Jump to content
Masatenisi.org Forum

Recommended Posts

Oluşturma zamanı:

Bir şeyi tam kavrayabilmek ya da kendi sınırlarınızı aşabilmek için konsantrasyonun, yani o konu üzerinde yoğunlaşmanın önemini bilmeyenimiz yoktur ama bu işin nasıl becerilebileceğidir önemli olan.

Yemeği yedikten sonra midenize deseniz ki; Hazmetme bu yediklerimi! dinler mi sizi? Midenizi ister tehdit edin isterseniz de tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır taktiğini uygulayın, sonuç değişmez, mide bildiğini okur.

Ha keza beynimiz de aynı. Uykudayken bile çalışan bir organımızı nasıl devre dışı bırakabiliriz?

O zaman Amerikan taktiğini uygularız biz de! Yok edemiyorsan kendi çıkarların doğrultusunda yönlendir.

Ama nasıl olacak bu?

Gönderim Zamanı:

Spora meraklıyımdır övünmek gibi olmasın. Bir hareket vardı. Denedim arka arkaya 100 defa yapabildim en fazla. Daha sonraları kendimi epey zorlayıp 170i buldum ama neredeyse kollarım koptu.

Bir gün akşam baktım, eşim ve çocuklar televizyona dalmışlar. Fırsat bu fırsat diyip onlara fark ettirmeden çıktım salondan ve kapıyı kapadım. Ara kapıları da kapayıp, en arkadaki odaya gittim. Hiç ışık açmadım. Ayakta durdum. Gözlerimi kapadım ve o hareketi yapmaya başladım. Hareketi her yüze tamamladığımda da önce sağ alimden başlamak üzere parmaklarımı kapayacaktım ki karışmasın.

Yalnız sayma işini beynime değil de omuriliğe havale ettim. Hani o refleks hareketlerini yönlendiren kısmına. Çünkü beyne saydırırsam, hareketi yüzüncü yapışımda falan dürtecek kolumun kasını ve ona artık yorulması gerektiğini hatırlatacak. Kas da beynin bir bildiği vardır herhalde diye yorulacak. Ama beyni başka bir şeyle meşgul edebilirsem, önüne hoşuna gidecek bir şeyler koyup da onunla oyalanmasını sağlayıp asıl görevini unutturabilirsem bu iş tamam olacak.

Bu beyin neyi düşünmekten hoşlanır? Ha, tamam! Bir yaz günü 3 kişi deniz gözlüklerimizi, paletlerimizi ve şnorkellerimizi alıp bizim komşu köyden denize girmiştik. Sahil boyu yaklaşık 6 saat yüzmüş ve denizin dibindeki o eşsiz botanik bahçelerini incelemiştik hayranlık dolu bakışlarla. Beynimle beni ayrı düşünemeyeceğimize göre onun da hoşuna gitmiş olmalıydı o manzaralar.

Bu arada da hareketi yapmaya devam ediyorum ha! Birden derinleşen ve insana ürperti veren koyu mavi geliveriyor gözümün önüne. Üstten gelen güneş ışınları dalganın da etkisiyle kıvrıla kıvrıla iniyor aşağıya. Biraz yüzüyorum. Denizin üstünden hiç belli olmamakla birlikte altta bir mağara var, karanlık...

Korkuyla karışık bir merakla tam teyakkuz halinde yavaşça ilerliyorum mağaranın içine doğru gözümü alıştıra alıştıra. O da ne? Koskocaman bir yengeç. Ev sahibi herhalde duruşuna bakılırsa. Vakar fışkırıyor gözlerinden, baksana nasıl da dik dik bakıyor bana?

Suyun kırılma indisi yüksek olduğu için olduğundan büyük görünüyor diyorum daha ileri gitmek için kendime cesaret toplamak amacıyla. Biraz daha ilerliyordum ki kafam neredeyse yandaki deniz kestanesine çarpacaktı az daha. Mübareğin de dikeni battı mı kırılır da kırılır artık. Çıkar çıkar bitmez. Panik yapmaya da gelmez yani. Geri vitese takıp yavaşça çıktım oradan.

Neyse, biraz ötedeki sahile çıkıp biraz dinlendik. Hem ellerim de buruş buruş olmuş saatlerce denizde kalmaktan. Suratımda gözlüğün resmi çıkmış kırmızı çizgilerle zaten.

Neyse, orada biraz deniz kabuğu bulup, sahile çıkmış bir pet şişenin içine dolduruyoruz onları. İşimiz bittikten sonra pet şişenin kapağını kaparken içerde hava kalmasına özellikle dikkat ederiz. Böyle olursa şişe batmaz çünkü. Tecrübe bunlar, herkes bilmez bunu!

Başkasına nasihat vermesi kolay da, gel gelelim bulduğumuz kapak olmadı pet şişeye! Biz boş kola şişesi bulmuştuk ama kapak bir hazır su şişesine ait. Tutmuyordu işte meret.

Tam bu sırada hanımın sesini duydum beni çağırıyordu!?

Yahu hanım gelmemişti ki bizimle yüzmeye? Allah Allah! Açılan kapı sesleri duydum ne alakaysa? Telefon vaaar, seni arıyolaaar, diye bağırıyor hanım gene. Güneş başımıza mı geçti ne? Gerçi güneş kremi sürdük ama başımıza değil!

Bu arada ışık da yandı. Ben bu sahilde ışığın da ne işi var diye düşünürken baktım hanım karşımda bön bön benim uykulu gözlerime bakıyor. Sorular da ardı ardına. Neden ışıklar kapalı? Neden ayaktasın? Ne yapıyorsun? Ayakta mı uyudun?...

Ben daha 10 saniye önce sahilde kola kapağı arıyordum. Nasıl cevaplayayım bu kadar soruyu bir anda?

Neyse kem küm gak guk ettim savuşturdum sorularını. Zaten telefonla da konuşmam lazımdı. Şimdi kadıncağıza durumu ayrıntılarıyla izah etmeye kalkıp da kocasının akli dengesinden şüphelenmesine mi neden olaydım?

Bu arada baktım o hareketi 917. kez yaparken gelmiş hanım. Ne kolumda bir yorgunluk hissi vardı ne de yorulacakmış gibi bir hali! Ama telefon görüşmesinden sonra 50 kere daha yap desen, ııh! Geçti!

Bu bir örnek. Bunu baz alarak değişik yerlerde farklı konularda uyguladım. Olağanüstü sonuçlar aldım. Siz de deneyebilirsiniz kendinize uyarlayarak.

Yalnız iki şart var: Bir, ilk denemede başarılı olmak zorundasınız! İki, yapacağınız bir sportif faaliyetse en az 2 hafta çalışıp ilgili organınızda alt yapıyı hazırlamalısınız.

Aksi halde sigarayı bırakanlara dönersiniz. Sabah bırakır, akşam üstü başlarsınız, Tabiri caizse yalama olur, dikiş tutmaz. Ben bu işi beceremiyorum mazeretinin arkasına bir sığındınız mı artık kimse çıkaramaz sizi oradan.

 

Ümit Yaşar Yılmaz - Elektronik Müh.

Gönderim Zamanı:

Hımm. Yazını okudum vede çok beğendim . Çünki böyle bişeyin varlığını bende düşünüyodum bi zaman önce ama denemeye fırrsatım olmamıştı. Onun haricinde hoca eşliğinde zorunlu antremanlardada bilinçaltından yapmıştım bunu. Yani hayatım boyunca o kadar mesafeyi hiç koşmamıştım ama hocanın zoruyla koşmam gerekiyodu ve bende baktım başaramıcam olmıcak bu iş dedim .Tabi bu arada hadii koşşş diye gelen seslerde kulağımdaydı.Bende off laya poff laya sanki masabaşındaymışım gibi yaptığım yapacağım hareketleri gözümün önüne getiriyodum koşarken.Aldığım güzel sayılırı , yendiğim kişileri , yenildiğim kişileri ve neden yenildiğimi düşünüyodum . YAni seninde dedğin gibi beynimi başkaşeylerle meşgul ediyodum tabi bu arada koşmaya devam ediyodum . Sonra bi baktım baya bi tur atmışım salonun içinde , hoca ve diğerleri beni izliyo :)

Onları öyle görünce düşüncelerim dagıldı ve beynim çok koştuğumu farketti ve bana yoruldugumun sinyallerini verdi ben yığıldım yere :).Ama işe yaramıştı . Daha sonraları için kendimi zorlamam gerekirse bu sitili hatırlayacağımdan eminim .

 

 

Ama anlamadığım bir nokta var.

Birincisi yaptığın hareket her neyse , onu beyne diilde omuriliğe saydırmayı nasıl yapıyorsun, ( tabi parmaklarınlada sayarak ? ) Yani ben koşarken saymıyodumda sadece koşuyodum kendi örneğimde .

 

yazı içinde tşkler ayrıca..

Gönderim Zamanı:

mrb Mescere

 

bence yazı güzeldi, ama biraz konu dağılmış gibi geldi bana.. bu yazdıklarını, hareketi 900 küsür yapana kadar düşünmüş olman çok doğal ama kısa ve öz örneklemeler daha cazip derim. aslında anlatmak istediğin olaya dalgıçlık, deniz kestaneleri, ellerinin buruşması gibi bir çok ayrıntıyı eklemiş olman, konsantrasyonun amacına ters düşmüş!.. yazının bizi konsantrasyon olayına konsantre etmesi gerekirken senin deniz ve dalgıçlık macerana konsantre etti!! :gulumse: yanlış anlama lütfen ok. ben böyle düşündüm TŞK.

 

bu tarz bir konsantrasyon olayına gelince, bence en mantıklısı! özellikle kendimizi zorlayarak yaptığımız, istemeyerek yaptığımız şeylerde hemen paralelde yeni bir boyut açıp beynimizi oraya götürmeliyiz ;): beynimiz vucudumuzda en rahat ettirmemiz gereken yer! ^^beyinde huzur, hayatta huzur^^ da denebilir :) bu arada, bu tarz bir konsantrasyonu masa tenisi üzerinde denemicez tabii..

 

sevgiler NurdaN

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 members

    • Bu sayfayı inceleyen kayıtlı kullanıcı yok
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 56 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..