Masatenisi Antrenör Lisansı Ve Eğitim

[Guest Aydın Ungan]

MASATENİSİ EĞİTİM ve ÇALIŞMA

Merhaba

 

Bu konuyu irdelemek için sanki yer yanlış .Hemen aklımıza "FORUM" bölümünde yer alan " ANTREMAN ve TEKNİK ÇALIŞMA" başlığı gelecektir.Elbette o başlık genel bir yaklaşımı açıklamaktadır.

 

Masatenisinin diğer spor dallarının da kullandığı temel eğitim disiplinini bilmeden antrenörlük yapmak bana göre vitrin düzenlemek gibi bir şey.Bir de bunu hangi amaç ve beklenti için planlıyorsanız..Eğitim için o branşın görsel teknik özelliklerini bilmeniz yetmez..Eğer en basit olarak TAKSONOMİ bilginiz yok ise ....

 

 

İşte o zaman hedefleriniz ile araçlarınız arasında elde edeceğiniz değerlerin sorgulanması gerekir.Bunu şöyle de özetlemek mümkün.MEB ile TMTF arasında sanki gizli bir anlaşma var..Bütün öğretmenler masatenisi "YARDIMCI ANTRENÖR LİSANSİ" alabilirler..Dikkat ediniz..Beden Eğitimi öğretmeni olması önemli değil...Branşı ne olursa olsun..10 günlük eğitimde her öğretmen masatenisi yardımcı antrenörü olabilir...Ayrıca da 200 TL sı ek ders ücreti de alabilir..

 

Masatenisi ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan 20 ye yakın öğretmen adayı ile aynı kursu almış olmaktan öte onlarla yaşadığım deneyimlerimi özetlersem okullarımızda çocuklarımızı kimlere emanet ettiğinizi öğrendiğinizde spordan vazgeçersiniz..

 

Bu sporun diğerlerinden farkı fiziksel antreman farklılığından başlayan zihinsel reaksiyonlara kadar uzanan bir dizin faaliyetlerdir.

 

Ne yazık ki masatenisi eğitimi sadece fiziksel özelliklerin tekrarı ile edinilen fazla top tekrarının sonucunda elde edilen başarı ile ölçümlenmekte hala...

Bir diğer husus

Eğer bu kurslara katılıp belge almış iseniz..Bir üst seviye için yani I. veya II. derece antrenörlük için sınavlara sadece daha bu lisansı almış antrenörlerin yanında onların referansı ile atılma hakkınız var.Ne demektir bu..En az 2 yıl bu dereceyi almış antrenör yanında ihtisas yapmalısnız..TMTF kendi uhdesindeki lisans yükseltme işini devşirme yolu ile ihale etmekte.Anlaşılmaz olan kendi açtığı kurslardan başarılı olan antrenörlerini başka antrenörlerine bağımlı kılmak anlayışı..Kimse kusura bakmasın.Siz bir kurs açıyor ve "YARDIMCI ANTRENÖR LİSANS" veriyorsanız o zaman sizin bu bu yetkinizin yani 1. 2. 3 .4. derece antrenör yetkisi için gereken tecrübe için sadece yıl koymak şansınız olabilir.Benim bulunduğum yerde eğer 1.,2,3,4 ve...lisanslı antrenör yok ise...NE YAPACACAĞIM..????

Yoksa 1,2,3,4 gibi derecelerdeki antrenörlerin yanında 2 yıl referans aramak istemi bence yanlış bir o kadar da yokuşa sürmektir.Siz TMTF her sınay düzeyi için belirleyeceğiniz sınav ölçeğinde kendi parametrelerinizi saptamalısınız.İşin doğrusuda budur

[lobianco]

Merhaba,

 

Eğitim için o branşın görsel teknik özelliklerini bilmeniz yetmez..Eğer en basit olarak TAKSONOMİ bilginiz yok ise ....

 

Bir kişinin ömrü boyunca pinpon oynamak dışında masa tenisiyle bir bağı olmamışsa bile antrenör olması desteklenmelidir. Nedenlerine bakarsanız, öncelikle bahsettiğiniz bilgiye sahip antrenör potansiyelimiz yeterince yok. Antrenör adayları böyle bir bilgi birikim analizine tabi tutulursa, başarısız sporcularımız dahi olmayacaktır. İkincisi, antrenörlük uzun bir süreç, belki de sözkonusu antrenör çok amatörce başlamasına karşın, ileriki yıllarda daha güzel işler yapabilecektir. En kötü ihtimalle, ömrü boyunca, milli seviyede olmasa bile 8-10 tane iyi sporcu yetiştirecektir. Bu sporcular da, sizin istediğiniz özelliklerde geleceğin antrenörlerinin altyapısını teşkil edecektir. En azından 80-100 kişiyi profesyonel masa tenisi ile tanıştıracaktır. Bu durum kişinin bilgisizliğine karşın masa tenisi adına bir kazanımdır bana göre.

 

Bunları neye dayanarak söylüyorum? Bizim il antrenörümüz, bahsettiğiniz 10 günlük kurslardan birine BELGE SAHİBİ OLMAK İÇİN katılmış bir öğretmendir. Bu antrenörümüz aktif sporcu çalıştırma amacı taşımamasına karşın, okuldaki iki masa tenisi masasının değerlendirilmesi yönünde gelen talimata binaen birkaç öğrenciyi alarak işe başlamıştır. İlk başlarda çocuklara raketle top atamadığını bizzat ifade etmiştir. Bir süre eliyle top atmak suretiyle çocuklara şutop öğretmiştir. Vuruş tekniklerini de internetten öğrenmiştir. Zaman içerisinde çocuklarla beraber kendisi de oynamaya başlamıştır. Şu anda da kendisi maç yapacak düzeyde oynayamıyor. Sadece FH kullanabiliyor. Ancak bu FH ile ayak çalışmaları dahil son derece muntazam ve istikrarlı top atabiliyor. Oyun içi stratejilere hakim. Hocamız bu şartlarda başladığı antrenörlüğünde 5 seneyi geride bıraktı. Sporcuları geçen sene yıldızlarda Grup maçlarından 3 takımla çıkmayı başarmıştır. Aynı zamanda okul takımı da yıldızlarda çeyrek finalde Türkiye ampiyonuyla eşleşerek 8. olmuştur(5-8 maçlarına çıkmadılar). Bu sene minikleri de gruptan Türkiye şampiyonasına çıktılar, gençler grup maçlarına yıldız takımını götürdüler(daha büyük sporcusu yok zaten), oradan da bir takım Türkiye şampiyonasına çıktı.

 

Burada açılan yardımcı antrenörlük kursuna 40 civarında kişi katıldı. Bunlardan bildiğim kadarıyla 1 tanesi sporcu yetiştiriyor, 5-6 tanesi de amatör koşullarda sadece okul takımı çalıştırıyor. Geri kalanlar belki de kurstan sonra raket tutmamışlardır. Ama oradan çıkan 1-2 gönüllü insan ilimizin ve sporumuzun esas kazanımıdır. Eğer hocamız bu kurstan bu belgeyi al(a)mamış olsaydı, yukarıda saydıklarım belki de olmayacaktı. Bana göre hocamızın yetiştirdiği sporcular, gelecekte potansiyel antrenörlerimizdir. Belki milli olamadılar, belki Türkiye'de ilk 3 de yapamadılar, ama masa tenisini seviyorlar, biliyorlar. En kötü ihtimalle bu sporcu serisini devam ettirirler. Ki benim düşüncem, kendilerinden çok daha başarılı sporcular yetiştireceklerdir. Aradan nesil geçtikçe seviye yükselecektir.

 

 

Bütün öğretmenler masatenisi "YARDIMCI ANTRENÖR LİSANSİ" alabilirler..Dikkat ediniz..Beden Eğitimi öğretmeni olması önemli değil...Branşı ne olursa olsun..10 günlük eğitimde her öğretmen masatenisi yardımcı antrenörü olabilir.

 

Bizim il temsilcimiz alanında söz sahibi bir matematik öğretmenidir. Gayet başarılı bir sporcu, başarılı bir antrenördür. Masa tenisine ciddi mesai harcıyor. Beden eğitimi öğretmeni olup da, hiç bir branşa kibrit kadar faydası olmayan bir sürü insan var. Ayrıca başka illerde de başka branşlarda öğretmen olup, başarılı masa tenisçiler yetiştiren antrenörler biliyorum. Beden eğitimi öğretmenliği ile antrenörlük aynı şey değildir. Beden eğitimi öğretmenlerinin ağzından şu ifadeyi çok duyarsınız: "Biz antrenör değiliz, beden eğitimi öğretmeniyiz."

 

 

Masatenisi ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan 20 ye yakın öğretmen adayı ile aynı kursu almış olmaktan öte onlarla yaşadığım deneyimlerimi özetlersem okullarımızda çocuklarımızı kimlere emanet ettiğinizi öğrendiğinizde spordan vazgeçersiniz..

 

Bu kursların birçoğu bu şekilde geçiyor. Kursa katılanların hepsini sporcu yetiştiren birer antrenör olarak düşünmemek lazım. İçlerinden çıkacak birkaç iyi adam, her sene yetişecek 10 sporcu anlamına gelir. Bu da illerde altyapı çalışmaları göz önüne alındığında gayet iyi bir sayıdır. Çalıştırmayanlara gelince, onların da belge sahibi olmasının bana bir zararı yok. En azından sporcu çalıştırma niyetinde olanların kursa katılabilmeleri için yeterli sayıyı oluşturuyorlar, o da bir katkı. :)

 

Taksonomi bilgisi derken tam olarak neyi kastettiniz bilemiyorum. Ama eğer yetenekli sporcu seçiminide kullanımını kastediyorsanız, burada zaten o bilgiler işe yaramıyor. Çünkü herkes masa tenisçi olmak istiyor da, siz aralarından seçim yapıyorsunuz gibi bir durum yok. Siz isteyen herkesi alırsınız (ki bunlar çok fazla değildir), zaten kısa süre sonra birçoğunu ailesi göndermez. Kalan 3-5 sporcuyla devam etmek zorundasınız. Eğer 3-4 yıllık emeğinizden sonra onların da ailesi problem çıkarmazsa tabi.

 

Antrenörlükte basamak konusunda size katılıyorum. Federasyonun bir şekilde kendi parametreleriyle değerlendirme yaparak antrenörlerin basamak atlamasını sağlaması gerekir. Başka bir antrenörün referansı anlamsız. Zaten bir takımı, bir antrenöre ve beraberinde bir yardımcı antrenöre çalıştırtacak kadar antrenör zengini değiliz sanırım.

 

Son olarak ekleyeyim, ben de sizin istediğiniz gibi antrenörlerimiz olsun istiyorum, ideal olanın da bu olduğunu düşünüyorum, ama bir de realite var ki, o da bana göre yukarıda anlattıklarımdır. Elazığ adına konuşursam, ne sporcu, ne de antrenör seçme lüksüne sahibiz.

[Guest Aydın Ungan]

Merhaba

Ehven-i ŞER değil ....mücadele edelim

[lobianco]

Bu da bir mücadeledir. Sizin bahsettiğiniz antrenörler uzaydan gelmeyecekse, bu şekilde yetişme olasılıkları vardır, bu da biraz zaman alacaktır.

 

Bugün hiçbirşey bilmeyen antrenörün sporcusu, yarız az şey bilen antrenör olacaktır. Az şey bilen antrenörün sporcusu da ilerde çok şey bilen antrenör olacaktır.

 

Sizin önerileriniz nedir bu konuda, bahsettiğiniz antrenörler nasıl yetişmelidir?

[Guest Aydın Ungan]

Bu da bir mücadeledir. Sizin bahsettiğiniz antrenörler uzaydan gelmeyecekse, bu şekilde yetişme olasılıkları vardır, bu da biraz zaman alacaktır.

 

Bugün hiçbirşey bilmeyen antrenörün sporcusu, yarız az şey bilen antrenör olacaktır. Az şey bilen antrenörün sporcusu da ilerde çok şey bilen antrenör olacaktır.

 

Sizin önerileriniz nedir bu konuda, bahsettiğiniz antrenörler nasıl yetişmelidir?

Merhaba

Masatenisi eğitimi iki başlıkta ele alınmalıdır.İlk olarak kimler tarafından antrenör yetiştirilmesi..ikincisi ise kimlerden..Bu soruya vereceğiniz yanıt bakış açınızı da özetleyecektir.

[lobianco]

Antrenörleri kimlerin yetiştireceği konusu muhtemelen çok fazla fikir ayrılığı doğurmayacak bir tarafıdır işin.

 

Kimlerden yetiştirileceği konusunda ise çok fazla seçici olmamak yanlısıyım. Masa tenisini sevip, yeterince zaman ayırabilecek herkes olabilir. Her antrenör milli takım antrenörü düzeyinde olmak durumunda değildir. En azından profesyonel masa tenisiyle tanışan insan sayısını artırması hedeflenmelidir. Bu durumda zaman içerisinde branşımız kitlesel ilerleme kaydedecektir.

 

Antrenör seçiminde çok seçici davranırsak, belki milli takımımız bir adım daha ileride olur, ama bu sporun toplumdaki yaygınlığı gerileyecektir. Diye düşünüyorum ben.

[oktayyavuz]

Arkadaşlar ben bu sertifikayı bundan 3 yıl kadar önce aldım. Süreci kısaca açıklayım 3 Yıl önce görev yaptığım okulda ki öğretmen abim Ulusal Hakem Muhittin Yücekaya yanlış hatırlamıyorsam hakemliği sebebiyle olsa gerek öğrencileri turnuvaya götürememişti, kendisi rica etti ve çocuklarla ben ilgilenmiştim. Sonrasında o günlerde bir heves oldu arkadaşla oynamaya başladık derken 1 ay kadar sonra kurs açıldı.Yetersiz olduğumu düşündüğüm için katılmak istemedim. Arkadaşın da zorlamasıyla kursa katıldım. Sonrasında şükür sertifikayı alabildim. Uygulama da başarısız olan bir hayli arkadaş da oldu. Dünden bugüne çok şey değişti. Artık masa tenisi il temsilcisi ve antrenör olan arkadaş geçen yıl 5 öğrencimi kulüp alt yapısına davet etti. Sanırım bu artık birşeyler vermeye başladığımızı gösterir. Sizler gibi bu spora yıllarımızı vermiş olmasak da sanırım asıl olan şeyi başarıyoruz bu spora yaygınlaştırmak ve alt yapıya sporcu kazandırmak. Her il de okullarda egzersiz çalıştıracak 20 öğretmen olsa bu öğretmenler sadece gelecek vaat eden 1 sporcu çıkarsa bu 20 sporcu demektir. Esasında bana sorarsanız en doğrusu bu işi sizlerin üstlenmesi ancak ücret tatmin edici olmadığı için birçok profesyonel arkadaş sanırım kabul etmez. Kendine iyi oynamak güzeldir ancak bu spora birilerini kazandırmak kanımca daha güzeldir.

[smetmusti91]

Öncelikle antrenörlerin bence 2 haftalık kursa göre alınmaması gerekir kişinin bu sporda o kursa başlamadan da bişeyler bilmesi gerekir....Ki zaten 2 haftada kursta drop flip tarzı teknikler tam olarak öğretilemez bir antrenör adayına ; en profesyonel hocalar bile 2 haftada fh şut öğretemezken....

[Guest p.pardus]

hiçbir spor masa tenisi dahil kimsenin tekelinde değildir. bir okulda öğretmen 6 saat fazla ek ders alacak diye bu işe girmez. her önüne gelen antrenör sertifikası olsa bile egzersiz yapamaz bu okul idaresi ve milli eğitimin iznine bağlıdır. benim tanıdığım iyi oynayan bütün masa tenisi oyuncuları kendilerini bu işe adamış falan da değil ve hepsi ayrı ayrı işlerle uğraşıyor. türkiyede sporun durumu bu. özetle öğretmenlerin antrenörlük yapması kimseye zarar vermez hatta bu sporda gerçekten çok bilgili insanlara genç yetenekleri yönledirmeleri açısından çok da faydalı olur.

[ibrahima]

Benim anlamadığım husus şu:

- bir kişi bilmediği bir şeyi nasıl öğretebilir?

- hiç masatenisi bilmeyen bir birkaç hafta kurs alarak masatenisini bilir hale gelebilir mi?

 

Düşünce güzel. Ama bence yeterli değil. Bu şekilde bir alpyapı ile dünya klasmanında oyuncular yetiştiremezsiniz. Yetiştiren ülkelerle rekabet edecek altyapıyı ortaya koymanız gerekir.

[lobianco]

- bir kişi bilmediği bir şeyi nasıl öğretebilir?

 

Öğrenir, öyle öğretir. Antrenörlük öyle maça 3-5 gün kala okul takımı çalıştırmaya benzemez. Yıllarca aynı çocuk gelir gider. Antrenör de sporcu olmayacağına göre, hareketi teorik olarak bilmesi kafidir. Sonuçta spocuya baktığında, vuruşı doğru yapıp yapmadığını görebilir. Antrenör, sporcu olmak zorunda değildir.

 

 

 

- hiç masatenisi bilmeyen bir birkaç hafta kurs alarak masatenisini bilir hale gelebilir mi?

 

Gelemez, ama o hale gelebilmesi için yapması gereken antrenörlük için ihtiyaç duyduğu belgeyi alabilir. Ve o belge sayesinde antrenörlüğe başlar, birkaç hafta içinde öğrenemediğini birkaç yıl içerisinde öğrenir.

 

 

 

 

Düşünce güzel. Ama bence yeterli değil. Bu şekilde bir alpyapı ile dünya klasmanında oyuncular yetiştiremezsiniz. Yetiştiren ülkelerle rekabet edecek altyapıyı ortaya koymanız gerekir.

 

Bence de yeterli değil, bu şekilde bir altyapı zaten dünya klasmanında sporcu yetiştirmek amacında olamaz. Daha fazla insanın masa tenisiyle tanışması, gelecekte daha fazla antrenör olması demektir, ki bu da sporcu sayısının katlanarak artması, dolayısıyla yetenekli sporculara ulaşılma ihtimalinin yükselmesi, sonuçta dünya klasmanında sporcular yetiştirilmesi anlamına gelir. Dünya klasmanında sporcu yetiştirlmesi olayını bir adımlık bir eylem planıyla gerçekleştiremezsiniz. Uzun vadede işleyecek ve sonucunu yıllar sonra alacağınız planlar üzerinde çalışmalısınız. Çin'de olduğu gibi her mahallede salonunuz olursa, herbirinde sağlam antrenörleriniz olursa, iyi masa tenisçi olmak bir karizma unsuru olursa, o zaman dünya klasmanından bahsedebilirsiniz. Tüm bunlar şu anda masa tenisiyle tanışan İYİ VEYA KÖTÜ sporcu sayısının artmasına bağlıdır.

 

Mümkün olduğunda her yerde antrenörlük kurslarının açılması, (çok da cıvıtmadan) isteyenlerin çoğuna belge verilmesi bence faydalıdır. Şahsen destekliyorum.

[Alper Yıldırım]

Şahsen Lobianco'ya katılıyorum. Evet belki bu sertifika sahibi kişiler işlerinin tam uzmanı olamayabilirler ama ülkemizdeki masa tenisi faaliyetlerini yaymak ve geliştirmek istemeleri dolayısı ile harcadıkları zaman takdire değer benim kanaatimce. Bu sertifika sahibi kişiler bir gencimize ufacık birşey öğretse bile bunu kar saymalıyız. Birşeyler yapmaya çalışmak yapmamaktan daha iyi değil midir ? Onun ötesinde fikirlerim Lobianco'nun paralelinde olduğu için yazmaya gerek duymuyorum.

[ibrahima]

Öğrenir, öyle öğretir. Antrenörlük öyle maça 3-5 gün kala okul takımı çalıştırmaya benzemez. Yıllarca aynı çocuk gelir gider. Antrenör de sporcu olmayacağına göre, hareketi teorik olarak bilmesi kafidir. Sonuçta spocuya baktığında, vuruşı doğru yapıp yapmadığını görebilir. Antrenör, sporcu olmak zorunda değildir.

 

 

 

Gelemez, ama o hale gelebilmesi için yapması gereken antrenörlük için ihtiyaç duyduğu belgeyi alabilir. Ve o belge sayesinde antrenörlüğe başlar, birkaç hafta içinde öğrenemediğini birkaç yıl içerisinde öğrenir.

 

 

Bence de yeterli değil, bu şekilde bir altyapı zaten dünya klasmanında sporcu yetiştirmek amacında olamaz. Daha fazla insanın masa tenisiyle tanışması, gelecekte daha fazla antrenör olması demektir, ki bu da sporcu sayısının katlanarak artması, dolayısıyla yetenekli sporculara ulaşılma ihtimalinin yükselmesi, sonuçta dünya klasmanında sporcular yetiştirilmesi anlamına gelir. Dünya klasmanında sporcu yetiştirlmesi olayını bir adımlık bir eylem planıyla gerçekleştiremezsiniz. Uzun vadede işleyecek ve sonucunu yıllar sonra alacağınız planlar üzerinde çalışmalısınız. Çin'de olduğu gibi her mahallede salonunuz olursa, herbirinde sağlam antrenörleriniz olursa, iyi masa tenisçi olmak bir karizma unsuru olursa, o zaman dünya klasmanından bahsedebilirsiniz. Tüm bunlar şu anda masa tenisiyle tanışan İYİ VEYA KÖTÜ sporcu sayısının artmasına bağlıdır.

 

Mümkün olduğunda her yerde antrenörlük kurslarının açılması, (çok da cıvıtmadan) isteyenlerin çoğuna belge verilmesi bence faydalıdır. Şahsen destekliyorum.

Antrenörün hareketi teorik olarak bilmesi kafi değildir. Özellikle masatenisi gibi karmaşık bir oyunu kısa bir kurs Önce belge alıp antrenörlük yapmak sonra sporu öğrenmek, önce ehliyet alıp sonra araç kullanmayı öğrenmeye benziyor. Bu durumda araç kullanmayan biri sürücü öğretmenliği sertifikası alır, sonra da öğrencilere teorik olarak araç kullanmayı öğretir.

 

Bence antrenörlerin çalıştıracakları spor dalını ileri düzeyde olmasa da belli bir düzeyde bilmeleri gerekir. Sporcu olarak çok başarılı olmayan kişilerin çok iyi antrenör olabildilerini gördüm. Ama çalıştıracakları sporu hiç yapmayan birinin iyi antrenör olduğuna şahit olmadım.

 

Zaten ilk paragrafta ne yapılması gerektiğini anlatmışsınız. Umarım bu eforlar gerçekten fayda sağlar. Benim kendi hayat tecrübem maalesef çok etki yapamayacağını söylüyor. Bu sporu seven biri olarak yanılmış olduğumu umuyorum.

[lobianco]

Bence antrenörlerin çalıştıracakları spor dalını ileri düzeyde olmasa da belli bir düzeyde bilmeleri gerekir. Sporcu olarak çok başarılı olmayan kişilerin çok iyi antrenör olabildilerini gördüm. Ama çalıştıracakları sporu hiç yapmayan birinin iyi antrenör olduğuna şahit olmadım.

 

(Aynı şeyi yazıp duruyorum ama) Şunu daha iyi ifade etmeliyim sanırım. Şu anda tartışılan konu, belgenin verilmesinde aranması gereken kriterler. Siz ilk planda bir bilgi ve beceri olması gerektiğini ifade ediyorsunuz. Ben de bu bilgi ve becerinin kazanılması için o belgenin baştan verilmesinin daha faydalı olacağını, en azından öğrenme sürecini hızlandıracağını, öğrenmesi için bir itici faktör olacağını söylüyorum.

 

Evet, antrenörün bu sporu belli bir düzeyde bilmesi gerekir, ama antrenörlük yaşına gelen birisi masa tenisi öğrenemez diye birşey yok. Belgeyi aldıktan sonra öğrenir. Elbette öğrenecek. Size göre, örneğin hiç bilmeyen birisine belge vereceksiniz, 3 yıl boyunca antrenörlük yapacak, bu 3 yılın sonunda bilgi ve beceri olarak hala başladığı noktada olacak. Bunun olması sizce mümkün mü? Bence değil.

 

Ayrıca siz şahit olmamışsınız ama ben şahit oldum. Toplumdaki herkes kadar pinpon oynamış bir hocamız burada antrenör. Yukarıda yazdığım gibi 5 yıldır çalışıyor. Geçen hafta sonu yapılan yıldızlar grup maçları sonucunda iki takımı Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı. Okul takımı da Türkiye derecesine oynuyor. Belki de şahit olmayışınızın nedeni, bu yıllara kadar çok fazla belge verilmemiş olmasıdır.

 

Bu hocamızın bir spocusunu izlemişti Oktay Çimen. Sordu bu çocuğu kim yetiştirdi diye. Öyle tekniklerinin yanlış olduğunu da düşünmeyin. Kaldı ki, projenin yaygınlaştırma safhasındaki ilk basamak antrenörlerinin görevi sporcu yetiştirmek dahi değil bana göre, geleceğin antrenörlerinin altyapısını hazırlamak.

[cagan]

Bana kalırsa antrenörlüğü iki şekilde ele almak lazım..Birincisi temel-teknik bilgiler bazında antenörlük,diğeride taktik anlamda antrenörlük..Bir kişi uygulamada masa tenisini çok iyi öğretebilir ama oyunu okumak,maçı analiz etmek gibi özellikler apayrı birşeydir..Her iki vasıfa da sahip olan kişiler üst düzey antrenör olurken,sadece birincisine sahip olanlar belli bir düzeyi aşamıyor..Ülkemizin her iki vasıfa da sahip olan antrenörlere ihtiyacı var bence..

 

Ayrıca antrenör,sporcu olmak zorunda mıdır değil midir kısmına değinmek istiyorum..Evet antrenör sporcu olmalıdır,olmak zorundadır..Çünkü inandırıcılık ve öğreticilik açısından bu şarttır..Şahsen benim bir antrenörüm olsa ve uygulamasıyla söylediği şeyler birbirini tutmasa şüphe duyarım..Bana bu sporu öğretebilecek kişinin sadece teori bilmesi yetmez,uygulamada da gösterebilmelidir..O zaman sokaktan geçen herkes alır kitabını okur,teoriyi öğrenir nasılsa ve antrenör olur..Bunu pek kabul etmiyorum ben..Ama ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımızda bu işi gönülden yapan,masa tenisini yaymaya çalışan herkes değerlidir ve doğru bir iş yapıyordur..

[Guest ktm]

Sayın lobianco, bu spor yaygınlaşsında nasıl yaygınlaşırsa yaygınlaşsın temelinde yazılarını bizlere sunuyor. Bu temel fikri atlamayın esas olan bu, zaten hepimizin amacı bu sporun yaygınlaşması sağlamak değilmi..

İnsan vücudundaki kanın dağılımı gibi bir durum olarak düşünün, kanın toplu olarak bir bölgede durması kanın gitmediği bölgelerin zamanla çürümesine neden olur. Öncelikle amacımızın vücudun yaşaması için kanın vücudun bütün bölgelerine pompalanmasını sağlamak, daha sonradan kanın ana temizliğini düşünürüz.

 

ktm

[turushanovgu]

bahsedilen konu yardımcı antrenörlük değil mi? 2. veya 3. kademeden bahsetmiyoruz, herkes yardımcı antrenör olabilir fakat çoğu kimse 2. veya 3. kademe antrenör olamaz ( federasyonda adamın varsa başka - bunlar da istisna kişilerdir ), bırakın herkes yardımcı kademeyi alsın, benim yardımcı antr belgem bile yok ama sporcu nasıl yetiştirilir çok iyi biliyorum ve zamanım olduğu kadar ilgileniyorum, karşılığında ücret de almıyorum ve cepten harcıyorum,

 

adı üstünde yardımcı antrenör, üst seviyeye çıkabilmesi için yetkili kişler tarafından onay alması gerekiyor,

[Guest Aydın Ungan]

bahsedilen konu yardımcı antrenörlük değil mi? 2. veya 3. kademeden bahsetmiyoruz, herkes yardımcı antrenör olabilir fakat çoğu kimse 2. veya 3. kademe antrenör olamaz ( federasyonda adamın varsa başka - bunlar da istisna kişilerdir ), bırakın herkes yardımcı kademeyi alsın, benim yardımcı antr belgem bile yok ama sporcu nasıl yetiştirilir çok iyi biliyorum ve zamanım olduğu kadar ilgileniyorum, karşılığında ücret de almıyorum ve cepten harcıyorum,

 

adı üstünde yardımcı antrenör, üst seviyeye çıkabilmesi için yetkili kişler tarafından onay alması gerekiyor,

Merhaba

Aslında aldığım yanıtlardan "bırak devran dönsün "dendiğini anladım.Şunu anlatamadım sadece ona üzülüyorum.Bir tarih öğretmeni,o okulda beden eğitimi öğretmeni var iken hala "yardımcı antrenör eğitimi "alıyor ve sizlerde bunu makul karşılıyor iseniz sözüm yok.İkincisi bu sporu ve eğitimini yapan bizler gibi oyuncu antrenörler için referans almak için ustalardan "çekirge " misali olur almayı beklemek bana hiçte doğru bir yaklaşım gibi gelmedi.

Sn Turushan

Emeğiniz ile eğitiminizi birleştirdiğinizde bölgenizde lokal olarak elde edeceğiniz başarının bir tabloda ve sadece bir renk olacağını sakın unutmayın.

Binlerce renk için konuşmayı bence artık hedeflemek daha doğru olur..

Sevgi ve selamlar

[oktayyavuz]

Merhaba

Aslında aldığım yanıtlardan "bırak devran dönsün "dendiğini anladım.Şunu anlatamadım sadece ona üzülüyorum.Bir tarih öğretmeni,o okulda beden eğitimi öğretmeni var iken hala "yardımcı antrenör eğitimi "alıyor ve sizlerde bunu makul karşılıyor iseniz sözüm yok.İkincisi bu sporu ve eğitimini yapan bizler gibi oyuncu antrenörler için referans almak için ustalardan "çekirge " misali olur almayı beklemek bana hiçte doğru bir yaklaşım gibi gelmedi.

Sn Turushan

Emeğiniz ile eğitiminizi birleştirdiğinizde bölgenizde lokal olarak elde edeceğiniz başarının bir tabloda ve sadece bir renk olacağını sakın unutmayın.

Binlerce renk için konuşmayı bence artık hedeflemek daha doğru olur..

Sevgi ve selamlar

 

 

Aydın Hocam iyi niyetinizi anlıyorum ama olaya biraz farklı pencereden bakıyorsunuz. Sanıldığı gibi her beden eğitimi öğretmeni o yeterliliğe ve yeteneğe sahip değil. Benim görev yaptığım okulda beden eğitimi öğretmeni de masa tenisi egzersiz çalışması yaptırıyor ama öylesine yaptırıyor.O arkadaş beden eğitimi paralarından bütcesi ile kendi öğrencilerinin ihtiyacını karşılarken ben kendi maddi kaynağımla öğrencilerimin her türlü ekipman ihtiyacını karşılıyorum. Belki söylemek çok fazla uygun değil ancak 4 raket için yaklaşık 350 Ytl para verdim. Neden acaba ! Önemli olan bu sporu sevmek ve severek birşeyleri vermeye çalışmak. Sanıldığı gibi öğretmenler için ek kazanç olarak kimse bu sporu düşünmesin kaldı ki maddi olarak kaygım olsaydı gideri daha az olan ben satrancı tercih ederdim. Madem iş bu sporu işin ehli kişilerle yaygınlaştırmak o zaman gereken yazışmaları yapalım ve bu egzersiz çalışmasını profesyonel sporculardan çıkma antrenörler yaptırsın. Ancak burada başka bir sorun çıkacaktır. Aylık 150 ytl için kim bu işi yapar!

[Guest ktm]

Aylık 150 ytl için kim bu işi yapar!

 

 

Kimse bu para için yapmaz.... Bu spora gönüllerini vermiş arkadaşlarımız ise ceplerinde oldukaları kadar para harcıyarak bu işi yapar. İşin gerçekleri gönüller olmasaydı bu spor TR sınırları içinde çoktan yok olup gitmişti...

 

ktm

[Guest Aydın Ungan]

Merhaba

Muhtemelen şimdi yazacaklarım polemiklere neden olabilir.Zaten ilk başta belirttiğim konulardan oldukça da uzaklaştık.Konumuz "öğretenlerin eğitimi" idi.

Şimdi hayatında futbol topu ile karşılaşmamış ya da kramponları giymemiş ve de bir futbol sahasının ölçülerini bırakın bilmeyi çimlerine basmamış 40 yaşlarındaki tarih öğretmenini okulunda futbol öğretmesi için antrenör seminerine gönderip 10 gün içinde aldığı eğitimden sonra çocuklarınıza futbol öğretmesini "yinede iyidir..hiç olmaz ise teorik eğitimini gösterir" diyen ve diyecek arkadaşlarıma lütfen spor ve sporcu eğitimi ile ilgili ınternet üzerinden araştırma yaparak bilgi dağarcığınızı geliştirmenizi öneririm.

Gelelim bu fantastik düşüncelerin dışında bizim sporumuza....

Masa tenisi sporu en zor yapılabilen ve eğitimi itibariyle de çok çalışmayı içeren dalların başında gelir.Çocuğun kalem tutmayı öğrendiği yazmanın resimden harflere dönüştüğü günlerden başlayan..veteranlara kadar giden bir süreci kapsar.

Başlangıcı düşünelim..zihnimizde şöyle canlandırmanızda fayda var..Masa , raket,top ve file .Teorik olarak eğitimde Raketleri TAHTA ve LASTİK şeklinde ayırmaktayız.Tahtaları ve lastilkleri de

DEF –DEF+,ALL - ,ALL,ALL+,OFF-,OFF,OFF+ diye sınıflandırdığınız da hangi antrenör eğitiminde bu denli detay ekipman bilgileri verilir veya onu özümseyecek teknik taktik antreman yaptırılır.Hemen akla ilk soru gelir “Yardımcı Antrenör “lisansı için bu şart mıdır ?.O zaman sözkonusu eğitimde Spor fizyolojisi,Anatomi,Yetenek belirleme ve seçme,Antreman bilgisi Spor psikolojisi dersleri verilir ve sınavı yapılır.Bunlar sadece işin teorik yönü gibi görünür.Peki daha basit bir örnek vereyim.Anatomi bilgisi ve spor fizyolojisi eğitimde bizim için önemli olan warm- up yani ısınma dır.Bunu da informel ve formel olarak ayırmamız gerekiyor.İnformel başlık genel ısınmayı tanımlarken Formel ise o branşa ait ısınma hareketlerini kapsamaktadır.Anatomik olarak masatenisinde Biseps kası “Dirsek ile omuz arasında ön kısımda bulunan kas grubudur. Dirseğin bükülmesinde ve elin hareket ettirilmesinde önemli rol oynar” oldukça önemlidir.Bu kasa ait ısınma ve çalıştırma teknikleri farklıdır.Bu sporu yapmayanların kasın hangi hareketlere yanıt verdiğini ve antremanlarda bu kasa yönelik çabuk ve patlayıcı formel hareketleri bilmesi gerekir.

Sorunu sadece top,raket ile elde tutulan ve de gösterilen biçimde duruşlara göre toplara vurma düzeyine indiren her türlü yaklaşımı benim kabul etmem mümkün değil.

Diğer bir konuda bu sporu yapanların misyoner olarak katkıları.Şunu hiç unutmadık ve de unutmayacağız.Eğer bugün bu spor dalı hala popüler spor dallar arasında yer almıyor ise ,ya da ekonomik katkılarını yaratamıyor ise bu iyiniyetli çalışmaların sömürüsünün devamında fayda gören anlayışın olduğudur.

Bu konuda artık yazmayı düşünmüyorum.Emeği geçen herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Sadece spor yapmak veya yaptırmak için iyiniyet yeterli değildir.

[Guest ktm]

Sadece spor yapmak veya yaptırmak için iyiniyet yeterli değildir.

 

 

Sayın A.Ungan sizinde demek istediğiniz Tecrübe ve Bilgi şartır.

Ama bizim ülkemizde madolyonun diğer yüzüde şöyle...

Kulaktan dolma bilgilerle salt para kazanmak için hiç bir bilgisi ve deneyimi olmayan insanları boğazın derin sularına daldırırlar. Nereden aldıkları belli olamayan sertifikalarla, oluşmayan bilgileriyle biz hocayız adı altında Köyceğizde yamaç paraşütü yaptırıyorlar (hoş düşen düşene ya).. Bu örnekler uzar gider...

Bizler bu konuda azıcıkda olsa şanslıyız.. Allahtan ayaklarımız yere basıyorda tehlike arzetmiyoruz. Yoksa dediğiniz gibi 5 dakikada alınan antrönörlük belgeleriyle bırakın bir şeyler öğretmeyi, çok canlar yanardı.

 

 

ktm

[Guest Aydın Ungan]

Sayın A.Ungan sizinde demek istediğiniz Tecrübe ve Bilgi şartır.

Ama bizim ülkemizde madolyonun diğer yüzüde şöyle...

Kulaktan dolma bilgilerle salt para kazanmak için hiç bir bilgisi ve deneyimi olmayan insanları boğazın derin sularına daldırırlar. Nereden aldıkları belli olamayan sertifikalarla, oluşmayan bilgileriyle biz hocayız adı altında Köyceğizde yamaç paraşütü yaptırıyorlar (hoş düşen düşene ya).. Bu örnekler uzar gider...

Bizler bu konuda azıcıkda olsa şanslıyız.. Allahtan ayaklarımız yere basıyorda tehlike arzetmiyoruz. Yoksa dediğiniz gibi 5 dakikada alınan antrönörlük belgeleriyle bırakın bir şeyler öğretmeyi, çok canlar yanardı.

 

 

ktm

Merhaba

Gerçekten teşekkür ederim.Düşüncelerinizi destekliyorum.

Sevgi ve selamlar

[lobianco]

Merhaba

Muhtemelen şimdi yazacaklarım polemiklere neden olabilir.Zaten ilk başta belirttiğim konulardan oldukça da uzaklaştık.Konumuz "öğretenlerin eğitimi" idi.

Şimdi hayatında futbol topu ile karşılaşmamış ya da kramponları giymemiş ve de bir futbol sahasının ölçülerini bırakın bilmeyi çimlerine basmamış 40 yaşlarındaki tarih öğretmenini okulunda futbol öğretmesi için antrenör seminerine gönderip 10 gün içinde aldığı eğitimden sonra çocuklarınıza futbol öğretmesini "yinede iyidir..hiç olmaz ise teorik eğitimini gösterir" diyen ve diyecek arkadaşlarıma lütfen spor ve sporcu eğitimi ile ilgili ınternet üzerinden araştırma yaparak bilgi dağarcığınızı geliştirmenizi öneririm.

Gelelim bu fantastik düşüncelerin dışında bizim sporumuza....

Masa tenisi sporu en zor yapılabilen ve eğitimi itibariyle de çok çalışmayı içeren dalların başında gelir.Çocuğun kalem tutmayı öğrendiği yazmanın resimden harflere dönüştüğü günlerden başlayan..veteranlara kadar giden bir süreci kapsar.

Başlangıcı düşünelim..zihnimizde şöyle canlandırmanızda fayda var..Masa , raket,top ve file .Teorik olarak eğitimde Raketleri TAHTA ve LASTİK şeklinde ayırmaktayız.Tahtaları ve lastilkleri de

DEF –DEF+,ALL - ,ALL,ALL+,OFF-,OFF,OFF+ diye sınıflandırdığınız da hangi antrenör eğitiminde bu denli detay ekipman bilgileri verilir veya onu özümseyecek teknik taktik antreman yaptırılır.Hemen akla ilk soru gelir “Yardımcı Antrenör “lisansı için bu şart mıdır ?.O zaman sözkonusu eğitimde Spor fizyolojisi,Anatomi,Yetenek belirleme ve seçme,Antreman bilgisi Spor psikolojisi dersleri verilir ve sınavı yapılır.Bunlar sadece işin teorik yönü gibi görünür.Peki daha basit bir örnek vereyim.Anatomi bilgisi ve spor fizyolojisi eğitimde bizim için önemli olan warm- up yani ısınma dır.Bunu da informel ve formel olarak ayırmamız gerekiyor.İnformel başlık genel ısınmayı tanımlarken Formel ise o branşa ait ısınma hareketlerini kapsamaktadır.Anatomik olarak masatenisinde Biseps kası “Dirsek ile omuz arasında ön kısımda bulunan kas grubudur. Dirseğin bükülmesinde ve elin hareket ettirilmesinde önemli rol oynar” oldukça önemlidir.Bu kasa ait ısınma ve çalıştırma teknikleri farklıdır.Bu sporu yapmayanların kasın hangi hareketlere yanıt verdiğini ve antremanlarda bu kasa yönelik çabuk ve patlayıcı formel hareketleri bilmesi gerekir.

Sorunu sadece top,raket ile elde tutulan ve de gösterilen biçimde duruşlara göre toplara vurma düzeyine indiren her türlü yaklaşımı benim kabul etmem mümkün değil.

Diğer bir konuda bu sporu yapanların misyoner olarak katkıları.Şunu hiç unutmadık ve de unutmayacağız.Eğer bugün bu spor dalı hala popüler spor dallar arasında yer almıyor ise ,ya da ekonomik katkılarını yaratamıyor ise bu iyiniyetli çalışmaların sömürüsünün devamında fayda gören anlayışın olduğudur.

Bu konuda artık yazmayı düşünmüyorum.Emeği geçen herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Sadece spor yapmak veya yaptırmak için iyiniyet yeterli değildir.

 

Sn.Ungan,

 

Yazdıklarınız doğru, ancak atladığınız noktalar var.

 

Bir tarih öğretmeni, bir antrenörlük belgesi aldığında birşey bilmiyor olabilir. Ama bu belgeyi alırken bilmiyor olması, ömür boyu bilmemeye mahkum olduğu anlamına gelmez. İnsanların öğrenme kabiliyeti belge alındığında sonlanmaz. Bunu kaç defa yazdık, siz hala bilgisizlikten söz ediyorsunuz. Biz diyoruz ki, evet, adam bilgisiz, ama öğrenir. Öğrenecek. Öğrenmek zorunda. Sen ona bir şans tanı sadece.

 

Diyorsunuz ya, açın interneti, bilgi dağarcığınızı genişletin. Neden belgeyi alan adam bunu yapmasın? O da yapar. Hem de bizden daha iyi yapar.

 

Ben antrenör falan değilim, beden eğitimi öğretmeni de değilim. Biseps miseps bilmem. Ama açtım interneti, masa başı, masa dışı antremanlarda neler yapılır gördüm. Bunun illa ki belgeyi verenden mi öğrenilmesi gerekiyor? Bahsettiğiniz diğer DEF, ALL gibi bilgilerin öğrenilmesi zaten yıllar almıyor. Çok zor şeyler değil, biraz ilgilenen bir insan kısa zamanda öğrenir.

 

Şimdi siz diyorsunuz ki, antrenör olacak adam herşeyi bilsin, iyi sporcu olsun. Aslında biz de bunun olmasını istiyoruz ve bunun için yapılması gereken şeyi anlatıyoruz. Siz bir basamağı atlıyorsunuz. Bu antrenörler nereden gelecek? Birden bire her yerde antrenörler mi peyda olacak? Ya da masa tenisi antrenörlerine çok yüksek maaşlar bağlanacak, öss'de en yüksek bölüm masa tenisi antrenörlüğü mü olacak? Hayır! Bunların hiçbiri olmayacak. Ancak siz ne zaman profesyonel masa tenisiyle tanışmış insan sayısını katlayarak artırmaya başlarsanız, işte o zaman kaliteli antrenörlerimiz olacak. Belki on yıl sürecek, belki 20 yıl. Öncelikli plan bu olmalı. Bizim spor kurumlarımızdaki idareciler bile masa tenisinin spor olduğundan emin değiller. Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? İnsanların %40'ının bir spor kulübüne üye olduğu bir avrupa ülkesinde mi? Hayır. Bizim burda 1500 mevcutlu bir ilköğretim okulumuz var. Doğukent ilköğretim okulu. Bir kısım altyapımız çalışıyor orada. Okulun 100 civarında sporcusu var. Sporcu öğrenci oranı %7. Okulun halk arasındaki ismi "Doğukent Spor Kompleksi". Evet, %7'lik oran bile ülkemiz için lüks.

 

Ben de isterim ki çok iyi antrenörlerimiz olsun, çok iyi sporcular yetiştirsin, milli takımımız adından söz ettirsin. Ama yok. Siz nereden getireceksiniz bunları, onu da bilmiyorum. Unutmayınız ki masa tenisi antrenörlüğü çok çekici bir iş değil. Size kişisel anlamda getirisi de yok denecek kadar az. Tamamen gönüllülük esasına dayalı. Siz diyorsunuz ki, beden eğitimi öğretmeni olsun, bisepsi bilsin, taksonomi bilsin... vs. Size kalsa ülkede masa tenisi sporcularının nesli tükenir.

 

Diğer bir açı, beden eğitimi öğretmenlerinin bakışı. Benim tanıdığım beden eğitimi öğretmenleri var. Bunlardan bir kısmı zaten öss'de iyi bir bölüm kazanamadıklarından dolayı bu meslekteler. Bir kısmı sadece para için çalışıyor, egzersiz parası alıyor vs. Bir kısmı zaten biz antrenör değil, beden eğitimi öğretmeniyiz mantığında. Geriye kalan küçük bir azınlık takım çalıştırıyor. Beden eğitimi öğretmenleri cephesinde olay çok iç açıcı değil bence. Ayrıca ben beden eğitimi öğretmeni olsam, neden masa tenisi çalıştırayım, voleybol çalıştırırım. Hem daha fazla maça giderim, hem daha fazla seyircim olur, hem daha fazla kulüp desteğim olur, hem de masa tenisi kadar fazla çalışmam.

 

Diğer bir açı, olayın sporcu açısından değerlendirilmesidir. Siz nerede ve hangi şartlarda yaşıyorsunuz bilemiyorum. Ama benim okul hayatım boyunca bahsettiğiniz kriterlerde bir antrenörüm olmadı. Hatta hiç birşey bilmeyen bir antrenörüm de olmadı. Şundan emin olun ki, sizin beğenmediğiniz antrenörlerden birisinin beni çalıştırmış olması için çok şey feda ederdim. Eğer bu kötü(!) antrenör, beni milli sporcu yapmayacak da olsa, ulusal başarılar kazandıramayacak da olsa, yine de beni çalıştırmasını isterdim. En kötü ihtimalle, yaşlandığımız süreçte düzenli egzersiz yapabilmemize olanak sağlayacak kadar bir spora aşinalık kazanırdım. Eğer beğenmediğiniz bu kötü antrenörlerin sayısı çok fazla olsaydı, bugün toplumda spor yapma oranı belki 10 kat daha yüksek olurdu. Hayatı boyunca herhangi bir branşla profesyonel anlamda uğraşmamış bir insanın, düzenli egzersiz yapma olasılığı az değil midir? Genel toplum sağlığı açısından da bu bakış açısı önemlidir. Nitekim her sporcunun milli olması gerekmez. Kendi çapında sporcu olmak bile, öncelikle o kişi için, ikincil olarak toplum için bir kazançtır.

[Ersun]

Sevgili Arkadaşlarım,uzun zamandır bu konuyu takip ediyor ve şahsen,bir şey yazmayı düşünmüyordum..Ama özelikle son 2 gündür yaşadıklarımı sizlerle paylaşma gereği duydum..

Ben Bursa Gazi Anadolu Lisesi Kimya Öğretmeni ve şu 12 günlük!yardımcı Antrenör belgesi alan Öğretmenzedelerden biriyim!..Şunu da belirtmeliyim ki kursa katılan 16 kişiden 3 kişi belge alabildi(Geçen seneden bütünlemeye kalanlar hariç)..Çoğu Uludağ Üniversitesinden olan değerli hocalarımız(doçentler vs..)işi bayağı sıkı tuttular..İnanın doğru bildiğimiz bir çok şeyin yanlış olduğunu öğrendik kursta..Bir çok önemli bilgi aldığımı söyleyebilirim kendi adıma..

Eski Milli takım oyuncularından teknik taktik dersi vs..Neyse..

Yaklaşık 10 yıldır bu sporun gönüllüsü olarak,zaten okulumuzda iyi niyet ile çalışmakta idik..Keşke Aydın Hocam ında dediği gibi,bu işi layıkı ile yapabilecek birileri olsaydı da,bu iş bizlere kalmasa idi..

Arkadaşlar,Ekim ayından bu yana 12 kişilik öğrenci grubu ile çalışmalarımıza başladık..Hiçbirinin altyapısıda yoktu..

Ama çok önemli bir artıları vardı..İyi niyet..Evet,belki birçoğu raket tutmayı bile bilmiyorlardı,ama hepsi de canla

başla tüm iyi niyetleri ile çalışıyorlardı..Öğrenmeye açtı,spor yapmaya açtı çocuklarım..Okul çıkışlarında hemen hemen hergün,hava kararmış,okul temizlik görevlileri işlerini bitirip,"Haydi okulu kapatıyoruz" diyene kadar aşkla çalışıyordu çocuklar..Onlardaki bu masa tenisi aşkı beni de kamçıladı..Önceleri hiç aklımda olmayan, İl Liseler arası müsabakalarına katılma fikri belirdi içimde..Hiçbir iddiamız olmasa da,katılıp çocukların o ortamları,bu sporun güzelliklerini görüp,o heyecanı yaşamalarını istedim..Aralarından seçtiğim öğrencilerim ile son 1 ay içerisinde sıkı bir çalışma programı yaptık..Şubat tatilinde her yer kar-buz olmasına rağmen çocuklarım büyük bir özveri ile çalışmalara devam ettiler..Vee..10-11 Şubat Bursa Liseler arası masa tenisi müsabakaları Bursa Gazi Anadolu Lisesi ;aralarında Tofaş gibi klüp oyuncularının da bulunduğu Atatürk Anadolu Lisesi,Demirtaş End.Mes.Lisesi ve Coşkunöz End.Mes.Lisesi gibi güçlü 3 rakibini de yenerek grup 1. si olarak çeyrek finale kaldı..Bu inancın,azmin zaferi idi..O an Sevgili büyüğümün şu sözü aklıma geldi;

"Kaybettiğinizde değil..vazgeçtiğinizde yenilirsiniz"

Ve bugün, Çeyrek finalde güçlü Polis Koleji ne 2-1 önde iken,çok trajik bir maç sonunda son seti 13-11 kaydederek 3-2 yenildi,Gazi Anadolu Lisesi..Bursa 5.liğini aldı,ilk kez katıldıkları böyle önemli bir şampiyonadan..Polis Kolejini yenseler,Bursa 3.sü olup,Türkiye Şampiyonasına gideceklerdi,Aslan yürekliler...İnanın,Çocuklarımın gözlerindeki o ışıltıyı görünce,bu işe inancım kat kat arttı arkadaşlar..

Arkadaşlar,işi bu kadar uzattığım için özür dilerim..Ama bu konuda kafası karışık olan arkadaşların sabit fikirleri ,belki değişir diye yazma gereği duydum..

Şimdi soruyorum;

Okul deposunda, idarenin koyacak yer yok bahaneleri ile çürümeye terkedilmiş masayı,güç bela küçük bir yer ayarlayıp,çocukların hizmetine açan..Suçlu ben miyim?

Egzersiz haftada 3 gün(3x2)olmasına rağmen hergün iyi niyetle çalışan..Suçlu ben miyim?

Şubat tatilinde,memleketi İzmir e dahi gitmeyip,Öğrencileri ile çalışan..Suçlu ben miyim?..Suçlu biz miyiz?

Sevgili Aydın Hocam;

Tüm iyi niyetiniz ile,doğrularınızı paylaşmak istediğinizi biliyorum,ama lütfen bizleri de günah keçisi ilan etmeyin..Saygılar..