|
|||
|
KÖSTENCE VE VARNA GEZİMİZ6-16 Ağustos 2004 Benim de üyesi olduğum Fenerbahçe Veteran Masa Tenisçileri Derneği beş yıldır müsabaka ve gezi amacıyla Varna'ya bir gezi düzenlemekteydi. Ben de ilk defa geçen yıl bu geziye katıldım ve çok memnun kaldığım için bu yıl da katılmaya karar verdim. Bu defa gezi programı biraz daha uzatılarak Romanya'nın Köstence şehri de programa dahil edilmişti. İLK DURAK KÖSTENCE (MAMİA) Özel otobüsümüzle gece saat 10 da yola çıktık. Otobüs firmasının ucuz mazot almak için Dereköy yerine Kapıkule sınırından gitmesi yüzünden yolda 5-6 saat zaman kaybederek ertesi gün akşam üstü Köstence'ye ulaştık. Kalacağımız otel Köstence'nin hemen dışındaki Romanya'nın en turistik yerlerinden birisi olan Mamaia'daydı. Köstence 400,000 nüfusuyla Romanya'nın ikinci büyük şehri ve en büyük limanı. Şehir 6. yüzyılda Yunanlı göçmenler tarafından kurulmuş ve Romalılar'ın egemenliğinde gelişmiş. Köstence (Constanta) ismini Roma imparatoru Constantin'den almış. Mamaia ise Köstence'nin hemen yanında Roman'yanın en büyük tatil beldesi. Mamaia bir tarafında Siutghiol gölü, diğer tarafında Karadeniz olan uzun bir yarımadadan oluşuyor. Her iki kıyısında da oteller, plajlar, lokantalar ve çok sayıda diskolar var. Uzun yolculuktan sonra iyice yorulmuştuk. Pek de beğenmediğimiz otelimize yerleştik ve akşam yemeği için dışarı çıktık. Plajın hemen arkasında arabaların giremediği bir cadde üzerinde tüm diskolar, lokantalar ve mağazalar yer alıyor. Bu caddeye arabalar giremiyor ama neredeyse arabalar kadar geniş olan 4 kişilik bisiklet arabalar var. Bunlar kalabalık caddede yol açmak için bağırarak bir aşağı, bir yukarı deli gibi gidiyorlar. Ezilmemek için devamlı etrafınızı kollamanız gerekiyor. Buna kim izin veriyorsa epeyce iyi niyetlerimizi sunduk! Bu cadde üzerinde seçmekte zorlanacağınız kadar çok sayıda lokanta var ve fiyatlar makul. Romen parası Lei de enflasyondan nasibini almış bir para birimi. Alışveriş yaparken hemen milyonlardan bahsetmeye başlıyorsunuz ve bu da kafanızı karıştırıyor. 100,000 Lei bizim paramızla 4.5 milyon TL. Mamaia'yı yukardan görmek isteyenler için yaklaşık 1 km mesafeye gidip gelen bir teleferik var. Plajları ve eğlence yerlerini otellerin üzerinden görebiliyorsunuz. İlk gece yorgunluktan herkes bayıldı ama sonraki geceler pek öyle olmadı. Mamaia sanki 24 saat devam eden bir parti ortamı gibi. Tüm diskolar birbirleriyle yarışarak non-stop (24 saat) müzik çalıyorlar ve bas sesini odanızdan 6.5 şiddetindeki deprem uğultusu seviyesinde duyabiliyorsunuz. Benim odam deniz tarafına bakmadığı için ben epeyce şanslıydım ama bir çok arkadaş benim kadar şanslı değildi. Arkadaşlar bu gürültüden kurtulmak için değişik yollar denediler ama en etkilisi kulaklarını ıslak pamukla tıkayan Cüneyt'in yöntemiydi. Mamaia eğlenmek için gelen bekarlar için bir cennet. Caddeler birbirinden güzel yarı çıplak (hatta yarıdan fazla çıplak) güzellerle dolu. Yürürken nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Bu konuda hanım ile epeyce didiştik. Mamaia'nın boydan boya plaj olan çok uzun bir sahil şeriti var. Ama deniz yüzeyi yosunlarla kaplı olduğu için denizi pek beğenmedik. Zaten hergün aralıklarla 2-3 defa yağan yağmur da denize girmeye pek izin vermedi. FB altyapısındaki gençler bizden önce Köstence'ye gelip Romaya'nın Avrupa şampiyonu olan genç kızlarının da aralarında olduğu gençlerle kamp yapıyorlardı. Hava kötü olunca biz de gidip onların çalışmadığı saatlerde antreman yaptık. Bir günümüzü de Köstence'yi gezmeye ayırdık. Şehir merkezindeki mağazaları dolaştık. Çok ucuza ayakkabı ve terlikler aldık. Şehir merkezinde gezerken turistlere polis gibi yaklaşıp paralarını göstermelerini isteyen ve sonra da parayı sayarken bir kısmını alan tırnakçılar konusunda uyarıldık. Dönüşte Köstence'nin eski kısmında bir mola verdik ve Osmanlı'lardan kalma Mahmudiye camiisini ve arkeoloji müzesini gezdik. VARNA Bir önceki Varna yazımda Varna'nın güzelliğinden epeyce bahsetmiştim. Bu yıl da Vana'ya gelince tekrar aynı düşüncelere daldım. Otelimiz geçen yıl da kaldığımız Briz oteldi. Mamaia'daki gürültüden sonra otelimizin yeşillikler arasındaki sakinliği herkesi çok memnun etti. Otelde yine siparişlerde lisan sorunu yaşadık. Sadi bal istediğini anlatmak için arı gibi vızıldadı. Allah'tan yumurta istemedi. Herhalde masatenisi topu üzerinde kuluçkaya yatardı ! İlk gece serbestti. Varna'ya gidip yemeğimizi şehir merkezindeki Cherno More (Karadeniz demek) otelinin cadde kenarındaki lokantasında yedik. Şehir merkezinde gezdik, Paris'i andıran kafelerde çikolatalı cappucino içtik. İkinci gün tahsis edilen özel otobüs ile bizi Balchik (Balçık) bölgesindeki Romen kraliçesi Marie'nin yazlık sarayına ve yanındaki botanik bahçesine götürdüler. Bu bölge 1913 ve 1940 yılları arasında Romanya'nın bir parçasıymış. Romen kraliçesi Marie, denizci olan Türk sevgilisi için sarayının bir kenarına bir minare inşa ettirmiş. Denize dik bir yamaç üzerinde konumlanmış olan sarayın bahçesinde denize doğru kademe kademe uzanan altı tane teras var. Bunların herbirisinin kraliçenin altı çocuğu için yaptırıldığı söyleniyor. Müthiş güzel botanik bahçesi, içinde 250 farklı kaktüs türü içeren toplam 3,000 çeşit bitkiden oluşuyor. Avrupanın en önemli ikinci botanik kolleksiyonu olduğu söyleniyor. Saray gezisinden sonra öğle yemeği için Karadenize tepeden bakan bir buruna götürdüler. Epeyce pahalı olan yemeğimizi yedikten sonra isteyen antreman yapmak için salona, isteyen de otele veya şehre gitti. Gece de bizi sahilde müzikli bir lokantaya götürdüler. Müzisyenler Türk olduğumuzu duyunca Fenerbahça marşıyla başlayıp Tarkan ve İbrahim Tatlıses'in şarkıları da dahil olmak üzere bir çok Türkçe şarkı ve oyun havası çaldılar. Kendimizi boğazdaki müzikli lokantalardan birisindeymişiz gibi hissetiren bu lokantada dansöz bile vardı. Dönüş yolunda yine Burgaz'da 3 saat mola verdik. Hem öğle yemeği yedik, hem de şehir merkezini dolaştık. Bu arada şehrin en işlek caddesindeki dolandırıcı döviz bürolarına para kaptırdık. Ana cadde üzerinde yaklaşık 20 tane döviz bürosu var. Her iki adımda bir döviz bürosuna rastlıyorsunuz. Geçerli olan kur da 1 Euro = 1.95 Leva. Bu döviz bürolarının %95 i 1 Euro = 1.195 yazmışlar ve insanlar aradaki 1 rakamını pek farkedemiyorlar ve almaları gereken paranın yaklaşık %60 ını alıyorlar. Ben 7 milyon TL kaptırdım. Daha çok kaptıranlar da oldu. Aleni ve göz göre göre yapılan bu dolandırıcılığa nasıl kimse bir şey demiyor bunu da anlamış değilim. MÜSABAKALAR
Bulgaristandaki Turnuvada 40-49 yaş gurubunda oynadım. 8 lerde turnuva birincisi
olan defans oyuncuya yenildim. Adam Penhold oynuyordu ve forehand inde ANTI,
backhand inde de uzun tırtıl vardı. Adam hemen hemen
tüm vuruşlarını anti ile yapıyordu. Her spin ve şutu keserek çıkarıyor, kısa
kesmelere de anti ile müthiş şut atıyordu. Adamı bir set bayağı sıkıştırdım ama
alamadım. Kısa droplara da uçarak gelip şut atıyordu. Sonuç olarak Köstence ve Varna'da dolu dolu geçen çok güzel bir tatil geçirdik.
|
||
Son güncelleme tarihi : 11 Ekim, 2004 Copyright © 2001-2006 Ertan Patır Bu sitenin içeriği kod ve yazılım da dahil olmak üzere, izinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya yeniden yayınlanamaz. Webmaster : |