Üniversite Takımı Için En Ideal Oyuncu Nasıl Seçilmeli?

[şerefgüneysu]

NOT:Bu hikayede geçen hikaye tamamen hayal ürünü değildir. Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır.

Fakat yine de siz yorumlarınızı tamamen hayal ürünüymüş gibi yapın ve varsayımlarla kimseyi zan altında bırakmayın.

Amacımız kimseyi eleştirmek değil, sadece yaşanan pardon hayali bu olaydan en iyi dersi çıkarmaktır.

 

A üniversitesinin bir masa tenisi takımı varmış. Üniversiteler arası turnuva gelmiş çatmış. Fakat erkek takımı 4 kişiden ibaret olması gerekiyormuş. İlk 3 adam belliymiş fakat 4. adam henüz açıklanmamış. 2 aday varmış.

 

[1.si]

X şahsı'nın evi Zeytinburnu'nda olmasına rağmen takım antremanlarında birliği sağlamak adına -tabiri caizse -burnunun dibindeki- cillop gibi U spor kulübünü bırakıp, antreman günleri evine gelmek yerine:

Beşiktaş'tan Maslak'a, dönüşte ise Maslak'tan Zeytinburnu'na dönerek toplamda 3 saatini yolda harcıyormuş. Ve hafta içi antremandan geldiğinde akrep ve yelkovan en iyi ihtimalle 22.30'u gösteriyormuş. X şahsı okulun genelinde yapılan masa tenisi turnuvasında 16'lara kalmış ve 8'lere yükseldiğinde (çeyrek final), karşısına okul takımının 1. oyuncusu çıkmış ve antremanlarda 3-0 ezilerek yenildiği adamdan ilk seti almayı başarsa da 3-1 yenilmiş ve çeyrek finalde turnuvaya veda etmiştir.

[2.si]

Y şahsı ise yurdu antreman salonuna 10-15 dakika yürüme mesafedeymiş. X şahsını şu ana kadar yenebildiği olmamış. Yukarıda bahsedilen -Bu sene vefat eden Prof. M anısına yapılan ve seneye gelenekselleşmesi planlanan turnuva- turnuvada neredeyse bütü organizasyonu yüklenmiştir.

 

Turnuva'ya 8-10 gün kala X şahsı, 4. adam olarak Y şahsının gideceğini öğrenir ve bu duruma hiç aldırmaz. Çünkü o kendisini zaten bilmektedir. Bu yüzden kimseye hesap sormaz, kırılmaz ve darılmaz.

 

25 Nisan günü yani turnuvanın başladığı ve takımın yola çıktığı günün ertesi günü, şansa bakın ki masa tenisi takımının sorumluluğunda olan Z şahsıyla karşılaşır. X şahsı ,hal hatır faslından sonra, bu konuyu açmayı aklından bile geçirmez. Z şahsı ise der ki

-"Bizimkiler iyiymiş. Bugün konuştum, turnuva başlamış" der ve ekler:

-"Seneye sen de daha çok çalış seni de götürürüz.

 

"Çok çalış" lafı X şahsı'nın çok ağırına gider, tabiri caizse -içine oturur- ve bu sefer suskun kalmaz ve kırmadan, hislerini hissettirmeden sorar:

-Peki, Y şahsını benden daha iyi olduğu için veya benden daha çok çalıştığı için mi götürdünüz?

 

Z şahsı:

-Senden daha iyi değil fakat O'nun takımla ilişkiler daha iyi ve en son turnuvayı o organize etti. Bize lazım olabilir diye götürdük.

X şahsı rahatlamıştır. Çünkü 4. adamın seçilmesinde "DUYGUSAL DAVRANILDIĞI'NI en yüksek makamdan bizzat duymuştur.

Bu yüzden de

-Çok düşük bir ihtimal de olsa 4. adamı oynatmak zorunda olursanız, ve oynatırsanız pişman olmaz mısınız?

diye sorma ihtiyacı hissetmez. Y şahsı oynatmak için götürülmemiştir çünkü. Takımla Neden götürüldüğünü ise bir türlü kafası almıyormuş. Acaba demiş Muğla-Marmaris'in tatil beldesi olması ile ve takımdan bir alakası var mı diye düşünür ama yine çözemez ve

-VARDIR BİR BİLDİKLERİ

Diyerek çıkar işin içinden

[ice_stream]

NOT:Bu hikayede geçen hikaye tamamen hayal ürünü değildir. Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır.

Fakat yine de siz yorumlarınızı tamamen hayal ürünüymüş gibi yapın ve varsayımlarla kimseyi zan altında bırakmayın.

Amacımız kimseyi eleştirmek değil, sadece yaşanan pardon hayali bu olaydan en iyi dersi çıkarmaktır.

 

A üniversitesinin bir masa tenisi takımı varmış. Üniversiteler arası turnuva gelmiş çatmış. Fakat erkek takımı 4 kişiden ibaret olması gerekiyormuş. İlk 3 adam belliymiş fakat 4. adam henüz açıklanmamış. 2 aday varmış.

 

[1.si]

X şahsı'nın evi Zeytinburnu'nda olmasına rağmen takım antremanlarında birliği sağlamak adına -tabiri caizse -burnunun dibindeki- cillop gibi U spor kulübünü bırakıp, antreman günleri evine gelmek yerine:

Beşiktaş'tan Maslak'a, dönüşte ise Maslak'tan Zeytinburnu'na dönerek toplamda 3 saatini yolda harcıyormuş. Ve hafta içi antremandan geldiğinde akrep ve yelkovan en iyi ihtimalle 22.30'u gösteriyormuş. X şahsı okulun genelinde yapılan masa tenisi turnuvasında 16'lara kalmış ve 8'lere yükseldiğinde (çeyrek final), karşısına okul takımının 1. oyuncusu çıkmış ve antremanlarda 3-0 ezilerek yenildiği adamdan ilk seti almayı başarsa da 3-1 yenilmiş ve çeyrek finalde turnuvaya veda etmiştir.

[2.si]

Y şahsı ise yurdu antreman salonuna 10-15 dakika yürüme mesafedeymiş. X şahsını şu ana kadar yenebildiği olmamış. Yukarıda bahsedilen -Bu sene vefat eden Prof. M anısına yapılan ve seneye gelenekselleşmesi planlanan turnuva- turnuvada neredeyse bütü organizasyonu yüklenmiştir.

 

Turnuva'ya 8-10 gün kala X şahsı, 4. adam olarak Y şahsının gideceğini öğrenir ve bu duruma hiç aldırmaz. Çünkü o kendisini zaten bilmektedir. Bu yüzden kimseye hesap sormaz, kırılmaz ve darılmaz.

 

25 Nisan günü yani turnuvanın başladığı ve takımın yola çıktığı günün ertesi günü, şansa bakın ki masa tenisi takımının sorumluluğunda olan Z şahsıyla karşılaşır. X şahsı ,hal hatır faslından sonra, bu konuyu açmayı aklından bile geçirmez. Z şahsı ise der ki

-"Bizimkiler iyiymiş. Bugün konuştum, turnuva başlamış" der ve ekler:

-"Seneye sen de daha çok çalış seni de götürürüz.

 

"Çok çalış" lafı X şahsı'nın çok ağırına gider, tabiri caizse -içine oturur- ve bu sefer suskun kalmaz ve kırmadan, hislerini hissettirmeden sorar:

-Peki, Y şahsını benden daha iyi olduğu için veya benden daha çok çalıştığı için mi götürdünüz?

 

Z şahsı:

-Senden daha iyi değil fakat O'nun takımla ilişkiler daha iyi ve en son turnuvayı o organize etti. Bize lazım olabilir diye götürdük.

X şahsı rahatlamıştır. Çünkü 4. adamın seçilmesinde "DUYGUSAL DAVRANILDIĞI'NI en yüksek makamdan bizzat duymuştur.

Bu yüzden de

-Çok düşük bir ihtimal de olsa 4. adamı oynatmak zorunda olursanız, ve oynatırsanız pişman olmaz mısınız?

diye sorma ihtiyacı hissetmez. Y şahsı oynatmak için götürülmemiştir çünkü. Takımla Neden götürüldüğünü ise bir türlü kafası almıyormuş. Acaba demiş Muğla-Marmaris'in tatil beldesi olması ile ve takımdan bir alakası var mı diye düşünür ama yine çözemez ve

-VARDIR BİR BİLDİKLERİ

Diyerek çıkar işin içinden

 

 

bence 4 kişi götürülmeli hastalık saglık yorgunluk vs. sebeplerden.... ve bu 4. kişi hakeden olmalı... bireysel oyun oldugu için bence daha ii oynayan gitmeli. futbol gibi takım oyunu olsa belki arkadaşlarının performansını artırıcı olmasını düşünerek başarısı daha düşük ama pozitif elektrigi daha yuksek olan götürülebilir....

 

 

(inşallah seneye sen de gidersin) hemde ilk 3 içinde :