Tahta ve lastik tavsiyesi

[Karoas9]

Herkese merhaba,
Masa tenisine tekrardan başlamak üzere bir yola çıktım. Bu süreçte kendime bir raket toplamak istiyorum(Daha önce hiç toplama raket kullanmadım.) Fakat aklımda bazı karışıklıklar mevcut o yüzden buradaki tecrübeli arkadaşlara danışmak istedim. Oyun stilimden bahsedecek olursam:

 

Seviye olarak başlangıç üstü olduğumu düşünüyorum kimine göre orta seviye de denilebilir ancak turnuva oyuncusu değilim. Bu spordan en büyük beklentim keyif almak. Oyun tarzı olarak diğer yerlerde okuduğum yazılara göre yakın-orta mesafeli kontrollü oyun oynamayı seviyorum. Yani atak ağırlıklı ancak gerektiğinde defansı da yapabilmek istiyorum. Rakibe göre değişken aslında full atak yapan rakibe iyi bir defans yapmaktan da full defans yapan rakibe iyi bir atak yapmaktan da fazlasıyla keyif alırım. Hepsini bir rakette nasıl yapacaksın derseniz, atak yapmayı daha çok tercih ederim. Ek olarak BH-FH ayrımım çok yok iki tarafla da tüm yazdığım durumlar geçerlidir.

 

Asıl soruma gelecek olursam bütçem 10k civarı olabilir. Elimde de 2011 yılından kalma Stiga Allround Classic tahta mevcut fakat üzerindeki lastikler özelliğini kaybetmiş diyebilirim. Bu yüzden lastik konusunda değişim şart. Tahta konusunda da aslında araştırmalarıma göre all raketler bana uygun gibi geldi ancak bu tahtanın hız değeri bana çok düşük geldi. Buradaki yorumlarınız çok değerli yeni tahta al ya da elindeki tahta ile devam edebilirsin vs. Tahta lastik gibi eskiyen bir malzeme mi bilmiyorum kullanılır mı 13-14 senenin üzerine? 

Değiştireceksem eğer  Andro Novacell Off/S tahtası bana uygun gibime geldi. 

 

Lastik olarak ise Andro Rasanter R-42 bayağı tavsiye eden gördüm. Fakat onlarca marka ve model tahta ve lastik var.  Bu yüzden kafam çok karışık. Bana yardımcı olabilecek birisi varsa şimdiden çok teşekkür ediyor, herkese keyifli oyunlar diliyorum.

[Myilik2002]

Merhaba,

Yukarıdaki anlatımlarınızdan oyun seviyenizi anlamamız pek mümkün değil. Bu yüzden, raketiniz ile ilgili verdiğiniz bilgiler üzerinden size cevap verebilmek adına yazıyorum.

Tahtalar büyük hasar görmedikten sonra uzun yıllar kullanılabilir. Lastiklerin ise, oynamaya bağlı olarak top tutması zamanla azalır ve belli periyodlarda değiştirilmesi gerekir. Ayrıca belirtmek isterim ki, eğer lastikleri hiç kullanmasanız bile belirli bir raf ömrü olduğundan bir süre sonra lastikler bayatlar ve değiştirmek gerekir.

Elinizde bulunan Stiga Allround Classic tahta işinizi görebilir. Eğer bu tahtadan memnun değilseniz size fiyat+performans olarak önerebileceğim tahta Stiga Clipper CR, lastik olarakta Stiga DNA Platinium H ve M, 2.1 mm olacaktır.

Spor dolu günler diliyorum.

[beşyüziki]

1 saat önce, Myilik2002 yazdı:

Lastiklerin ise, oynamaya bağlı olarak top tutması zamanla azalır...

İlla oynamayla olması gerekmez ;

Lastiklerle hiç oynamasanız, hatta paketini bile açmasanız, onlar ööle rafta dursalar bile, ( hoop! ''raf ömrü'') yine de ''eskirler''.

Aslında, havadaki oksijenle temas sayesinde ''yavaş yanma''da tabir edilen süreç zuhur etmekte, lastikler de, bizim ''eskimek'', ''bayatlamak'' tabirleriyle işaret ettiğimiz üzre, her an değişmekte, dönüşmekte, ömürlerini sürmektedirler.

1 saat önce, Myilik2002 yazdı:

 Lastiklerin ise, oynamaya bağlı olarak top tutması zamanla azalır ve belli periyodlarda değiştirilmesi gerekir. 

Yerinde. Ancak değiştirilmeleri şart değildir. Lakin, ekseriyetle değiştirildiklerini görürüz.

Lastiğinizin cillop olmasa da, halihazırdaki kondüsyonuna intibak ettiyseniz, ondan bir süre daha istifade etmeniz pekala da mümkündür.

Zaten tamı tamına, lastiğin ''halihazırdaki kondüsyonu'' diye birşey de yoktur. O, daha söylerken yitmekte, ''yanma'' her an sürmektedir.

Diğer her şey gibi, lastiklerin de havayla (oksijen) temas halinde oldukları her an yanmakta ve değişmekte oldukları olgusunu gözden kaçırmayalım.

Güneş ışığına maruz kalmak/bırakmak da lastiklerimizin tez eskimesine yol açan olgulardan biri olarak bilinir. Bunu, henüz tecrübe etmediğimden, doğrulayamayacağım da.

 

SAUER&TROGER Firestarter ( modifiye/küçültülmüş kafa )

- 1.0 mm JUIC 999 Defence, siyah

-DAWEI 388D-1, kırmızı,0.5 mm

[bellek]

15 saat önce, Myilik2002 yazdı:

Merhaba,                               Ayrıca belirtmek isterim ki, eğer lastikleri hiç kullanmasanız bile belirli bir raf ömrü olduğundan bir süre sonra lastikler bayatlar ve değiştirmek gerekir.

Spor dolu günler diliyorum.

 

14 saat önce, beşyüziki yazdı:

İlla oynamayla olması gerekmez ;

Lastiklerle hiç oynamasanız, hatta paketini bile açmasanız, onlar ööle rafta dursalar bile, ( hoop! ''raf ömrü'') yine de ''eskirler''.

Aslında, havadaki oksijenle temas sayesinde ''yavaş yanma''da tabir edilen süreç zuhur etmekte, lastikler de, bizim ''eskimek'', ''bayatlamak'' tabirleriyle işaret ettiğimiz üzre, her an değişmekte, dönüşmekte, ömürlerini sürmektedirler.

Yerinde. Ancak değiştirilmeleri şart değildir. Lakin, ekseriyetle değiştirildiklerini görürüz.

Lastiğinizin cillop olmasa da, halihazırdaki kondüsyonuna intibak ettiyseniz, ondan bir süre daha istifade etmeniz pekala da mümkündür.

Zaten tamı tamına, lastiğin ''halihazırdaki kondüsyonu'' diye birşey de yoktur. O, daha söylerken yitmekte, ''yanma'' her an sürmektedir.

Diğer her şey gibi, lastiklerin de havayla (oksijen) temas halinde oldukları her an yanmakta ve değişmekte oldukları olgusunu gözden kaçırmayalım.

Güneş ışığına maruz kalmak/bırakmak da lastiklerimizin tez eskimesine yol açan olgulardan biri olarak bilinir. Bunu, henüz tecrübe etmediğimden, doğrulayamayacağım da.

 

SAUER&TROGER Firestarter ( modifiye/küçültülmüş kafa )

- 1.0 mm JUIC 999 Defence, siyah

-DAWEI 388D-1, kırmızı,0.5 mm

Sayın beşyüziki , sayın Myilik2002 nin yazısından alıntı yaptığınız da, benim alıntısını yaptığım kısmını gözden kaçırdınız heralde. Sizin yazdıklarınızın ana temelini zaten Myilik2002 belirmiş, sizde bu temel üzerinden yazınızı çoğaltmışsınız. Hançeri sayın hocamın yazısına saplamak istemişsiniz ama bu sefer hedefi hafiften ıskalamışsınız.  Hocam sizden önce yazmış yazılacak olanı. Bu konuda özellikle lastik kısmı değişik örneklerle süslenebilir. Araba lastiği, lastik tabanlı ayakkabı, lastik içeren her şey için geçerlidir. Raf ömrü vardır, son kullanım ömrü vardır. Kullanım ömrü (masa tenisi lastiği) benim için 3 sene ise sizin için 2 sene olabilir. Üst düzey bir oyuncu için zaman sınırlaması koyamayız, gözümüzü açıp kapayıncaya kadar lastiği pert edebilir. İşin özü sayın Myilik2002 yazdıkları sade anlaşılır ve hepimiz için yeterli gelece kıvamda net bir anlatımdı. Tahta konusu ise tahtayı  hiç bir şekilde elinize, masaya veya herhangi bir yere vurmadığınız sürece bir ömür boyu kullanma şansınız olabilir. Birde aşırı eliniz terlemiyorsa, bu terleme zamanla tahtanın sap kısmının yüzeye bağlandığı kısımda tahtayı çürütüp, sapın elinizde kalması sonucunu yaratabilir. Yani ucu açık bir konu ne kadar yazarsanız eksik bir şeyler kalır. Alıntı yaparak yazmak yerine kendi bildiklerimiz yazmak daha doğru olur ve konu ilerler. 

[beşyüziki]

Sayın bellek,

Kaleme aldığım satırlara dair, hani, ''hançer saplamak''tan ziyade, ''takviye etme''yi kullanmayı tercih edeceğimi ifade etmek isterim.

Ancak sizin bunu, pekala ''birinin sırtındaki halihazırdaki deliği, hançerle doldurmak'' diye değerlendirmeniz de mümkündür.

Sayın bellek,

bir süredir ''Sohbet ve Diğer Konular'' bölümüne gelmez, bir çaycaazımı içmez oldunuz. Oysa ki yepyeni yıkanmış havlularınız, banyo kapısında asılı, hazır, sizi bekliyor.

Soba ise daima en kuru odunlarla tutuşuk, gürül gürül yanmakta. Odanın içindeki hava şimdi kupkuru; öyle ki hararetli sohbetimiz sırasında ağzımızdan farketmeksizin saçtığımız mikro tükürcükleri daha ağızdan çıkar çıkmaz buharlatacak efsafta.

 

 

[bellek]

Bir saat önce, beşyüziki yazdı:

Sayın bellek,

Kaleme aldığım satırlara dair, hani, ''hançer saplamak''tan ziyade, ''takviye etme''yi kullanmayı tercih edeceğimi ifade etmek isterim.

Ancak sizin bunu, pekala ''birinin sırtındaki halihazırdaki deliği, hançerle doldurmak'' diye değerlendirmeniz de mümkündür.

Sayın bellek,

bir süredir ''Sohbet ve Diğer Konular'' bölümüne gelmez, bir çaycaazımı içmez oldunuz. Oysa ki yepyeni yıkanmış havlularınız, banyo kapısında asılı, hazır, sizi bekliyor.

Soba ise daima en kuru odunlarla tutuşuk, gürül gürül yanmakta. Odanın içindeki hava şimdi kupkuru; öyle ki hararetli sohbetimiz sırasında ağzımızdan farketmeksizin saçtığımız mikro tükürcükleri daha ağızdan çıkar çıkmaz buharlatacak efsafta.

 

 

Sayın beşyüziki, hançer yaklaşımım benim için doğru bir seçimdir. Alıntı yaptığımız bir konuda mutlak kendimizce bir açık görüp oradan kaşımak tatlı gelir. Alıntı yapılmadan konuya artı bir şeyler katmak sizin dediğiniz gibi takviye etmek doğru bir kavramdı.                                         Sayın beşyüziki, her fırsatta kış aylarında beni çay içmeye davet ediyorsunuz. Şu çatır çutur ses çıkaran sobaya, bende beni bu sobaya atılacak bir kıvama mı geldim diye düşünüp durmadan edemiyorum.