Jump to content
Masatenisi.org Forum

Recommended Posts

Oluşturma zamanı:

Foumdaşlardan Sayın bellek'in, geçenlerde verdiği bir aradan sonra, foruma tekrar yazmaya başlayan başka birine  hitab ederken ''  Tekrar yazımlarınla hoş geldin ''  deyişini okumamı müteakiben, bende, dilimizdeki sözcüklerin, daha önce kullanılmamış, ( yazımlarınla, tekrar yazımlarınla ) yeni, yepyeni bir kullanımıyla karşı karşıya olduğuma dair kuvvetli bir kanaat hasıl oldu.

''Yazımlarınla'' yeni, yepyeni, dilimizde daha önce hiç kullanılmamış, yeni türetilmiş ve gayet iyi anlaşılıyor. Kendi kaleme alışlarımda , şahsen ''yazışlarınla''falan diye, ''yazış''ı kullanarak yazdığım oluyor lakin, o, böyle olmuyor tabii. Bu pek yeni, pek taze... Ve de hafif.

Sayın bellek,

Arzu ederseniz, bu bahsin devamını, taze demlenmiş Seylan Çayı ve küt küt yanan bir çingene sobasının çatırtıları eşliğinde sıcacık bir sohbet eşliğinde değerlendirebilir, bu yeni ''yazım'' sözcüğünü kutlayabiliriz.

Gönderim Zamanı:

Bu aralar koşturup duruyorum, nereye koşturuyorum, niye koşturduğumu da bilmiyorum. Kafam birazdan fazla dağınık ve yazmaya fırsat bulamıyorum.                         Sayın beşyüziki sizde yazımlarınızla hoş geldiniz. Güzel bir kelime, çok sıcak vede hoş.  Geleni onore ediyor getirenide mutlu kılıyor. Ben en azında öyle hissediyorum. Yok hocam çayı bıraktım. Filitre kahve ile kendime geliyorum. Dediğiniz gibi çingene sobası olsada evlerde cayır cayır ısınsak ama nerde. Lüks takılıyoruz, hepimizin (çoğunluk diyeyim) evinde yanmayan yada kendini anca ısıtan radyatörler var. İliklerimize, kemiklerimize kadar her neyse………donmak üzereyiz yada donduk.                                                       Forumun en sıcak köşesi sohpet kısmı ısınmak için genelde bu bölgedeyim. Tek başına sohpet çekilmiyor, önemli olan arkadaşlarımızı bu sıcak alana çekebilmek. Şu an için sıcak sayfamız, hocamız sayın Tufan Yalçın’ın İnebolu buluşması. Sohpete kapalı bir kısım sadece buluşmaya katılım gösterecek arkadaşların yazıştığı bir alan. Ben her ne kadar katılmak istesemde hem sağlık hemde bu yıl benim için hareketli geçeceği için çok zor görünüyor. Benim tavsiyem sadece üye arkadaşların durumları ve zamanları müsait olurlarsa mutlaka bu turnuvaya katılmalarını temenni ederim. Foruma katkı sağlayan çok değerli üye arkadaşlar var.  Tufan Yalçın hocam, forumda tanışılması gereken ender üyelerden biridir. Her konuda müsait olursanız sizinde forumdaki diğer arkadaşlar gibi buluşma ortamına bekleriz. 

Gönderim Zamanı:
20 saat önce, bellek yazdı:

Yok hocam çayı bıraktım. Filitre kahve ile kendime geliyorum. 

Sayın bellek,

Çay, kahve içiyorsanız, en az onlar kadar, ya da 1,5 katı su da içmek lüzumu hasıl olur. Zira çay ve kahve neredeyse %70'i 80'i sudan oluşan güzel vücudumuzdaki suyu çeker, onu kurutur. Hele de bunları düzenli içiyorsak, bunlar metabolizmamızda birtakım işleyiş değişikliklerine neden olurlar. Güzel bedenceezimiz, daha çok suyla işlemek üzere ayarlıdır... Yani demem şu ki Sayın bellek, ööle yaparsak ööle oluyor, ööle yapmazsak ta ööle olmuyor.

Gönderim Zamanı:
21 saat önce, bellek yazdı:

Şu an için sıcak sayfamız, hocamız sayın Tufan Yalçın’ın İnebolu buluşması. Sohpete kapalı bir kısım sadece buluşmaya katılım gösterecek arkadaşların yazıştığı bir alan. 

Öyle mi Sayın bellek?

Bilmiyordum.

''Sadece buluşmaya katılım gösterecek arkadaşların yazıştığı bir alandır.'' Tarzı, ya da bunun gibi herhangi bir ikaz ibaresine de rastlamadım.

Yazılması mı unutulmuş ( gözden kaçmış ) acaba?

Yoksa böyle bir sınırlama yok da, ben mi tiribe giriyorum?..

Gönderim Zamanı:
3 saat önce, beşyüziki yazdı:

Sayın bellek,

Çay, kahve içiyorsanız, en az onlar kadar, ya da 1,5 katı su da içmek lüzumu hasıl olur. Zira çay ve kahve neredeyse %70'i 80'i sudan oluşan güzel vücudumuzdaki suyu çeker, onu kurutur. Hele de bunları düzenli içiyorsak, bunlar metabolizmamızda birtakım işleyiş değişikliklerine neden olurlar. Güzel bedenceezimiz, daha çok suyla işlemek üzere ayarlıdır... Yani demem şu ki Sayın bellek, ööle yaparsak ööle oluyor, ööle yapmazsak ta ööle olmuyor.

Sayın beşyüziki, ikiside su ama dediğiniz gibi bu su meselesinde haklısınız. Su, sudur. Diğerleri suyun vücuda verdiği pozitifliği veremez. Dediğiniz gibi özellikle çaydır, kahvedir ve alkollü vede alkolsüz her hangi birinin fazlası vücudumuzu zorlar. Bana diyecek bir şey bırakmadınız. Sadece şunu diyem, su dışında hiç bir içecek su gibi değildir. 

Gönderim Zamanı:
2 saat önce, beşyüziki yazdı:

Öyle mi Sayın bellek?

Bilmiyordum.

''Sadece buluşmaya katılım gösterecek arkadaşların yazıştığı bir alandır.'' Tarzı, ya da bunun gibi herhangi bir ikaz ibaresine de rastlamadım.

Yazılması mı unutulmuş ( gözden kaçmış ) acaba?

Yoksa böyle bir sınırlama yok da, ben mi tiribe giriyorum?..

Sayın beşyüziki bu konuda tiribe girmişsiniz. Her konunun kendine has özellikleri var, aklımıza gelen  her şeyi yazarsak isteklinin isteğini karşılamak diye bir şey kalmaz. Ya şu lastik diyen arkadaşa sıcak filitre kahvem var demek lüks kaçar. Hiç bir forumda konu dışında genelde pek yazdırmazlar. Masa tenisi azınlık bir kitleye hitap ettiği için bazı göz yummalar olabilir ama bir yere kadar diyelim. Sohpet kısmında yazmak en iyi bir şıktır. Hepimize bol sohpetli günler dilerim. 

Gönderim Zamanı:
Tarih: 16.01.2024 Saat: 14:39, bellek yazdı:

 Her konunun kendine has özellikleri var, aklımıza gelen  her şeyi yazarsak isteklinin isteğini karşılamak diye bir şey kalmaz. 

İhtiyaçları gidermek, arzuları boşvermek.

Gönderim Zamanı:
16 saat önce, beşyüziki yazdı:

İhtiyaçları gidermek, arzuları boşvermek.

Ah be beşyüziki, arzuları ortan kaldırdık mı ihtiyaca ne gerek var. Yanıp tutuşursun, bu tutuştuğun şeye ihtiyaç diye düşünüp durursun.  Hepimiz için geçerlidir. Koleksiyonerler ihtiyaç için almaz, arzular ön plana çıkar almak için yanarlar varsa cepte bir şey, alırlar. Bizimde sporumuz yada hobimiz de bu, arzuluyoruz, varsa alıyoruz.  Evimiz tahta lastik dolu. İhtiyaç mı? Yandık arzuladık aldık.                                       Yiyorsun, içiyorsun, barınıyorsun ……..bumudur hayat. İhtiyaç karşılamak nedir? Arzular var. 

Gönderim Zamanı:

Bu yazılan çizilenlerden aramızda bir samimiyet doğdu sanki. Sayın beşyüziki demek çok resmi duruyor sıcak değil. Beşyüziki demek sanki daha yerinde gibi, sıcak sımsıcak   Biz burada atışıyor muyuz? yazışıyor muyuz? Anlamadım. Birinin yazısı zehir diğerini panzehir yazışmalarında sürüp gidiyor. Okuyan var mı? Bilemedim. Her neyse biz ihtiyaçlamıza değil arzularımıza hız verelim. 

Gönderim Zamanı:
Tarih: 20.01.2024 Saat: 11:47, bellek yazdı:

...arzuları ortan kaldırdık mı ihtiyaca ne gerek var. 

Sayın bellek,

cümle kuruyor intibaını uyandırsanız da, ''gerek'' ve ''ihtiyaç'' sözcüklerinin son derece yakın, hatta aynı manayı taşıdıkları hususuna parmak basmak isterim. Mesela, İngiliizcede  ''need'' sözcüğü vardır. Bu sözcük, hem ''ihtiyaç duymak'',(falanca veya filancaya )''muhtaç olmak'', '''muhtaç bulunmak'' manasında fiil olarak, hem de ''gerekli şey'' manasında nesne olarak kullanılmaktadır.

Son cümlenizde aynen işaret ettiğiniz gibi, (yiyorsun, içiyorsun, barınıyorsun), bunlar hayat için temel insan ihtiyaçları olarak görünüyorlar. Neredeyse olmazsa olmazdırlar;  hayatımızda zenginlik, mutluluk, yaratıcılık ancak bu temellerin üzerine bina edilebilir. Güzel vücudumuz belli bir şekilde inşa olmuştur, temiz havaya, suya ve ona güç veren, eksiklerini gideren yiyecekleri, ''dengeli'' miktarda almaya ihtiyacı vardır.

Unutmayalım ki arzuları, daima hayalkırıklıkları, beklediğini bulamamalar izler. Gece neş'eyle içer, partilersiniz, ertesi gün, sabah, başınız çatlar, kamyon çarpmışa dönersiniz. Çünkü süreç, arzu ya da beklediğini bulamama şeklinde değildir. Bu ikisi, birdirler. Bir şey arzu ettiğinizde, bunu hemen hayalkırıklığı ya da hadi beklediğini bulamama diyelim, izler. Vadilerin ve zirvelerin tek başına olamamaları, ancak peşisıra, dalga tepesi ve çukuru misali, birlikte olabilmeleri gibi. Ancak arzularınızın üzerinizde bir yaptırımı olamazsa,  başka bir deyişle, kendi içinizde yeterince mevcut olur,  arzularınızı ayrımsayabilecek ve gözleyebilecek düzeye gelirseniz, o vakit vadi ya da zirve değil, dümdüz, her yöne yayılan bir ovadır, söz konusu olan. Sütliman olmuştur...

Belki başka bir deyişle, arzusuzsanız, o vakit ''flatline'', düzlük, ova olacak; zirve ve vadilerin olduğu; hayatın, zigzaglı kalp atışlarının olduğu ' hayatta'' çizgileri olmayacaktır.

Gece neş'eyle içer, partilersiniz, ertesi gün, sabah, başınız çatlar, kamyon çarpmışa dönersiniz. Arzulayan, hazcı, zevkçi, konforcu tarafınız ister hep neş'e, hep eğlence,  paso partilemek...Lakin dikensiz gül olmaz.  O baş çatlayacak... 

Ya da başım hiç çatlamıyor, partilemedim,rahatım. Dahası, hem arzularıma boyun eğerek ve vadiyi yaşayarak, hem de boyun eğmeyip, o enerjiyi bedenimde tutup, içinde rahatlarım. Hem böylece, hayatımda ikisinde yaşayarak, ikisine de yer açmış olurum; bir zenginleşme vuku bulur.

Tarih: 20.01.2024 Saat: 11:47, bellek yazdı:

Yanıp tutuşursun, bu tutuştuğun şeye ihtiyaç diye düşünüp durursun.  Hepimiz için geçerlidir. 

Susamışsındır; suyu, ihtiyaç diye düşünüp durmazsın; susuzluğu hissedersin; ihtiyacını gidermek için suyu ararsın...

Tarih: 20.01.2024 Saat: 11:47, bellek yazdı:

 Koleksiyonerler ihtiyaç için almaz, arzular ön plana çıkar almak için yanarlar varsa cepte bir şey, alırlar. Bizimde sporumuz yada hobimiz de bu, arzuluyoruz, varsa alıyoruz.  Evimiz tahta lastik dolu. İhtiyaç mı? Yandık arzuladık aldık.                                     

Sayın bellek,

Doğrusu bu koleksiyonerler dolmasını hiç yiyemeyeceğim. Zihin, sevemeyen, son derece açgözlü bir mekanizmadır.  Sahip olduklarımız, değerlerini, biz onlara sahip olur olmaz kaybederler. Evin tahta ve lastikle dolmasındaki payımızın açıkça ayrımında olmakla doğrusu ekmeğimize yağ süreceğimiz kanaatindeyim.

IMPERIAL Wilfred Lieck, st

BUTTERFLY Tackiness Drive 1.1-1.3 mm

BUTTERFLY Feint-Soft 1.1-1.3 mm.

Gönderim Zamanı:
23 saat önce, bellek yazdı:

Bu yazılan çizilenlerden aramızda bir samimiyet doğdu sanki. Sayın beşyüziki demek çok resmi duruyor sıcak değil. Beşyüziki demek sanki daha yerinde gibi, sıcak sımsıcak   Biz burada atışıyor muyuz? yazışıyor muyuz? Anlamadım. Birinin yazısı zehir diğerini panzehir yazışmalarında sürüp gidiyor. Okuyan var mı? Bilemedim. Her neyse biz ihtiyaçlamıza değil arzularımıza hız verelim. 

Sayın bellek,

Aramızda, ne bir samimiyet ne de bir mesafe olmasa, doğrusu en uygunu olacak gibi.

Yazışmalarımız, bu ikisi ve bunların dereceleri arasında salınan bir sarkaç misali salına, dura...

Gönderim Zamanı:
Tarih: 16.01.2024 Saat: 14:27, bellek yazdı:

 Su, sudur. 

Sayın bellek,

Mes'eleye şöyle yaklaşmanın daha tutarlı olacağı kanaatindeyim:

Su, şu, şu sıcaklık aralığında su(sıvı), şu şu sıcaklık aralığında buz(katı), şu şu sıcaklık aralığında ya da sonrasındaysa buhar halinde olan bir...Bir......Bir...Bilmiyorum, Sayın bellek.

Su deyince, size elbette iki Hidrojen bir Oksijen atomundan oluşan, değişik yoğunluktaki molekül yığınlarıdır da diyebilirim, lakin bu lafzını ettiğim şeyin ne olduğunu bildiğimi göstermez. Yalnızca, ilkokul-lise arasında bellediğim birtakım sözcükleri, ondan bundan duyduğum isimleri, mevhumları tekrar etmiş olurum. Konuyu bilişim, yinelemeyi muvaffakiyetle yapışımı yorumlayan bir 3. kişinin yorumu olacak;  kişi, durumdan, pekala o konuyu bildiğim sonucunu çıkarabilecektir. Eh, O, öyle yorumlayadursun, 3 te değil, işte, hem de birinci elden, söylüyorum Sayın bellek, bil - mi - yo- rum.

Yazdıklarında, bilmediği konulardan, hele de bu konularda zerre kadar bilgisi olmadığı tabak gibi ortada olduğu halde, sanki o konuyu biliyormuş gibi bahseden, dahası, çoğu vakit böyle yaptığının bile ayrımında olmayan, dilbilgisi ve yazım kurallarından bihaber, hatasını kurallar uyarınca düzeltmeyi reddeden ve bu reddedişi bir kazanç addeden, yanına kar sayan, ööle otomatiğe takmış giden birinin vasıtasıyla, ekmeğinize, nasıl bir yağ sürmeyi umuyor olabilirsiniz ki?

Sobanın odunları azalıyor, taşraya uğrayayım, iki çeki odun keseyim, odaya getirip yığayım, biriktireyim, istif de edeyim...Yakayım sobayı da, ısıtayım belcaazımı, yanlarımı, ayakcaazlarımı...Aman kalanlar da yancaazında,  o yanarken kurusun.

Isısında mısısında...

 

IMPERIAL Wilfried Lieck, st

BUTTERFLY Tackiness Drive 1.1-1.3 mm

BUTTERFLY Feint-Soft 1.1-1.3 mm.

 

 

 

  • 4 weeks later...
Gönderim Zamanı:

Sayın beşyüziki, üye arkadaşların açmış oldukları konulara gereksiz yazıp konuyu saptırmak istemedim. İstekli arkadaşlara yazdıklarınızı okuyorum. Çok net ve cesaretlendirici yazılarınızı görmekten çok mutlu oldum. Bu aralar çok meşgulüm. İncir çekir değini bile doldurmayan yazılarımla her zaman ben buralarda olacağım (Kimse üzerine alınmasın kendime yazdım). İyi yazımlar dilerim. 

Gönderim Zamanı:

Ooo Sayın bellek,

Hoş gelmişsiniz. 

Bu minik sürpriz için teşekkür ederim.

Doğrusu, yazılarınız hakkında yaptığınız ''İncir çekirdeğini bile doldurmayan'' yorumunuzun, kişisel gözlem ve algılarımla uyum içinde olmadığı, bunun yerinde bulunmadığı kanaatinde olduğumu ifade etmek isterim.

Neyse kanaat manaat bırakalım şimdi bu edebi salataları da, geçin Sayın bellek, geçin, geçin! Buyurmaz mısınız?..

Sobayı henüz yaktımdı. Çayımız da birazdan demlenmiş olur. Kabuklarını dolduran, iki de tek kestanem var idi. Şimdi onları çizer, kavurur, bir yandan sizden, ekipman dünyasındaki en son gelişme ve haberleri dinler iken, sıcak sıcak çay eşliğinde gömeriz.

 

Gönderim Zamanı:

Bu muhabbetleri bir kenarda bırakıp, Masa Tenisi özelindeki forum içeriklerine, paylaşımlara ve sohbetlere ne zaman geçeceksiniz arkadaşlar merak ediyorum. Dünya Şampiyonası gibi çok önemli, binlerce insanın takip ettiği bir etkinliği irdelesek hani ?

Gönderim Zamanı:
Tarih: 19.02.2024 Saat: 14:54, smetmusti91 yazdı:

Bu muhabbetleri bir kenarda bırakıp, Masa Tenisi özelindeki forum içeriklerine, paylaşımlara ve sohbetlere ne zaman geçeceksiniz arkadaşlar merak ediyorum. Dünya Şampiyonası gibi çok önemli, binlerce insanın takip ettiği bir etkinliği irdelesek hani ?

Sayın smetmust91,

Takdir edersiniz ki, forumda, bu bölümün başlığı ''Sohbet ve Diğer Konular'' ...Üyelerin, Masa Tenisi özelinde olmayan içeriklerde de sohbet ve paylaşımlarda bulunabilmesi için tahsis edilmiş bir alan...Herhalde böyle olduğundan bihabersiniz.

Dünya Şampiyonası gibi çok önemli, binlerce insanın izlediği bir etkinliği irdelemek için, forumda pek çok alanın olduğu malum.

Eğer bu sizin için böyle değil, sizin için geçerli değilse, lütfen bunu belirtiniz.

Dünya Şampiyonasını da birkaç gündür heyecanla izliyorum. Şayet Şampiyonanın irdelenmesini istiyorsanız, size, önden buyurup, irdelemeler bayraktarlığı yapmayı öneriyorum. İrdeleyiniz, irdeleyiniz, yokluğundan yakındığınız bir alanda, öncülüğü siz yapınız, alana önce siz katkıda bulunup, misal teşkil ediniz; haydi...Belki başka iştahlananlar da olur, onlar da irdeleme kervanına katılırlar...Ya da onlar, ''İrdeleme kervanı geldi geçti de, geride beni unuttu ; ayrı düştüm; kaldım ıssız çöllerde bir başıma, Dünya şampiyonası sürerken'' olurlar...

İrdelemelerinizi, bu, ''Sohbet ve Diğer Konular'' bölümünde yapmanızda dahi bir sakınca görmediğimi, ötesinin, moderatörlerin alanına giren bir konu olduğunu ifade etmek isterim.

Gönderim Zamanı:
3 saat önce, smetmusti91 yazdı:

Bu muhabbetleri bir kenarda bırakıp, Masa Tenisi özelindeki forum içeriklerine, paylaşımlara ve sohbetlere ne zaman geçeceksiniz arkadaşlar merak ediyorum. Dünya Şampiyonası gibi çok önemli, binlerce insanın takip ettiği bir etkinliği irdelesek hani ?

Samet Hocamdan yedik fırçayı. Olsun arasıra fırça yemek bizlere iyi gelir. 

  • Haha 1

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 498 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..