda anlatılanların, olacakları kesinkes önceden bildirdiği kanaatinde elbette değilim. Olaylar başka türlü de inkişaf edebilir elbet.

Mes'ele şu ki, muvaffakiyyetlerin cümlesinde yaratıcılık mevcuttur. Harcıdır adeta yaratıcılık, inşa edilen muvaffakiyyet duvarının. E peki, masa tenisi oynarkenki yaratıcılık bundan muaf mı? Elbet değil. Hiç olur mu?

Alıntıdaki ilk cümlenizde andığınız seyir, yaratıcılığa yer bırakmamaktadır. Her şey hazırdır (içinde kendim de rahatımdır). Nasl'olsa hep öyle olmuş, bundan böyle de öyle olacaktır. Aslen, yakından temaşa edildiğinde, bu zihni sıkıcılık,  bu tekdüzelik ve sıkıntı toprakları, içinde yaratıcılık çiçeklerinin açtığı tarlalardan başka bir şey değildir.

 

17 saat önce, Hakan KIRIK yazdı:

O yüzden satıcıya 1-2 soru sorup en kısa sürede bir raket alıp oynamya başlaması en hayırlısı.

Sayın HAKAN KIRIK,

neden ''en kısa sürede''? Nereye yetişiyoruz, olacak olanın olduğu, olacak olanın her zaman olduğu şu alemde, bir şey mi kaçırıyoruz? 

Kaçırıyor olsak bile, o zaman da ''bir şey kaçırmakta'' oluşumuz oluyordur.

Haa, rakedi ''en kısa sürede'' almaktan murat, bir an önce, yapılmamış antreman saatleri kazanmaksa, bu, üstünkörü bir bakışla bir kazançmış gibi görünse de, adı üstünde, ''kör'', üstünkörü bir bakıştır. Her zaman, yalnızca, içinde bulunduğumuz anda olduğumuzu unuttuğumuz bir bakış. 

 

IMPERIAL Wilfried Lieck, st

BUTTERFLY Tackiness Drive, 1.1-1.3 mm. Kırmızı

BUTTERFLY Feint-Soft 1.1-1.3 mm. Siyah

Gönderim Zamanı:

Sayın 502,

ben maalesef sizin kadar buraya vakit ayıramıyorum. Yazdıklarım genel içindir. 
Tabi ki istisnalar olur.

Zaman gerçekten nakittir masa tenisinde. Kim daha çok oynarsa, tekniği olsun olmasın üst sevileri zorlayacak duruma geliyor.

 

Selamlar, saygılar

Gönderim Zamanı:
Tarih: 03.01.2024 Saat: 00:11, Hakan KIRIK yazdı:

Sayın 502,

ben maalesef sizin kadar buraya vakit ayıramıyorum. Yazdıklarım genel içindir. 

Sayın Hakan KIRIK,

Bendeniz ''genel'' değilim. Hani ''orman'' değil de, ormanı oluşturan tek tek diğer ağaçlar gibi, tek bir ağacım.

Zaten siz de satırlarınıza ''Sayın GENEL'' değil, ''Sayın 502'' deye başlayarak, genele yazmadığınızı göstermişsiniz.

Sayın hakan KIRIK,

Bilmem hiç dikkatinizi çekti mi, ''genel'' sözcüğünü (kavramını), yazışmalarımızda, kendi aramızdaki sohbetlerde, tartışmalarda pek sık kullanırız. Yani, en azından bana ''sık'' kullanıyormuşuz gibi geliyor. Ancak şunu da eklemeliyim ki, sözcüklerin dünyası dışında, ''genel''le, ne bir yerde karşılaşmış olduğumuzu, ne de ''genel''le her hangi bir yerde  karşılaşmış birini gördüğümüzü unutuveriririz. 

Bunda da, ''genel''in bir sözcük, bir ''mevhum''  olmasının, bir nesne olmamasının büyük bir payı var.

Kim söylemişti, kimin lafzıydı şimdi hatılayamadım lakin, gayet yerinde bulduğum hoş bir deyiş var: ''Genelde düşünür, özelde yaşarız.''

Tarih: 03.01.2024 Saat: 00:11, Hakan KIRIK yazdı:

Tabi ki istisnalar olur.

Tabii ki Sayın Hakan KIRIK, tabii ki.

Nasıl ki ''orman''ın, şu yeryüzümüzde,  yanyana gelmiş, tek tek ağaçlardan bağımsız, kendi başına, ayrı bir varlığı yoksa, işte,  ''genel''in de, tam da işaret ettiğiniz gibi,  istisnaların toplamından başka bir şey olmadığı kanaatindeyim. Her birey eşsizdir ve her vak'a kendi başına değerlendirilmelidir. Herkesin raketi, eşsiz bir şekilde, kendine göre eskir. Olgulara yakından ve dikkatle baktığımızda, bunun böyle olduğu göz önündedir.

Eğer var ise, enercimizin kıpırtısızlığı ve bu hale yerleşmiş, buna alışmış olmamız, her vak'ayı kendi başına değerlendirmemize engel oluyorsa ya da o andaki asal ihtiyacımız bambaşka bir şeyse,  bunun üzerinde hususiyetle çalışmak gerekir. Çalışma konusundaki isteksizliğin de, enercimizin durgunluğuyla bağlantılı olduğu kanaatindeyim. 

Unutmayalım ki, maç sırasında, topa, çalışarak, mesela bekend vurmak yerine, ayakları çalıştırarak forhende dönüp, güçlü bir forhend hücumuyla, sayıyı hanemize kaydetmek ve de bu yapışların toplamıyla, neticede, muzaffer olmak işten bile olmayacaktır. Elbette bu denilen, bir istisnadır. Topun o andaki hızı, sipinks miktarı ve yönü, rakibin konumu, masa antremanı dışında bacak çalışması yapıyor veya yapmıyor oluşumuz misali, daha pek çok faktör bu bahste belirleyici olacaktır.

 

Gönderim Zamanı:
Tarih: 03.01.2024 Saat: 00:11, Hakan KIRIK yazdı:

Zaman gerçekten nakittir masa tenisinde. Kim daha çok oynarsa, tekniği olsun olmasın üst sevileri zorlayacak duruma geliyor.

Sayın Hakan KIRIK,

Her halde bunu derken,oynadığınız, antıremanlar, temrinler yapabildiğiniz( sağlık; bir diğer nakit)zamanı kastediyorsunuz.

Bende, son cümlenizdeki bahse ise katılamayacağım istikametinde bir kanaat hasıl olmuş durumda. Lakin, cümlenizi bir kerre daha okumamın ardından, az önce hasıl olan kanaat yavaşça eriyen bir bulut misali çözülüverdi. Cümlenizi sanki, ''kim daha çok oynarsa, tekniği olsun olmasın, üst seviyeleri yenecek duruma geliyor''...Diye yorumladığımı ayrımsadım. Oysa kastedilen o değil, çok oynayan oyuncuların üst seviyeleri ''zorlayacak'' duruma gelmeleri...Kanaatimce, bir oyuncuyu '''zorlayacak '' duruma gelmek,  züğürt tesellisidir. Muzaffer olunmadık ve rakip, kelimenin tam manasıyla perişan edilip, ezilmedikçe ''zorlamış olma''nın her hangi bir ehemmiyeti yoktur. Bu tip lakırdıların,  enikonu ilginizi çeken, kulüp sohbetlerinde belki bir nebze ehemmiyeti olabilir.

Sayın Hakan KIRIK,

Çok oynayanların, üst seviyeleri zorlaması bizim yorumumuzdur. Yoksa bazı limitler vardır, bunları ne denli çok oynarsanız oynayınız, aşamazsınız. Aşamazsınız.  Dünya ilk 100'ünden herhangi biriyle yapacağınız ''ciddi''' maçlar, en çok, 11-0, 11-0 ve 11-1,2 gibi, ( o da balık yapmanız ihtimalini göz önünde bulundurarak 1 sayı) sukorlarla neticelenecektir. Bir tane servislerini bile kurtaramaz, iki tane sipinkslerine  bulok yapamaz, topu göremezsiniz..Umarım, bunun, gönderilerine, ''orta seviye bir oyuncuyum'' diye başlayan bazı yeni başlayanların takdirlerine bir yararı olur. Ama tabii en iyisi, böyle bir olayın başlarına gelmesi, bunu bizzat yaşamaları.

''Aman da ben nereden bulacağım, bu dünya sıralamasında ilk 100'den oyuncuyu?'' Derseniz de, o vakit olsun ,dünya ilk 300'ünden birini bulursunuz o vakit...Nasl'olsa şu ya da bu şekilde, kendinizden bihaberliğinizin derecesi hakkında bir şeyler açığa çıkacak, bu vesileyle, oyunculuk düzeyinizin takdirini, bir nebze daha gerçekle bağlantılı bir şekilde yapabileceksiniz. Elbette, bunda, 11'e 0, 11'e 1'lik kaybettiğiniz setlerin, sağınızdan solunuzdan vızır vızır geçen sipinks ve fast sipinkslerin, o göremediğiniz çakışların ve kısa bırakmalarda kırılan belcaazınız misali pek çok etkenin payı olacaktır. 

IMPERIAL Wilfried Lieck, st

BUTTERFLY Tackiness Drive, 1.1-1.3 mm. Kırmızı

BUTTERFLY Feint-Soft 1.1-1.3 mm. Siyah

Gönderim Zamanı:
Tarih: 03.01.2024 Saat: 00:11, Hakan KIRIK yazdı:

...üst sevileri zorlayacak duruma geliyor.

hamiş: ''sevi'' sözcüğünü Yunus Emre sık kullanmış. Aşk, sevgi, sevda karşılığı...

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 71 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..