Cho Nun Anlamı

[Ertan]

Bir çok oyucunun iyi bir vuruştan sonra CHO diye bağırdığını duyuyorsunuzdur. Bu bizde de moda oldu. Bunun anlamını sizin için araştırıp (aslında tesadüfen) buldum.

 

Merak edebileceğiniz düşünüp burada da yazmaya karar verdim.

 

CHO

===

Cho Çince Chiu kelimesinin halk dilindeki okunuşudur. Chiu kelimesinin anlamı top demektir. Chiu kelimesi ise İyi top ( iyi vuruş) anlamına gelen "How Chiu" deyiminin kısaltılmış halidir.

 

Özetle "How Chiu" ifadesi Chiu olarak kısaltılmış, Chiu da halk dilinde cho ya dönüşmüş. Zamanımızda da Çinlilerin kendi aralarında oynarken iyi bir vuruş yapıldığında "How Chiu" diyerek taktir ettikleri söyleniyor.

[Misafir]

Gerçekten merak ediyordum, niye öyle bağırdıklarını..

Anlamını öğrenmek iyi oldu.

[PingPongMan]

böylelikle, boşa bağırmadığımı(zı) anlamış olduk... :

 

teşekkürler Ertan Bey...

 

yalnız, peki, "çaaa", "çufff", "hossaa", "alleee" şeklinde bağıranlarınki nereden kaynaklanıyor acaba diye sorası geliyor insanın...

 

bi de her toptan sonra "ınngghhhh" diye ıhlayanlar inleyenler var... buralarda çok moda, özellikle yıldız ve genç oyuncular arasında... bazen, tüm gücümü kullandığım vuruşlarda ben de ıhlıyorum ama benimki zorunluluktan çıkıyor

 

Ping the "choo" screamer after a well deserved point Pong

[Ertan]

yalnız, peki, "çaaa", "çufff", "hossaa", "alleee" şeklinde bağıranlarınki nereden kaynaklanıyor acaba diye sorası geliyor insanın... 

 

Çin'den başlayıp kulaktan kulağa buraya kadar gelirken bu şekillere giriyor demekki.

 

"ınngghhhh" diye ıhlayanlar konusunda fazla bir yorum yapamayacağım.

 

Muhtemelen çok tenis maçı seyrediyorlardır. Özellikle de İspanyol ve Arjantinliler iyi ıhlıyorlar.

[Guest Togay]

yo ve sa sadece ünlem galiba ama bağırmanın yararı kesinlikle oluyor vucut adrenalin salgılıyor...

 

Bağırmak kişinin konstrasyonunu arttırdığı gibi karşı tarafın moralini bozmak amacını da taşıyor sanırım. Yani bazıları aşırı konstrasyon sonucu refleks olarak bağırırken, bazıları bunu bilinçli olarak kullanıyor. Ben bu şekilde bağırılmasından çok hoşnut olmadığımı söylemeliyim.

 

Ancak ben de zaman zaman çeşitli sesler çıkarıyorum, itiraf.com değildi dimi bu site. Özellikle masaya yakın düşen karşı tarafın toplarında "hoopp" ve kritik bir sayı aldıktan sonra da "hıh, tamam işte" gibi...

[Misafir]

mrb, orta 1deyken okullar arası samsun il birinciliği maçlarına katılmıştık. ilk maçımda toptan çok ^^ço, yo^^ yemiştim doğrusunu isterseniz samsun sinop arasında kalan köylerde inekleri güderken sopayla ^^çooo^^ diye yönlendiriyorlar.. maçta çok sinirlendim, hocam ne diyor bunlar diye bizim müdüre maç esnasında sormuştum, sen devam et maça devam et, demişti hehhe

 

birşey daha var.. pardon lafının masa tenisine uyarlanmış şeklini de ilk o gün maçta duymuştuk! maç esnasında top filenden aktı arkadaşım topa yetişemedi, sayıyı alan ^^pardon^^ dedi bizim arkadaş da otomatikmen ^^birşey değil^^ demişti

[Misafir]

Hehe, ben cok bagirmam ama cok yakin arkadaslar arasinda isek "Masa tenisinde kapak diye tabir edilen vurus budur" gibi bir yorum yapabilirim. Ama genelde iyi bir sayi aldiysam, ses cikarmam da, karsi tarafin sinirini bozacak muztehzi bir yuz ifadem olur... :B:

[Guest Dadanagast]

Ama genelde iyi bir sayi aldiysam, ses cikarmam da, karsi tarafin sinirini bozacak muztehzi bir yuz ifadem olur...

 

bence en etkilisi bu, rakibin sinirini tamamen gevsetir..

 

....

 

Bizim burada insanlar; "Sugar!!!" diye bagiriyorlar sinirlendiklerinde.. bagirmak degilde ses cikarmak diyelim daha cok..

 

ben daha cok "fek!!!" cekiyorum.. daha uzun birseyler soylemem gerektiginde de "... for the love of god!!" deyiveriyorum.. istemdisi..:)))

 

sevindigimde "yeah!!" derim..:))) rakibe arkami donup yumrugumu yere dogru titreterek.. bana daha bir guc veriyor yeah demem.. konsantrasyonumu arttiriyor..

 

....

 

bir keresinde "cho" diyim bakalim ne olacak demistim..:)) cok anlamsiz gelmisti.. "hossaaa" da da ayni sonucu almisdim..

[Misafir]

Son zamanlarda da yosse ve yosso diye bağırıyorlar bir de yes çeken bir çocuk vardı

[Tufan Yalcin]

[Misafir]

Sevinme nidaları arasında aklımda kalan bir iki tanesi var ki gerçekten çok başarılı...

 

Bunlardan biri Ankarada Dursun hocanın sanki staddaymış gibi Türkiye --- Türkiye --- Türkiye diye bağırması...

 

Bir diğeri de Erol'un kollarını iki yana açıp YAŞASIN ADALET! diye bağırması...

 

Ben en çok yendikten sonra "sen şurada koşadur, soğuma ben bi de bu arkadaşı yenicem sonra yine oynarız" demeyi seviyorum...

 

Hırslı oyuncuları severim... çoğu zaman bunlar oynun kalitesini de arttırır... Fakat bağırıp çağırmanın avantaj sağladığını sanmıyorum tam aksine erken öten horozlar çoğu zaman olmadık toplarda da atak çıkarmaya çalışıyor... Eh o zaman da bir müstehzi gülüşle moraller alt üst edilebilir. Daha da sinsice yapılacak şey bu durumdaki rakibi daha çok gaza getirmek olacaktır... Gaza gelen rakibin ennn sıkı vuruşu yapmak için birkaç defa daha saçmalaması muhtemeldir...

[Ertan]

Bazı oyuncular rakibi oyundan düşürmek için aldığı her sayıdan sonra nara atar gibi bağırıyorlar. Belki rakibin oyununu bozuyorlar ama seyredenlere çok antipatik geldikleri de kesin.

 

Geçen seneki süper lig terfi maçlarında bir oyuncunun böyle davranarak kazanamayacağı bir maçı kazandığını şahsen gördüm.

[Guest Togay]

Bazı oyuncular rakibi oyundan düşürmek için aldığı her sayıdan sonra nara atar gibi bağırıyorlar. Belki rakibin oyununu bozuyorlar ama seyredenlere çok antipatik geldikleri de kesin.

 

Bu konuda uzun bir süredir yazmak niyetinde idim. Üst düzey oyuncuların maçlarını çok fazla izleme imkanım olmamıştı daha önce. Ama olimpiyat maçlarını izleyebilen şanslılardanım biliyorusunuz. (Bu arada Ping'e teşekkür etmek istiyorum, Onun verdiği bilgi sayesinde rahatça izleyebildim maçları)

 

Diyeceğim şu ki, üst düzey oyuncuların bu kadar çok bağırdığını hiç düşünmemiştim açıkçası. Mesela Ryu Seung Min, özellikle de Waldner ile oynadığı maçta, sanıyorum biraz da bir efsane ile oynamanın verdiği heyecanla, zaman zaman sadece bağırmadı, resmen böğürdü. Ayrıca Wang Hao'da fazlaca bağıranlar arasında. Çift erkekler finalinde, biraz da sinirlerin gerilmesiyle karşılıklı sayı alındıkça aşırı bağırışılan bir bölüm oldu. Yine bayanlarda da vardı böyle fazlaca bağıranlar, hatta bir tanesinin (2. olan Kuzey Koreli), bilgisayardaki döğüş oyunlardaki gibi bir bağırışı vardı, ama sesleri daha ince olduğu için daha az rahatsız edici idi.

 

Ben kazanılan her sayıdan sonra bağıranlardan hoşlanmadığım için, bence özel bir vuruş yapıldığında veya uzun bir ralli sonucu sayı alındığında bağırılması normal, garipsedim açıkçası bu durumu.

[Guest Togay]

Son bir yorum yazayım, üst düzey oyuncuların, özellikle de uzak doğulu oyuncuların bu kadar bağırmasının sebebi konstrasyon ve hırs olduğu kadar taktiksel de bence. Yani rakibin sinirini bozmak için. Ama böyle her sayıdan sonra aşırı bağıranların hakem tarafından uyarılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta garipsediğim bir durum da uyarılmamalarıydı.

[Ertan]

Her sayıdan sonra sanki futbol maçında gol atmış gibi rakibin gözlerine bakarak ve el kol sallayarak bağıranların (Togay'ın dediği gibi böğürenlerin) oyunu oyun olmaktan çıkartıp sinir harbine dönüştürdükleri kesin ve bence böyle bir şeye izin verilmemeli. Eğer hakemler hiç karışmazsa bu iş daha da ileriye gider ve kavgalar çıkmaya başlar.

 

Ben şahsen böyle bir oyuncuyu seyrederken sinir oldum. Rakibi kimbilir ne kadar sinir olmuştur.

[PingPongMan]

Burada da, alt liglerde, oyuncular sadece kendileri uğraşarak ve hakederek sayı aldıklarında seviniyorlar; öyle gizli bir centilmenlik anlaşması var burada. örneğin, balık sayı aldın mı, sevinemiyorsun çok fena tepki veriyor karşı taraf çünkü. ayrıca seyirciler bile sadece hakedilerek kazanılan sayıları alkışlıyorlar.

 

ama gel gör ki, üst liglerde bu böyle değil. özellikle profesyonellerin liginde, sayının nasıl alındığına bakılmaksızın her sayıya seviniliyor; seyirci de hepsinde tezahurat yapıyor. olayı abartmamak kaydıyla bence bunda bir sakınca yok. şimdi nasıl bilmiyorum ama, 15-20 yıl önce Türkiye'de de her sayıya sevinebilirdik biz. o yüzden burada ilk oynadığım zamanlarda yadırgadım biraz.

 

Ama olimpiyat maçlarını izleyebilen şanslılardanım biliyorusunuz. (Bu arada Ping'e teşekkür etmek istiyorum, Onun verdiği bilgi sayesinde rahatça izleyebildim maçları)

 

aaaa, birşey değil ortak, lafı mı olur? (kayıtları ne zaman CD'ye basıp dağıtıma geçecez )

 

Ping the CD distributor Pong

[Guest Togay]

Her sayıdan sonra sanki futbol maçında gol atmış gibi rakibin gözlerine bakarak ve el kol sallayarak bağıranların (Togay'ın dediği gibi böğürenlerin) oyunu oyun olmaktan çıkartıp sinir harbine dönüştürdükleri kesin ve bence böyle bir şeye izin verilmemeli.

Benim de demek istediğim tam olarak buydu, futbol maçında gol atmış gibi her sayıdan sonra bağırılması tuhaf ve çirkin bence. Fenerbahçe-M.United maçı gibi maçlar dışında çok fazla gol olmuyor biliyorsunuz, futbolcuların sevinmesi normal yani.

 

aaaa, birşey değil ortak, lafı mı olur? (kayıtları ne zaman CD'ye basıp dağıtıma geçecez  )

 

Beni hiç şaşırtmadın desem ortak. Bu arada bir mail grubu var masa tenisi ile ilgili. Bu grupta bir şahıs olimpiyat maçlarını kaydetmiş, gruba üye olup talep edenler için çoğaltmayı düşünüyorlar maçları, haberiniz olsun.

 

Ortak bizim işe taş koydum sanırım bunları yazarak ...

[Tufan Yalcin]

Olamaz yaa.Her ortamda ticarete giriyorsunuz.Bizide düşünün arkadaşlar.Uluorta yapmayın bari.Kişisel mesaj denen bişi var .

[Misafir]

Ne bilelim biz yes çeken çocuğun sarışın olup olmadığını(hatırlamıyorum)ama çok yes çekerdi

[Misafir]

Bir çok oyucunun iyi bir vuruştan sonra CHO diye bağırdığını duyuyorsunuzdur.

Peki bu cho nasıl okunuyor? "Ço" mu, "ça" mı? Ben çinlilerin "ça" diye bağırdıklarını duyuyorum. Özellikle şu anda dünya sıralamasında 1. olan Wang Hao çok bağırır. Olimpiyatlarda Wang Liqin'i adeta bağıra bağıra yenmişti ama final maçında Ryu Seung Min bağırma konusunda ona baskın çıkmıştı. Hatta abartmıştı. Rakip servisi karşılayamasa bile sanki uzun bir ralli olmuş da sayı almış gibi bağırıyordu.

yalnız, peki, "çaaa", "çufff", "hossaa", "alleee" şeklinde bağıranlarınki nereden kaynaklanıyor acaba diye sorası geliyor insanın...

Fransızlar allez (okunuşu = ale) diye bağırır. Anlamı "hadi" gibi bir şey. Saive Jean-Michel'in öyle bağırdığını duymuştum. Almanlar da "yaa" diye bağırıyorlar. Timo Boll mesela.

 

Benim merak ettiğim biz nasıl bağırmalıyız? Türkçede insanın sevincini ifade edebileceği kısa bir ünlem kelimesi var mı? Yerel bir turnuvada bir çocuğun kazandığı sayıdan sonra "işte bu!" dediğini duymuştum ama daha güzeli olmalı. Yoksa ben de "yaa!" diye bağıracağım. En güzeli bu geliyor.

[Misafir]

Bence "oley be" ya da "işte bu" diye bağırabiliriz..

[Misafir]

ben oley'i biraz kişiselleştirdim ^^OLE!^^ diye bağırıyorım hep

 

biz nasıl bağırmalıyız derken.. yani türk milleti nasıl bağırmalı mı : yani istediğin gibi bağır kardeşim, milli bağırma diye bişey olur muymuş hiç... :

[Guest Togay]

milli bağırma diye bişey olur muymuş hiç...

 

[Misafir]

Bence "oley be" ya da "işte bu" diye bağırabiliriz..

Bence de ya da hadi hadi diye kendimizi pohpohlayabiliriz.

[Misafir]

peki ilker sen niye bugün cho diye bağırıp durdun?